Balık Baştan Kokar
Neredeyse 20 yıllık bir öykü.
Şirket, inşaat sektöründe üretim (tuğla veya çimento veya kereste veya inşaat demiri vb…) yapıyor. (Açıkça belli olmasın diye ürünü ve şirketi yazmıyorum.)
Bir arkadaşım şirkete ERP ve BI sistemleri kuruyor. Hammaddenin girişinden, çıkıştaki kamyon kantarına kadar her işlemi kayıt altına almaktan bahsediyor. Patron önceleri olumlu bakarken giderek huzursuz oluyor.
“Bazen okul veya cami inşaatlarına yardım…”, ” Eş, dost…“, “Birkaç kayıtsız işlem olabilir…” demeye başlıyor. Aslında yardım olduğundan çok, kayıtsız çıkış yapıp… (Ben yazmayayım, siz anladınız. Anlamadıysanız, resme bakın)
Arkadaşım onların da sistemde kayıt edilmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyor. İşin muhasebe kısmıyla değil, üretim takip kısmıyla ilgilendiğini vurguluyor. Başka kaçaklar olabileceğini söylüyor.
Patron çok iddialı. Onun yaptığı bağışlar (kıyaklar) dışında kaçak olMAyacağını, olAMAyacağını ısrarla tekrarlıyor.
Güç bela kayıt altına alma izni alınıyor. Çalışmaları bitirdiğinde sonuç ilginç.
Patron kıyak yapıyor ya… Genel Müdür, Satınalma Müdürü, Satış Müdürü’nden başlayıp gece bekçisine, kantar memuruna hatta kapı güvenlik görevlisine kadar hemen herkesin birilerine kıyaklar yaptığı ortaya çıkıyor.
Öylesine kaçak var ki, patronun cebinden bu kıyaklar sayesinde kazandığından çok daha fazlası çıkıyor.
😛
Sonuç mu?
1 – Kaçak işinde doğrudan veya dolaylı bir işbirliği olduğu için hemen kimse hemen kovulmuyor. Gönderilenlere iyi bir sus payı ödeniyor.
2 – Tüm işlemlerin kayıt altına alınmasının şirketin (ve de patronun) çıkarlarına daha uygun olduğu ortaya çıkıyor.
😉
Yanlış anlama olmasın. Bu sadece Yerli Malı bir uygulama değil. Yurt dışında da veri tabanlarının muhasebe ve üretim sistemlerinde kullanılmaya başlanmasının bir nedeni de bu “kayıt dışı maliyetinin kayıt etmekten pahalıya gelmesi”dir.
🙂
Resim şuradan alıntıdır.
Etiketler: bilgi yönetimi, muhasebe, mükemmel eleman, patron, profesyonellik, veri tabanı
17 Ekim 2014
6:59 am
Bu yazımı kopyalayarak dolaylı takdirini belirten kişi var.