Siz de ÜHK mısınız?
Dün akşam, Tunç Kılınç’ın evinde, “Marketing 2008’de bloglar için ne yapılabilir” konusunda muhabbet ediyorduk. Daha önce hiç ilgilenmediği www.ugurozmen.com’a baktı. CRM sözü üzerine “3 harfli kısaltma” konusu açıldı. ABD kökenli firmaların belli aralıklarla 3 harfli yeni bir kavramı pompaladıkları konuşuldu.
Aklıma yıllar önce okuduğum bir yazı geldi. “Tüm bilgi işlemciler ÜHK’dir.” (Maalesef nerede okuduğumu hatırlayamadığım için referans veremiyorum). Zaman içinde ben de aynı fikirde oldum. Bilgiişlemciler ÜHK idiler.
Galiba IBM ile başladı. Aslında International Business Machines – Uluslar arası İş Makineleri anlamına gelen isimlerini, çağın modasına uyarak kısaltmışlardı. (Demek ki bir dönem, uzuuun isimli olmak çok havalıymış)
Sonra NCR var. Öyküsü daha ilginç. NCR = National Cash Registar. Ulusal Yazar Kasa anlamına geliyor. (Demek ki uluslar arası bir dev olmak, kurucuların aklından bile geçmiyormuş.) Bildiğim kadarı ile bir dönemler Türkiye’de “Milli Mukayyıt Kasa” adıyla tescil edilmişlerdi.
Diğer örnekleri sıralamayacağım.
CRM’e gelirsek, acaba o da danışmanlık firmalarının 3 – 5 yılda bir pompaladıkları ÜHK’lardan biri mi?
- MBO (Management by Objectives) Hedeflerle yönetim diye başladı.
- MBE (Management by Exceptions) İstisnalar ile yönetim diye devam etti.
- TQM (Total Quality Management) Toplam kalite yönetimi’ne kadar geldi. (“Ne kadar gerekliydi?” konusuna başka bir yazıda değineceğim)
Sonra tüm yönetim kavramları ÜHK oldular.
CRM de bunlardan biri mi? Onun da devri 3 – 4 yılda geçecek mi? Bence HAYIR. Adı biraz değiştirilebilir. Kavramlar daha ince elenir, sık dokunur. Kristalleştirilir. Örneğin CEM (Customer Experience Management) “müşteri tecrübesi yönetimi” ortaya çıkartılır.
İstenildiği kadar kat çıksın üstüne, “müşteri” değerli olduğu sürece, CRM temelde hep kalır.
Not: Anlamışsınızdır, ama ben yine de yazayım. ÜHK, “üç harf kısaltmacısı” demektir.
14 Temmuz 2008
7:42 am
İtalyan bir kreatif direktör ile P&G’den bir marka grubu reklam çekimindeler… P&G’dekiler sabahtan beri sürekli olarak 3 harfli kısaltmalarla konuşuyorlar, öğleden sonra İtalyan kreatif direktör sinirleniyor ve “Ahhh… You and your fucking TLAs!” diyor.
P&G çalışanları birbirlerine şaşkın bakışlar atıyorlar ve “What is TLA?” diyorlar.
İtalyan kreatif direktör yanıtlıyor;
“Three Letter Abbreviations!”
Bende zaman zaman TLA yapıyorum orası ayrı.
14 Temmuz 2008
8:26 am
Bu aslında sadece üç harfli kısaltmalara özgü birşey değil, yıllardır bildiğiniz bir konuyu bir başka gün başka bir isimle görebiliyorsunuz.
Ve işte bu da ÜHK’lar gibi ısıtılarak yeniden önümüze sunuluyor. Mesela Blue Ocean Strategy birçok isimle hayatımıza girmiştir şimdiye kadar, bir gün okyanusta farklı olun deniliyor başka birgün farklı olunacak mekan değişip strateji de ad değiştiriyor:)
Kısaltmalarda bunlar gibi, sanırım tek düzelikten çıkılması için yapılıyor.
Aslına bakarsanız insan hayatına yenilik gibi giren bu kavramlar isim değiştirilerek kendilerine tekrar göz atılmasını sağlıyor.
Düşünsenize herhangi bir üç harfli kısaltma 100 yıldır aynı isimle önümüzde olsaydı veya bir konu yıllardır aynı şekilde hayatımızda olsa çok sıkıcı olurdu sanki:)
14 Temmuz 2008
11:05 am
Kısaltmaların arka planında, farklılaşma ayrı bir karizma edinme motivi olduğunu düşünüyorum. Müşteri İlişkileri Yönetimi hakkında çok şey biliyorum dediğiniz zaman bir berber de ben senin on katın biliyorum diyebilir. Ancak CRM hakkında çok şey biliyorum denildiğinde vayy be adam ne kadar çok şey biliyor şeklinde algılanıyor. Ne iş yapıyorsun diye sorulduğunda sekreterim denildiğinde, hadi yaaa diye karşınızdaki belki üzülebilirken, Team Assistant TA im dediğinizde size daha çok saygı duyuluyor. Kısaltmalardan hayatımızda çok da kolay vazgeçebileecğimizi zannetmiyorum.
Selamlar
14 Temmuz 2008
12:18 pm
Danışman firmaların 3 – 5 yıl aralıklarla aynı kavramları gündeme getirmesinin, “re-lansman” benzeri pazarlama sratejisi olduğunu düşünüyorum.
Bir kavram ile başlanıyor. Kitapları çıkıyor. Bunun eğitimleri düzenleniyor. Buna uygun yazılımlar hazırlanıyor. (Dönemim moda filmine göre Mc Donalds’lardaki oyuncakların verilmesi ile aynı temel üzerinde devam ediyor.) Kavramın getirdiği kazanç azalmaya başlayınca aynısının yeni modeli piyasaya sürülüyor. Ben okuldan yeni mezun olduğum yıllarda adı “program budgeting” olan kavram şimdi “ABC – activity based costing” diye adlandırılıyor. (Yani ÜHK olması zaman aldı, ama şimdi oturdu)
Amaç hayatımızı sıkıntıdan kurtarmak değil, danışmanlık gelir kaynağını sürekli kılmak. Kısaltmaların olma nedeni ise, (Eren’in örneğindeki gibi) “uzman” havasını korumak.
Ben CRM’i “müşteri ilişkisi yönetimi” anlamına kullanırken, bazı bankacılar “centralized risk management” (merkezileştirilmiş risk yönetimi) anlamına kullanıyor. Herkesin kavramı aynı şekilde anladığı varsayılıyor. Bir toplantıda aramızda sorun olmuştu. 🙂
15 Temmuz 2008
2:03 pm
Bence jargon önemlidir, çünkü bazı kelimeler var ki uzun uzun anlatmaya bedel. Ancak ukalalık ile jargon kullanımı arasındaki çizgiyi iyi tutturmak gerekiyor.