Bilişim Devrimi öncesinden…
Ortak standartlar, tıpkı ortak bilgiler gibi, çevreci büyümeyi ve daha iyisini yapmayı (yenilikçiliği, inovasyonu) kolaylaştırır.
Gereksiz konularla değil, katma değerli faaliyetlerle ilgilenmeyi sağlar.
🙂
Bir şirket, yeni ürünlerine katma değerli eklemeler yapmasa ve eski ürünleri kullanılabilir olsa bile yeni ürünleri satın alınsın diye prizini, şarjını değiştirse… Zaten eski prizi ve şarj cihazları bile standart dışıysa…
Daha 3 – 4 yıllık modelin şarj cihazını satın almak için mağazasına gittiğinde, “Artık onları satmıyoruz. Eskisini çöpe atın, yenisini alın” diyorsa…
“Bilişim devrimi ilkelerine göre hareket ediyor” diyebilir miyiz? Yoksa aksine, sanayi devriminin (“vadesi bitti” sandığımız) ucuz ve çıkarcı davranışını güdüyor mu deriz?
😉
Bu markanın her yeni ürününü “Yenisi çıktı. Mutlaka almalıyım. Havam olsun” (veya “Havam sönmesin“) diye satın alan… Eskisi ile farkını incelemeyen… Geceden kuyruğa giren… Yurt dışına sipariş eden… Kendi kullanım ihtiyaçları ile ne kadar örtüştüğüne bakmayan kitle için ne söyleyebiliriz?
😉
“Elma dersem çık, ayva dersem ye” mi deriz?
😉
Etiketler: Apple, bilişim, çevre, çevrecilik, hedef kitle, marka algısı, ölçek ekonomisi
18 Şubat 2013
10:16 am
Hocam çok çok doğru bir yaklaşım ve benzetme.
Lakin şu yaşıma geldim hala daha fayda-maliyet olayını kimseye anlatamadım.
Ve artık nedense insanlar bunu bir statü simgesi olarak kullanıyor.
Çevremde asgeri ücretle çalışıp çeplerinde 2.000 tl lik telefonla dolanan, pakat telefon etmeye kontürü olmayan bir kitle var.
Marka bu tür bir algıyı yaratıp yakaladıktan sonra da bu “XXXX ne yapsa alırım abi.” diyen kitleyi elinde istediği gibi oynatır.
20 Mayıs 2013
7:17 am
İşbirliği fırsatlarına odaklanmak yerine “kazanan her şeyi alır” diye düşünen, böylece rekabet yaratan girişimci ve yatırımcıların “bilişim dönemi” düşüncesindeolduğuna inanıyor musunuz?
10 Kasım 2014
10:21 am
Her yeni model çıkardığında cihazların tüm uzantılarını değiştiriyorsan, “eskileri çöpe atın diye yapıyoruz” diye (dalga geçercesine) söylüyorsan müşteri odaklı değilsin. Bilişim döneminde olduğunu bile tartışmalıyız.