Platformlar ve Paydaşları
İki hafta önce, Özgür Alaz’ın bir tweet’i dikkatimi çekti.
Gerek platformlar konusunu, gerekse PaaS (Product as a Service – Hizmet olarak Ürün) kavramlarını nicedir tartışmak istiyordum. Hemen söze karıştım.
Şöyle düşündüm: “Pazaryerine dönüşme” kavramının, web’de doğan ve doğrudan veya dolaylı olarak e-ticaret yapan kurumlar için geçerli olduğunu düşünebilirim. Şehrin belli noktalarından havaalanına, havaalanından de bu noktalara yolcu taşıyan bir işletmenin “pazaryerine dönüşmek” gibi bir hevesi olamaz.
En iyi ihtimalle, müşterinin uçuş deneyimini uçtan uca ele alan bir yolculuk platformunun parçası olabilir.
- Yukarıda ne demek istediğimi daha ayrıntılı okumak isterseniz, şu yazıya göz atabilirsiniz. Daha ayrıntılı bilgi isterseniz, bu yazı da yararlı olacaktır.
🙂
Bu tartışma ilerledi. Dijitalleşme uzmanı Halil Aksu da tartışmaya katıldı. Platform konusunu tartışacak kişileri bulmanın heyecanı içinde konuyu derinleştirmeye çalıştım.
Son tweet’te yazdığım doğrultuda, blogda konuyu ele almaya karar verdim.
😉
En sondan başlayacağım. Önce şu “dijitalleşmenin her şeyi değiştireceği” yanılgısını aradan çıkaralım. İçecek su ile sınırlı değil, değişmeyecekler konusunda Halil Aksu ile aynı fikirdeyim. Şurada yazmıştım.
Gelelim platformlara… Benim bahsettiğim platformlar, Airbnb, Uber, Alibaba gibi olgular değil. (Yanlış anlaşılmasın, “Bunlar platform değil” demiyorum; “Platform kavramı bunlarla sınırlı kalmayacak” diyorum.)
Yukarıda referans verdiğim [1] ve [2] – hatta ilaveten [buna da bakın] – yazılardaki gibi, müşteri deneyiminin kanallar ve kurumlar arasında ( MOST® ilkeleri doğrultusunda) sürtünmesiz ve kesintisiz akmasını sağlayan oluşumları da platform olarak niteliyorum.
Bir müşteri deneyimi çoğunlukla çok sayıda kişi ve kurumun katıldığı bir olgudur.
E-ticaret deneyiminde kargo şirketleri, yolculuk deneyiminde şehirden havaalanına ulaşım sağlayan servis otobüsleri işletmeleri, ve bunlar gibi bir deneyimin baş aktörü olmayan oyuncuları platform kuramayabilir.
Yolculuk deneyiminde servis otobüsü işletmecileri hiçbir zaman, havayollarının veya tur operatörlerinin gücüne sahip olamayacaklar.
- Başrol oyuncusu değil de sadece taşıyıcı rolündeyken deneyimi farklılaştırarak tercih edilen olmayı başaran yok değil; ama pek sık da rastlanmıyor.
Bu hizmet sağlayıcılrın, başrol oyuncularının kurdukları platformlarda sadece figüran olmamalarının yolu,
- Farklılaştırılmış müşteri deneyimi sunmaktan
- Çok sayıda platformda yer almaktan
geçer.
Örneğin,
Birçok havayolunun kurduğu değişik platformlarda yer alacaklar. Farklılaştırılmış hizmetler sunarak, diğer servis işletmecilerinden ayrılıp “tercih edilen” olacaklar.
Sadece havayolları ve tur operatörleriyle yetinmeyecekler. Belediyelerin akıllı şehir uygulamalarında, “havaalanından xyz müzesine veya abc meydanına gitmek için binmen gereken servis” diye anılacaklar. Böylece sadece uçak yolculuğunun değil, şehre ulaşma deneyiminin de parçası olacaklar.
😉
Halil Aksu’nun dediği gibi, “platformlar tekelleşme eğiliminde olacaklar“. Bu kaçınılmaz. Tekelleşmeyi kırabilecek tek olgu, farklılaştırılmış müşteri deneyimi sunmaktır.
İnanmazsanız, Amazon’a rağmen ayakta kalanlar ve ortadan kaybolanlar arasındaki farka bakın.
😀
Etiketler: akıllı şehirler, Amazon, dijital dönüşüm, dönüşüm, e-ticaret, farklılık, Gelecekhane, Halil Aksu, havaalanı, havayolu, MOST, müşteri deneyimi, pazaryeri, platform, platform ekonomisi, süreç yönetimi, turizm, yolculuk
Kategori: bilişim, CEM, dijital dönüşüm
29 Temmuz 2018
3:27 pm
FACEBOOK
.
Aykut İbrişim
Platformların platform olarak kaldığı bir senaryoda herşey güzel bence 🙂
Ancak en başta platformun kendisi hem platformun sahibi, hem servis sağlayıcı, hem üretici hem de son kullanıcıya satışı yapan olmaya başlayınca işler değişiyor. Yine en iyi örnek ilk olarak Amazon sanırım. önce eticaret firması sonra FBA ile üçüncü partilere kapısını açarak platformlaşması ve son adımda da bünyesindeki tüm 3. parti satıcıların verilerini kullanarak en iyi satan ürünleri bizzat yaptırıp en düşük fiyata satmasıyla tüm dengeleri bizzat kendisi değiştiriyor.
Bu arada Amazon kısmi olarak kabul edip rakam açıklamaktan çekinse de yapılan araştırmalar Amazon’un bizzat sahte ürün satışına da göz yumuduğu ve mevcut ürünlerin içerisinde çok ciddi oranlarda fake ürün listelendiği şeklinde. 60 bin adede yakın firmanın bu konuda şikayetinin olduğu ve Nike, Burberry vb gibi dev firmaların Amazon içerisinde satılan ürünlerin büyük kısmının sahte olduğunu iddia ettiklerini okuyoruz.
Harvard Business School profesorlerinden Feng Zhu’nun hazırladığı bir araştıma kapsamında 2013 yılında Amazon’un kendisinin satmadığı 164 bin ürünü takibe almışlar. sadece 10 ay gibi kısa bir süre içerisinde Amazon ürünleri kendi üretim ve tedarik zincirine alarak bu alandaki rekabeti ciddi anlamda yok etmiş üçüncü parti Amazon satıcıları için.
Bu konudaki röportajına şuradan erişebilirsiniz https://hbr.org/2015/10/when-platforms-attack
Keza her sunumda kullanılması çok sevilen AirBNB’nin hiç evi yok söylemi de bu yıl içerisinde yok olacak zira AirBnb bu yıl içerisinde kendi binalarını kullanıma açacak ve uzun dönem kiralayacak. 2000 adet daire yapmayı planladıkları açıklanmıştı. Bu yıl bir başka Airbnb gelişmesi de Airbnb’nin butik otelleri de listelerinin arasına alacağını onaylamasıydı. Şu an TR’de dahil Butik otel ve pansiyonların sitede listelendiğini görüyoruz. Artık ev listeleyen bir platform olmaktan çıkıp otel listeleme işine de girerek önce otel listeleme firmalarıyla birebir rakip haline geldi. Eğer kendi binalarını yapma konusunda beklediğini bulursa uzun dönem kiralanacak evlerin ardından neden Otel işine de girmesinler diye düşünüyor insan.
Bu konuda da yazılan haberlerden biri şöyle idi:
https://www.theverge.com/2018/2/22/17040684/airbnb-plus-hotels-standard-amenities-service-loyalty-program
Uber’in de insansız araçlarının sorunsuz şekilde trafikte çalışmaya başladığını gördükten sonra platform olmaktan çıkıp kendi insansız araçlarıyla bizzat platformun bileşenleri olan servis sağlayan kişilere rakip olacağı çok aşikar.
Bu durumda sanırım monopolleşen dev teknoloji firmalarından kaçış pek yok. Üstelik hükümetler de bu konuda anti tekelleşme kanunlarına karşı dev firmaların yanında. Geçtiğimiz günlerde Amerikan hükümeti eyaletlerin ve hükümetlerin toplu malzeme alımları konusunda Amazon’un kullanılabileceğini onaylamış ve resmen devlet tedarikçisi haline gelmişler.
Yanlışsam düzeltin Uğur hocam ama kişisel kanaatim Silikon Vadisi’nin platform olma konusunu maliyetleri düşürmesi ve hızlı hareket edilebilmesi açısından seviyor ve tercih ediyor olduğu. Taa ki yeterli hızı, büyümeyi ve kapitali yakalayana kadar. Sonra kendi platformları içerisinde bizzat rakipleşerek bileşenlerin bilgi, birikim, deneyim ve verilerini toplayarak bizzat rakip olup diğerlerini yavaşça yokediyorlar.
Bu arada son olarak eklemeyi unuttuğum bir bilgiyi daha ekleyeyim. Özellikle Amazon’un monopolünü yıkmak açısından Amazon Web Servisleri, Amazon Businesses diye iki veya daha fazla parçaya bölünmesini konuşuyorlar uzun süredir. Olur mu bilmem 🙂
—-
Uğur Özmen
Platformların tekel olmak istemesi olağan. Web’de doğmayan binlerce kurum (yok “mavi okyanus”, yok “bakir pazarlar” diyerek) tekel olmayı amaçlar.
Bizim web doğumlu girişimcilerimiz bile birlikte çalışmak yerine “o işi biz de yaparız” düşkünü oldukları için, kapitalizmin doğduğu topraklardaki yaklaşım bana garip gelmiyor. http://ugurozmen.com/bilisim/bilisim-donemi-ve-turk-girisimci
Airbnb’nin verilerine sahip olsam, ben de gayrimenkul işine girerdim. (McDonalds yıllardır “land development” yapıyor) Sadece ABD’de de değil Dünya’nın her yerinde, hangi özellikler tercih ediliyor, hangi ev donanımı isteniyor, nereye yakın olmlalı, vb…. Bu bilgi ile yatırım yapmak doğru fikir.
Uber’in şoförsüz arabalar yatırımı da benzer bir düşünceden kaynaklanmış olmalı.
Bence bunlar “platform olmaktan çıkıp” olmayacaklar. Yani platform olmayı bırakmayacaklar. Öyle yaparlarsa, asıl üstünlüğü sağladıkları veri işini kaybederler ve mutlaka yerlerini dolduran olur.
Zaten “tekel olmazlar” demiyorum. Amacım zaten “platform patronu olmayan” işletmelere yol göstermek. Butik hizmet yaratıldığı takdirde, hem çok sayıda platformlarda yer alınır, hem de hayatlarını sürdürürler.
Platformlar arttıkça “anlamlı farklılık” önem kazanacak.
Pazarlamanın güzel günleri gibi. Yaratıcılık geri gelecek; bu sefer veriye dayalı olmak koşuluyla.
—————————
TWITTER
.
Ali Erkurt @alierkurt
Platformların tekellesme egiliminde olmasıyla ilgili Amazon gecenlerde yine acaip adimlar atti.
Son 24 saat içerisinde #Amazon
* Online ilaç şirketi Pillpack’i 1 milyar dolara satın aldı.
* Bağımsız dağıtıcılardan oluşan kendi kargo şirketini duyurdu.
* Tüm Whole Foods mağazalarında geçerli Prime indirimlerini duyurdu.
Bu durumda (ornegin) Amazon tek(el) platform olup, etrafinda deneyimi farklilastiran servisler hem hayatimizi kolaylastiracak, hem de o sayede para kazanacak.
Dolayısıyla hedefte perakende ilaç satanlar, büyük kargo şirketleri ve marketler var. ABD’de Amazon’un ağırlığı çok fazlayken, bu gelişmelerle daha da artacak. Büyüme hedefinde limit gerçekten de gökyüzünün ötesi gibi görünüyor.
——
15 Aralık 2018
1:22 am
Kasım ayındaki 11-11 ve Blackfridaydaki platformların yaptığı çalışmalar hakkında neler düşünüyorsunuz hocam?
17 Aralık 2018
7:01 am
@ Rıfkı Kıral
Açıkçası, 11-11 ve BlackFriday çılgınlığıyla, bu konudaki bazı yabancı yayınları okumak dışında ilgilenmedim.
Daha çok, platformların sadece rakiplerini değil, kendilerinden beslenenleri de yok etmeye çalışmaları konusuyla çok ilgileniyorum.