Acımadı ki…
Bilirsiniz çocuklar birbirlerine vurunca, karşı atak olarak kavga edemeyenler “Acımadı ki…” diye yanıtlarlar.
“Nereden aklına geldi?” diye soracak olursanız…
😉
Son 3 haftam oldukça yoğun geçti. Birçok önemli olayı kaçırdım. Bazıların sonradan, güvendiğim kişilerin yorumlarını okuyarak anlamaya çalışıyorum. Bunlardan Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin “Endüstri 4.0” panelini de “dijital dönüşüm”e – haklı olarak – kafasını takmış olan Umut Aydın’ın yorumlarından yola çıkarak izlemeyi tercih ettim.
Şunu gördüm:
Panele ilişkin videoları izlemeden, Umut Aydın’ın yorumlarını esas alarak hemen şunları söyleyebilirim.
Eğer Fuat Tosyalı “Bugün Facebook’un değeri tüm sanayi şirketlerinden fazla olabilir ancak Facebook hayatınızda olmazsa bir şey değişmez” demişse, Umut Aydın az bile söylemiş – ve az bile yazmış – diyebiliriz.
Sayın Fuat Tosyalı’ya sormak gerekirdi:
- Sizin şirketiniz hayatımızda olmasa, ne değişir? (Hayatımızda büyük bir boşluğu mu dolduruyor? Rakiplerinizin yapamadığı, sizin yaptığınız bir şey var mı? Sabah kalkınca insanların aklına ilk sizin şirketiniz mi geliyor? Yaptığınız karşılaştırmaya gerçekten inanıyor musunuz?)
- Hayatımızda olmasa bir şey değişmez dediğiniz şirket, hisselerinin küçük bir yüzdesiyle tüm sektörünüzü ele geçirebilirse ertesi günü hayatımızda değer ifade edebilir mi? (Nitekim yukarıda kalın harflerle yazılan “Bu gidişle 10-15 seneye Türkiye’de yerli sanayi veya sanayici kalmayabilir” cümlesi de aslında bu durumun açıklaması değil mi?)
🙁
Açıkçası, Endüstri 4.0 veya dijital dönüşüm konuşulan her ortamda Facebook, Airbnb, Uber, WhatsApp, ve benzerlerinin konuşulmasından ben de sıkıldım. İşi “sıcak rulo sac, kütük, spiral kaynaklı boru, erw boru/profil, çelik granül ve hadde” olan (Tosyalı’nın web sayfasından alıntı) bir şirkete bu internette doğan girişimlerin örnek verilmesine ben de kızıyorum.
Ama şunları da sorguluyorum:
- “Facebook neden milyarlarca insanın vazgeçilmezi haline geldi” diye – kendi kendinize – düşünüyor musunuz?
- Airbnb ile (örneğin Hilton gibi) oteller zincirlerini karşılaştırarak, benzer dönüşümün sizin sektörünüzde nasıl yapılacağına dair fikir üretmeye başladınız mı?
- Yurtdışı uygulamaları geçelim, neden binlerce taksi şoförünün Bitaksi içinde yer almaya çabaladığını anlamaya ve öğrenmeye çalışıyor musunuz?
- Geleneksel medyanın çöküşünü izliyoruz. Bir sonra – ve ardı ardına – yıkılacak diğer sektörlerin hangileri olacağını ve gerekçesini – kendi kendinize – tartışıyor musunuz?
Daha birçok soru var…
Darbeler arka arkaya gelirken “Acımadı ki…” demek bizi dayak yemekten kurtarmaz.
.
Etiketler: dijital dönüşüm, dijital perspektif, dijitalizasyon, Endüstri 4.0
31 Mart 2016
11:49 pm
Ciddi bir içeriğe sahip olduğu için Facebook Yorumlarını buraya taşıdım:
.
Evrim Funda İnkaya Horoz
Çooook teşekkürler… Çok iyi tespit
.
Mehmet Kirca
Aslında “acımadı ki” derken bir de vurulan yeri ovuşturma durumu var değil mi?
🙂
.
Fatmanur Erdogan
Nefis tespitler. Gecen yıl da Uludağ Ekonomi Zirvesi tam anlamıyla fiyaskoydu. Bazen düşünüyorum da ufuk açmayı bilmeyenlerin yönetimde olduğu bir is dünyasından fazla umutlu olmak delilik sanırım. Fortune 500 şirketinin yüzde 52si son 15 yılda yok oldu. Havas raporuna göre markaların yüzde 73’ü yok olsa kimsenin umurunda değil zaten. Sebebine gelince bu makale bence parmak basmış zaten. Okuyun okutun. Şu konferanslara da söyleyecek sözü olmayanları çıkarmaktan vazgeçelim.
.
Elif Yertut
Gecen yil olan toplantida cok kalamamistim ancak bu yil tum oturumlari takip ettim. Sizin aklinizdan gecenler Allahtan birkac kisinin aklindan gecti ve nasil 15 sene once Fortune 500 de olan sirketlerin neden ve nasil kayboldugunu yerini alanlarin nasil yukseldigi ve gecmisinin ne kadar kisa oldufu ustune konusmalar yapildi. Yeterli mi hayir; ama gelisim var diyelim
.
Uğur Özmen
30 küsür sene önce, Fortune 500 sirketinin yuzde 50’den fazlası 25 yilda yok oluyordu. Bize “büyük çabayla, sınavlarla işe girdiğiniz bu büyük şirket, siz emekli olduğunuzda – büyük ihtimalle – batmış olacak” diyorlardı.
Bu süre 15 yıla indi. 2020’de bu sürenin 10 yılın altına ineceği iddia ediliyor.
Sorun sadece geleneksel sanayi firmalarına ait değil. “Second Life” (eğer hatırlarsanız) bir dönemin önde gelen “internet şirketi” Şimdi adını hatırlayan yok.
Değişim, sadece geleneksel firmaları değil, internet’te kurulmuş olanları da tehdit ediyor.
🙂
Bu nedenle değişime ilişkin tartışmaların hemen ve ciddi şekilde başlaması gerektiğini savunuyorum.
.
Fatmanur Erdogan
Haklısın. Konuşmaktan yapmaya geçmenin zamanı geldi de geçiyor…
.
Elif Yertut
Kesinlikle katiliyorum size. Eskiden Fortune 500 sirketin gecmis yas ortalamasi 80 ler iken su anda 15 yila inmis. Süre 10 yıllara inecekse yasam ömrü gecmisi çok daha kısa olacak demek ki. Bence bugünün en büyük beyin firtinasi ve danışmanlığı budur.
Tosyalı’nın da bahsettiği bu idi iste Facebook gider yerini başkası alır ve onu da unuturuz.
Buyuk bir potansiyel ve tehdit ayni anda birarada.. Hangi tarafi beslersek buyuyecek o olacak.
.
Uğur Özmen
Şimdi ilk bakışta ÇELİŞKİLİ gibi görünecek bazı konuları yazacağım. (Zamanla bunlardan bazılarını blog ortamımda yayınlarım)
Second Life’ın “hayatımızda her şeyi değiştirdi” http://ugurozmen.com/bilisim/sanal-yasamin-omru diye anıldığı zamanlar uzak değil. Bu durum (ve benim yazım) Sayın Tosyalı’yı haklı kılıyor. Diğer yandan, AOL’nin hisselerinin küçük bir oranıyla yılların Time & Warner’ı satın aldığı da unutulmamalı.
“Dot Com Boom” olduğunda, AOL’nin değeri çoktaaan Time & Warner’ın altına düşmüştü ama, artık patron AOL idi. İşte Sn. Tosyalı’nın anlaması gereken bu.
Bugünlerde de aşırı şişen değerlemelerin bir yeni “boom” yapacağı beklentisi var. (Ben de aynı fikirdeyim. Hatta 5 yıllık yazıma bakarsak, http://ugurozmen.com/bilisim/duzeltme-gelebilir geç bile kalındı.)
Mesele şu. O şirketler, geleneksel sanayilere ait şirketleri satın alıp, zaten kendi belirledikleri gelecekte ayakta kalmak için planlama yapıyorlar. (SAP’nin BMW ile çalışmalarını okumak ve yorumlamak iyi olur.) Bizimkiler bu sırada ne yapıyorlar. Beni endişelendiren bu.
.
Elif Yertut
Son zamanlarda Turkiye’de gelismeye baslayan startup lar Amerikada cok uzun zaman önce baslamisti. Ama gecenlerde okudugum bir makale de silikon vadisindeki balondan bahsediliyordu tam da sizin bahsettiginiz gibi.
‘ oldu evet budur’ un beynimiz ve dilimizden cikmasi gereken zaman dilimine giris yaptik sanki.
.
Ugur Bey ben tum oturumlari takip ettim Fuat Tosyalı’nın bu cumleleri sarf ettigi ani da hatirliyorum. Tam olarak ima ettigi bu degildi aslinda. Sanayinin ne kadar uzun emekler istedigini evet vurguladi ancak “facebook hayatimizda olmazsa”dan sonra bağladığı cümle “replace edilebilir” manasında idi.
Ve mutlu olacaksiniz ki bir konusmaci dedi ki “Amannn merak etmeyin bize birsey olmaz, diyemeyiz artik Turkiye olarak. Onceli 3 tekonoloji devrimini kacirdik ancak bu sonuncuyu kacirmamiz gerek. Akıllı fabrikalar yapmalıyız. Küçük kalırız diye düşünmeyelim yok olur işletmelerimiz.”
Kisaca icinden cümleler çektiğinizde olumlu ya da olumsuz bakılabilir ancak kapitalizm, digital , teknoloji, akıllı fabrikalar, silikon vadisi en çok kullanilan kelimelerdi.
.
Uğur Özmen
Sevgili Elif,
Bu sefer trenin son vagonuna atlanamaz. Onlar artık uçak kullanıyor. Bu sefer, erkenden hazırlanmak gerek. Özellikle insan gücü – yönetim, analitik ve teknoloji – olarak hazırlanmalıyız.
Internet Girişimcisi’nin bile Sanayi Dönemi’ni anlayamadığı http://ugurozmen.com/bilisim/bilisim-donemi-ve-turk-girisimci ortamda, geleneksel sanayiler için çok ama çok endişeliyim.
😉
Ayrıca, bir ara UEZ’yi senden dinlemek isterim.
.
Elif Yertut
Keyifle, ayrıca birkaç özel dosyayı benim icin değerli birkaç ustad için almıştım. Bir iki tane de fazla aldım. Biri sizin için ayrıldı su anda. Iki hafta sonra İstanbul’da olacağım sizi gelmeden ararım.
UDZ (uludag digital zirve) seneye isim bu mu olsa diye aralarda konuşuldu.
.
Daha önce kaçan trenler belki yine yakalanamadı ama 15 senelik aradaki mesafe korundu. Bu sefer araçlar da o kadar hızlı değişecek ki bizden uzaklaşma hızı hergün artacak. Dumanı bile görünmez.
.
Umut Aydın
Ben sanırım farklı bir oturum dinlemişim Elif hanım
Faruk bey şirketi ve sanayinin zorluklarını anlattıktan ve bundan 15 sene evvelki Fortune 100 şirketlerine bakın bir de bugüne bakın (ki bu karşılaştırmayı dinlemekten usandım artık) dedikten sonra “Şimdi Facebook’u çıkarın hayatınızdan ne değişir” dediğini hatırlıyorum. Yanlışsam düzeltin. Kalanındaki “dünya değişiyor” durumlarını zaten herkes söylüyor ancak örneğin kendisi açısından bir talihsizlik var. Sanayinin önemini vurgulamak için miyop bir yaklaşım.
Bizim irdelediğimiz nokta belirli seviyelerdeki farkındalığın hala uzak ara kıt çerçevede kalması.
Bu benim 3. katılımım ve her yıl her panelin içeriği ve her konuşma neredeyse birbirinin aynısı. Elbette katılım düzeyine bakıldığında derinlemesine bir konuşma ummak zor. Ancak böylesine hayati meselelerde bizim stajyerlerden daha fazlasını bilip anlatmalarını umuyoruz. Yoksa Tosyalı Holding’in ürettiği çelikten veya baltik ülkelerindeki çevreci limanlarından bize ne.
Tekrar belirtiyorum o oturumun en yerinde konuşmasını Zeynep hanım ve biraz da Ahmet bey yaptılar.
Kalanı herkesin bildiği “yetişemezsek bittik, 15 yıla kadar ortalık toz duman” muhabbeti ki o kadarını dediğim gibi bilip söylemeyen kimse yok.
Bu konuları Türkiye dışındaki CEO’lardan da defalarca dinlemişliğim sohbet edip tartışmışlığım var ancak paradigma olarak fark çok net. Hep söylüyorum, yabancı yatırımcı zaten kendini bir şekilde dönüştürecek. Olan bizim kıt kanaat sanayimize olacak. Bunları da detaylı çok yazdığım için tekrar etmeyeyim.
.
Gladice Yilmaz ·
Dijital dönüşüm sürecindeyiz diyerek sadece donanımlarını tablete çeviren; peki ya dokümantasyon ve iş modelleriniz ne aşamada dediğiniz zaman cevap alamadığımız kurumlar da var ne yazık ki
🙁
.
Uğur Özmen .
Çok güzel bir noktaya değindin Gladice Yılmaz.
Kimisi daha önce kağıt üzerinde yaptığını şimdi elektronik formlar üzerinde yapınca “dijital dönüşüm sürecindeyiz” sanıyor, kimisi CRM, ERP yatırımlarını yapınca “biz çoktaaan dijital dönüşümü yaptık” havasında.
.
Gladice Yilmaz
Yeni kavramların içini boşaltmakta ustayız
🙂
.