Vazgeçilmezliği denemek
Seth Godin‘in bir yazısını okudum da aklıma geldi.
Boş zamanlarda… Okurum isimli yazımda bahsettiğim perakende raporlama sistemini kuran bir genç arkadaş vardı.
Merkezi veri tabanlarının olmadığı yıllar idi. Arkadaş bütün sistemi kurgulamış, bir şekilde entegre etmiş. Sıkı bir IT’ci olduğu iddiasında… Her sabah değişik kaynaklardan veri çekiliyor, ve rapor çıkıyordu.
O da tek tabanca olmanın tüm gücünü kullanmaya başladı. Saat 10.00’dan önce işe gelmiyor, 16.30 oldu mu, “haydi bana eyvallah” deyip gidiyordu.
Birkaç kere konuştum. Bahanesi şu idi. “İşe girdiğim zaman aldığım para 1500 dolar ediyordu. Şimdi ise 1000 doları biraz geçiyor. Ben de ona göre çalışıyorum.”
“Kasaba minnet edeceğime…” diye bir deyim vardır.
Kapıya koyduğumda (ki bunu başka yazıda anlatacağım) Genel Müdür endişelendi.
– Yönetim Kurulu Başkanı’na rapor gitmeyince ne diyeceğiz? Sen hesap verirsin” dedi.
– Bir adamın sadece rapor hazırladığı için tüm kurallar üzerinde olmasına izin vermediğimi söylersiniz.” dedim.
Ekip arkadaşlarım (gururla anarım) kısa sürede raporlamayı daha iyi duruma getirdiler.
😛
Etiketler: işe alma, kovulma, mükemmel eleman, raporlama, veri tabanı
Kategori: bilişim, İş hayatı, yaşamın içinden
24 Mart 2009
8:56 am
hocam aslında mezun olduğunuz yerde de tecrübelerinizden faydalanabilirdik. Gerçi İstanbul görmüş adama Ankara’ya dön demek abes kaçıyor ekseriyette ama…
24 Mart 2009
7:32 pm
vazgeçilmez olduğunu sanan ve/veya olmaya çalışan insanlarla her daim karşılaşıyoruz. ancak burada önemli olan noktanın bu kişilere karşı olan duruş olduğu fikrindeyim.. Uğur Hocam siz gayet doğru bir duruş sergilemişsiniz. böylece ekibinizin de motivasyonunu ve size karşı olan güvenini (iyileştirilmiş raporlama sisteminden bu çıkıyor) artırabilmişsiniz.
ayrıca kendi üstünüze verdiğiniz tabiri caizse cuk oturan cevabı da bir kenara not etmek lazım..
24 Mart 2009
8:54 pm
Bu arkadaş ile başka bir anı