Agile ve Acil
Agile son günlerin moda deyimlerinden biri. Artık bir teknoloji deyimi olmaktan çıktı ve proje yönetimi biçimi olarak tüm kurum içi faaliyetlerde uygulanır (?) oldu. Kavram olarak “büyük bir projeyi, her seferinde değer üreten küçük parçalara bölerek ilerlemek” diye biliyorum.
Benim açımdan pek de yeni değil. Bana “Büyük düşün, küçük başla” diye ilk anlatıldığında 1999 senesiydi.
Bugünlerde hemen her şey teknoloji ile ilişkili olduğu için, zaten bir kurumun (HR, iletişim, pazarlama, finansman, ve benzeri) diğer departmanlarındaki projeler de BT’nin eline düşüyor. Bu nedenle BT kavramlarından ayrılmaması olağan.
😉
Kadim dostum Halim Özberrak, beğendiği makaleleri Linkedin’de paylaşır. Bu sefer agile konusunda bir McKinsey yazısını paylaşmış. (Bu sefer bir makale değil, çevik takımlar konulu bir sohbette konuşulanlar)
Altına yazdığım yorumu buradan paylaşmak istiyorum.
”
Bizim buralarda “agile” (baş harfi küçük) denilince “Haydi, acelemiz var” anlaşılıyor.
- Şirketin asansörleri yetersiz, mesaiye girmek veya çıkmak için 15 – 20 dakika bekliyorlar;
- İş yapıyorsun, “onay sürecinde” veya “imzada bekliyor” cümlelerini günlerce duyuyorsun.
- Sonra gazetede okuyorsun (veya konferansta dinliyorsun) “60’a yakın çevik takım kurduk” diyorlar.
Demem o ki, bu günlerde “agile” moda.. Herkes yapıyor
🙂
”
Acilen birkaç takım oluşturalım. Acilen patrona “hızlı kazanım” sağlayacak birkaç sonuç gösterelim. Haydi, hızlı… Acele edelim. [Araçlar yine amaç oluyor.]
Eğer “agile, acil değil çevik demektir” derseniz… “Bana değil, acilen çözülmesi gereken müşteri odaklı sorunlara odaklanmak yerine -mış gibi yapan kurumlara anlatın” derim.
🙂
Bu arada, McKinsey yazısını mutlaka okumak veya sohbeti dinlemek faydalı olur. Çeviklik, farklı açılardan irdeleniyor.
.
Etiketler: agile, araç - amaç dönüşümü, çevik, dijital dönüşüm, dönüşüm, Mc Kinsey
20 Şubat 2018
10:14 pm
Bu yazının paylaşıldığı bir sosyal mecrada sert eleştiriler aldım.
Bu eleştirileri ve kendi görüşlerimi Yorum, Eleştiri, Araştırma, Terbiye yazısında kullandım ve yanıtladım.
Agile ile son günlerde moda olduğu için ilgilenmiyorum. 2000’lerin başında, yukarıda yazdığım paralel kulvarlar döneminden beri içinde yaşıyorum. Kavramı biliyorum ve şimdi de danışmanlık yaptığım projelerde uyguluyorum.
Ben Türkiye’de “60 çevik takım kurduk” diyen kurumların yanlış anladığını anlatmaya çalışıyordum, ama “agile felsefe ile “bir süredir” ilgileniyorum” diyenler yazıyı yanlış anlamış.
Yapacak çok şey yok.