3 Eylül 2013 Salı

Teknoloji ve Yazılım

Her müşteriye “mobil uygulama” öneren ajanslardan yola çıkan 3’lü yazı dizisi  [1] , [2] , [3] baĞzı genç SMU’ları rahatsız etmiş. Özellikle çözüm ile uygulama arasındaki farkı bilmeyenler çok kızmış.

İçlerinden baĞzıları okuduğunuz bu web sitesinden yola çıkıp “sitesinde bla bla bile yok, bir de bize akıl öğretiyor” gibilerden haklı olarak birçok eksik özelliği işaret etmişler. SEO da yapmıyorum üstelik.

Eksikliklerini öğrenmek iyidir. O genç SMU’lara teşekkür ediyorum.

😉

Kesinlikle çok haklılar. Kodlamadan hiç anlamam.

En son kodlama yaptığımda, Taksitcard’ı çıkartmadan önce IT’ye vereceğim iş isteğinde faiz işleyişini anlatmak için Excel tabloda =IF(…) cümlesi yazmıştım. Sene 1997 olmalı.

Daha sonra çok sayıda faiz geri ödeme tablosu yaptım ama onların =IF(…) cümleleri daha basitti. Saymıyorum bile…

Kodlamadan hiç anlamayan biri olarak, birkaç defa CRM’de uluslararası başarı öyküsü ortaya çıkardım; teknolojiye dayalı birçok (2 haneli milyon dolarlık) proje yönettim. Ödeme sistemlerinde çalıştığım süre boyunca ekibimle birçok yeniliği ortaya çıkardık.

Bankanın IT ekibi, risk veri ambarı oluşturmak isteyen Krediler Departmanı’na “Veri ambarı oluşturma prensiplerini Uğur beyden öğrenin, sonra iş isteği hazırlayın” demişti. Yani, “çok nitelikli IT ekiplerinden sertifikalıyım” diyebilirim.

Özetle…

Kodlamadan anlamam ama teknolojiden anlarım.

Aradaki farkı biliyorsanız, önceki 3 yazıyı yazma nedenimi anlamışsınızdır.

😛

İşin müşteri ihtiyacı ve pazarlama ve veri anlamlandırma yönleri var. Şimdilik değinmiyorum. Sırası gelecek.

😉

Etiketler: , ,

Kategori: bilişim, pazarlama

Yorum Yazın