18 Kasım 2009 Çarşamba

Kapıya yakın oturmak – 2

Bir önceki yazı, daha fikir oluşmadan exit stratejisi düşünmek üzerineydi.

Bu yazıya gelen yorumlardan ikisini aynen yazıyorum…

🙂

Hasan Başusta şöyle yazmış:

  • Bu konuda iki görüş var aslında. Cumartesi günkü e-tohumda Çağlar Erol her zaman işe bir çıkış stratejisi ile başlayın diye tavsiye verdi ve ekledi “Benim vardı” Sonuç ortada.   Daha sonra söz alan Cimri.com’un kurucusu Aydonat Bey ise tam tersini söyledi. Bence işe başlarken çıkış stratejisi mutlaka olmalı, ama ilk baştan bunu tartışmak çok anlamlı değil.

😛

Sinan Kurmuş ise şöyle yazmış:

  • İşe baştan exit stratejisi ile başlayıp başlamama kararı işin nasıl finanse edileceğiyle ilgili. Örneğin bir VC ya da ona benzeyen şirketinizden hisse karşılığı size para verecek birileriyle çalışacaksanız en baştan exit stratejiniz belli olmalı (sonradan değiştirebilirsiniz). Benim sevdiğim şirketler hiç exit etmeyecekmiş gibi kurulup çalışan şirketler. Daha sıcak geliyorlar. Daha başarılı oluyorlar. Ama çakup gideriz üç sene sonra diye kurulan şirketlerin de çok para kazandığına şahit oldum.

😛

Gelelim benim anılarıma…

Maaşlı çalıştığım yıllar… Ödeme sistemleri konusundaki uzmanlığım biliniyor. 😉  Ana şirket’ten çağırdılar. Bir internet sitesi kuracaklarmış. Dediler ki:

  • E-bay Türkiye’ye gelecek. Buraya gelince kimler var diye bakacak. O zaman geldiğinde gittigidiyor.com‘u değil de bizi alsın diye internet sitesi kuruyoruz.”

😀

Çıkış stratejisine dayalı şirket kurmak… Filmin sonunu merak edeniniz var mı?…

Güldürmeyin… Kahkaha atarken yazamıyorum…

😀

Etiketler: , , ,

Kategori: bilişim, pazarlama

“Kapıya yakın oturmak – 2” yazısına şu ana kadar 5 yorum yapılmış:

  1. Uğur Hocam, bu kadar mı basit düşünülüyor bu konular yoksa dediğiniz gibi şaka mı yapıyorlar?

  2. Evet, bu işin Milli Piyango bileti almaktan azıcık daha zor bir iş olduğunu düşünen girişimciler var Türkiye’de. Ama yanlış zamanlamayla işe başlayan uyurgezerler doğal seleksiyona uğruyor.
    Tabii ki işleri ev yaparmış gibi kutsallaştırmaya da gerek yok ama, on yıl sonra içinde oturmak istemeyeceğiniz bir evi inşaa etmenizin de bir anlamı yok.

  3. Bircan HANCI :
    30 Mart 2011
    8:35 am

    Fikirler uygulandıkça değer kazanırın bir ispatı gibi aslında. Henüz daha velet iken 90 larda e-bay yeni duyurulduğunda fikir aklıma yatmıştı. Amaaa… Ki aması var. 18 altı bir velet idim. Bankacısı programcısı ile konuşup fikri alış verişi yapayım edeyim vs dedim. Bir tek dayak yemediğim kaldı 🙂 Tabii şunu belirteyim. Türkiyede internet yeni yeni var olmaya çalışıyor. Fax-modemler ile internete çıkıyoruz. Online bankacılığı bırakın telefon bankacılığı bile yok. 🙂

  4. E-Ticaret girişimcilerinin çoğunluğu paralar geldiği sürece uzun vadeye, sürdürülebilirliğe, aynı müşteriye defalarca satış yapmaya, doğru teklife değil de  “hemen yatırımcı bulmaya ve çıkış’a” odaklandıkları için, müşteri ihtiyacına zaman ayırmıyorlar.  (Belki başarılı olanlar da var ama çoğunluğu gülünç duruma düşüyor.)

  5. Exit üzerine başka bir yazı

Yorum Yazın