Kendini “Veri Bilimcisi” sıfatlamak
Linkedin’de bir anket gördüm. “Veri ile çalışanlar anketi” diye isimlendirilmişti. Anketin arkasında bir girişimin ve bir öğretim üyesinin isimleri vardı.
Sosyal mecralarda yayınlanan anketleri ciddiye almam. Ama bir öğretim üyesinin adını görünce ciddiye aldım. Anketi inceledim. İlerleyemedim.
“Öğrenim durumunuz?” sorusunu LİSE diye yanıtlıyorsunuz ve sonraki soruda “En son mezun olduğunuz alan/bölüm?” diye şu liste geliyor.
Anketi biraz daha inceledim.
Bugünün iş dünyasında en alt kademe dışında herkesin “veri ile çalışması gerektiğine” inanan ve bu konuda onlarca yazı yayınlamış biri olarak hem anketin adının, hem de kapsamının yanlış belirlendiğini gördüm.
Bunun üzerine Linkedin’de bu anketin yayınlandığı post’un altına şöyle yazdım.
”
Anket, araştırma yöntemlerini bilmeyen kişiler tarafından tasarlanmış. Sorular arasında büyük tutarsızlıklar var.
- Veri ile çalışanlar anketi değil, veri ambarı sorumluları anketi haline gelmiş.
- Son mezun olduğu okul LİSE olan biri, devamını nasıl dolduracak düşünülmemiş.
İlk 2 hücreyi doldurmuştum, devamına ilerleyemedim.
”
Unvanını “veri bilimcisi” (vb) olarak saptamış arkadaş ile şöyle yazıştık.
vb – “Bilmiyorum ama fikrim var.”
ben – Yazık
vb – “Bilmediğimi de bilmiyorum ama illa bişeyler söylemeliyim ki bilmediğim anlaşılmasın.”
İlk mesajımın anlaşılmadığını görünce daha ayrıntılı yazmak zorunda kaldım.
”
Bugünün iş dünyasında, hemen her orta-üst ve üst düzey, veri ile çalışır. Anketi düzenleyenler, sadece IT kökenliler için düzenlemişler.
Bu nedenle anketin adı “Veri ile çalışanlar” olmamalıydı.
2014 başında yayınladığım şu yazı, fikir geliştirmede yardımcı olabilir https://www.uzaktancrmegitimi.com/6509/2018-yilina-dogru
”
Sonra yazışma şöyle devam etti:
vb – Teşekkürler. Haklısınız işin teknik tarafı ile ilgilenenler için düzenliyorum anketi.
ben – Peki, yukarıdaki “Bilmiyorum ama fikrim var.” ve “Bilmediğimi de bilmiyorum ama illa bişeyler söylemeliyim ki bilmediğim anlaşılmasın.” cümlelerini nasıl yorumlamalıyım. Daha geniş anlatabilir misin lütfen?
vb – İç ses olmalı en azından.
ben – Kimin iç sesi?
Bu soruya uzun süre yanıt alamadım. Anladığım kadarıyla laf sokuşturma çabasında bir genç arkadaş var karşımda. (Yazışmanın devamı en altta… ama arayı okumadan son kısma geçmeyin.)
🙁
Bülent Eczacıbaşı bir konuşmasında “Hepimizin yaptığı bir hata vardır. İnsan tanımak… Hemen hepimiz “insanı çok iyi tanıdığımızı” zannederiz. En büyük yanlışlardan biri “ben insanı gözünden tanırım” zannetmektir” demişti.
Bu hatayı sıkça yaparım. Sonra yanıldığımı anlarım. Yine aynı şey olmuştu.
🙁
İşin duygusal tarafını bir yana bırakayım ve araştırma yöntemlerinden bahsedeyim.
Önce KAPSAM (çerçeve) belirlenir. Kapsam, amaç ile tümden paralel olmalıdır. Bu ankette kapsam “veri ile çalışanlar” değil, “veri işlerinin teknik taraflarında çalışanlar” olmalıydı. Böylece, bugünün dünyasında orta yönetim kademelerinden başlayarak veri ile çalışan herkes değil, sadece teknik elemanların katılması sağlanırdı. Veri kirliliği engellenirdi.
Sonra soruların seçenekleri tutarlı olur. “Öğrenim durumunuz?” sorusunu LİSE diye yanıtlayana o seçenekler gösterilmez.
Seçenek hazırlarken de yapılacak önemli işler var.
- Bir yazılım şirketi sahibi arkadaşım var. İşletme doktorası yaptı. Verileri daha iyi anlamlandırmak için “antropoloji” doktorası yapmaya başladı. Bu arkadaşım ikinci doktorasından mezun olursa, “En son mezun olduğunuz alan/bölüm?” sorusuna verecek yanıtı olmayacak. Seçenekler arasında işletme dışında sosyal bilimler yok.
- Normal lise mezunu bir genç girişimci arkadaşım var. İlk yazılımını 16 yaşındayken satmıştı. Telekom şirketlerine yıllarca tedarikçi olarak çalıştı. Veri güvenliği konusunda sayılı uzmanlardan biri. Bu anketin ilk 3 sorusunda tıkanıp kalır.
- Bu gibi konuları dışarıda bırakmamak ve anketi kurgularken varsayımlar dışındaki olası gelişmeleri anlamak için, mutlaka “Diğer” seçeneği eklenir. Yüzde bir, binde bir olasılık da olsa, “Diğer” mutlaka eklenmelidir. (Bu “Diğer” seçeneği, araştırma yöntemleri dersinde sınıfta kalma / geçme çizgisidir.)
Bana hakaret eden “veri bilimcisi” olduğunu söyleyen arkadaşa şunları söylemek isterim.
- Kapsam araştırmanın temelidir. Bunu açıkça belirlemeyen;
- Seçeneklere “diğer” koymayı unutan;
- Mesajı anlamak için hiç çaba sarfetmeyen;
- Geri bildirim geldiğinde kök nedeni sorgulamadan tepki gösteren
kişi veri bilimcisi olduğunu iddia etmemeli.
🙁
Meraklısına, iletişimin devamı aşağıda:
Ben maalesef, insan konusunda yanılmakla ünlüyümdür.
🙁
8 Haziran 2019 tarihli EKLEMELER
Türkiye’nin büyük veri ile çalışan hemen her kurumuna “Pazarlamada Veri ve Büyük Veri Kullanımı” eğitimi verdim.
Benim işim veri ile çalışmak ve ben anketi dolduramıyorum.
😉
Tüm yöneticilerin veri ile çalışması gerekiyor. Ancak, bu genellemenin yanısıra;
- CRM – Müşteri İlişkileri Yönetimi
- CXM – Müşteri Deneyimi Yönetimi
- Geri bildirim yönetimi
- Dijital pazarlama – Kişiselleştirme
gibi konularda işi bizzat “veri ile çalışmak” olan çok sayıda “teknik olmayan” kişi var. Araştırmayı “Veri ile çalışanlar anketi” diye isimlendirmek yerine “verinin teknik taraflarıyla sınırlı olduğunu” belirten bir cümle eklenseydi, bu tartışma olmayacaktı.
.
Etiketler: anket, araştırma, araştırma yöntemleri, geri bildirim, insan, şikayet, sorgulama, ünvan, uzmanlık, veri anlamlandırma, veri bilimi
Kategori: bilişim
5 Haziran 2019
1:38 pm
Cevdet Akcay bir konusmasinda “Tuklerle konusmayi sevmiyorum. Turkler sadece bilgi verir bilgi almaz. Turkler herseyi bilir” demisti.
Ayni dialogu sebze halinde mal tasiyan adamla da yasayabilirsiniz. “Bag kardas ben bu isi 6 yasimdan beri yapiyorum(tecrubeliyim), buyuk otellere bile mal veriyorum(Referans). Sen kimsin bana akil veriyosun?”
Halbuki saygiyla dinlese belki yepyeni firsatlar gorecek ufku genisleyecek. Ya da kendi argumanlarini test edip dogru yaptigini bir daha teyit edecek.
5 Haziran 2019
2:28 pm
Çağrı AKSU Data scientist – analytichouse.com
Cevap hakkımı kullanıyorum.
Uğur bey kendini haklı çıkartmak için çok ilginç bir yol izliyor. Hakikaten şimdiye kadar böyle garip bir durumla karşılaşmamıştım.
Lise seçeneğinden sonra devam edilmiyormuş.
Her anket düzenleyicisinin kendine has eleminasyon stratejileri vardır. Ama Uğur bey anket işinden anlamadığı için bunun farkında değil.
Uğur beyin görmek istediği bazı bölümler seçeneklerde yokmuş.
Hedef kitle içerisinde de yoklar zaten.
Diğer diye bir seçenek koymalıymışız.
Aşağıdaki sorulara baksa koymak istediğimiz yerlere öyle bir seçenek koyduğumuzu görürdü.
Aslında Uğur beyin istediği şey Ego tatmini. Herşeyin doğrusunu o biliyor! Ve bunu kanıtlamaya çalışıyor.
Uğur beyin anket konusunda ki uzmanlığını anlayabilmek için en son ne zaman anket düzenlediğini ve analiz ettiğini belirtmesini talep ediyorum.
Ek :
Birde Uğur beyin X bölümünden mezun olup çok başarılı olan arkadaşı var. Onu unutmuşum.
·
Ugur Ozmen
Sen “Haklısınız işin teknik tarafı ile ilgilenenler için düzenliyorum anketi.” dedikten sonra haklı olmak için çaba sarfetmeme gerek yok.
Evet haklıyım. Sadece “işin teknik tarafı ile ilgilenenler için” düzenlenmiş bir anket. Zaten önemli kısmı da bu.
Ayrıca yine yanlış anlamaların devam ediyor.
“Lise seçeneğinden sonra devam edilmiyor” demiyorum. “Lise seçeneğini seçen kişiye bir sonra sorulan soru, anlamsız kalıyor” diyorum.
“Hedef kitle içerisinde de yoklar zaten” diyorsan, hedef kitleyi araştırma başında vermeliydin. Bu cümle bile beni haklı çıkarıyor.
“En son mezun olduğunuz alan/bölüm?” için “Diğer” koyulmamış. Bunu vurguluyorum. Sonraki seçeneklere diğer koymuş olan, bu gerçeği değiştirmiyor.
.
M. Murat Albayrakoglu Adjunct Instructor at Kadir Has University
Araştırma yöntemlerine gelinceye kadar, mantık, genel matematik (precalculus + prealgebra + basic geometry), analiz (calculus + analytic geometry), ayrışık (discrete) matematik ve istatistik var…
Araştırma yöntemleri ancak ondan sonra özümsenebilir.
Örneğin mantık bilmeyen biri, bir ankette soruların ne şekilde sıralanması gerektiğini anlamaz.
.
5 Haziran 2019
6:32 pm
Ayni anketi ben de doldurmaya kalkistim. Ve ben de bolum seciminde Siyaset Bilimi veya Sosyal Bilimler olmadigi icin teredutte kaldim. Gene de destek olmak icin en yakin gordugum alani secip ilerledim. Bu sefer de maaş ile ilgili soruda brüt/net ayrimi olmadigi icin anketi doldurmaktan vazgectim. Yayinlayacaklari sonuclara da bakmayi dusunmuyorum.
Bence isinde iyi olan, bildigini aktaran, yanlisa yanlis diyen, gecmiste yaptigi isleri aktaran insanlari yuksek ego ile suclayacagimiza aynayi bir de kendimize tutmaya calismaliyiz, “nerede hata yapmis olabilirim?” Diye.
Son olarak, universitede arastirma metotlarina giris dersinin ogrencileri bile derse iyi calisarak bu ankette yapilmis hatalari yapmayabilirdi. Blogda yazilmis ders ve konularin hepsine gerek oldugunu dusunmuyorum.
12 Haziran 2019
11:34 am
Değerli Hocam,
Sizin için zaman kaybı bir tartışma olmuş. Öncelikle muhattabınızın yazmış olduğu yorumları okurken Türkçe konusunda kaygılandım. Yorumun altında “See translation” yazıyor. Ona basmak geldi içimden. Bu şekilde yazan birinin detaylara girmeden, kısa cümlelerle anlatılan bir konuyu anlaması mümkün değil!
Konuyu başka bir yöne çekeceğim. Ben İletişim Fakültesi okudum. Araştırma Yöntemleri dersi bizim fakültemizde seçmeli dersti. Fakat benim hiçbir dönemime denk gelmedi. Kısacası bu dersi alamadım. Alabilen arkadaşlarım ile konuştuğum zaman ders içeriğinde ciddi eksiklerin olduğunu fark ettim. Bu sebeple pazarlama alanında yaptığım tüm çalışmalarda eksik kalan bir tarafımdır araştırma yöntemleri. Ancak eğitim alacağım konular listesine eklemiştim. Bu konuya da eğilerek iyi bir eğitim almak istiyorum.
Devlet üniversitelerinde bu konuda verilen eğitimler biraz zayıf kalıyor sanırım. Bazı özel üniversitelerin araştırma yöntemleri dersleri çok daha kapsamlı ve pratik içeriyor. Her şeyden öte derslere gelen akademisyen ya da öğretim görevlileri siz ve sizin gibi saha tecrübesi olan insanlar.
Sadece teorik bilgi ile araştırma yöntemleri öğrenenler bir miktar zayıf kalabiliyor. Bu konuyu İletişim ve İşletme Fakülteleri özelinde değerlendirmek gerekli.
Tabi bir konuda uzman değilseniz, o işin eğitimini doğru almadıysanız elinizi sürmeyeceksiniz! Öğrenene kadar işin uzmanları ile birlikte çalışacaksınız. Ben şahsen öyle yapıyorum. Araştırma yöntemleri konusunu bilmediğim için bilenlerden destek alıyorum.
Hepsinin sonunda; bir şeyi bilmemek dünyanın en doğal durumu. Ancak bilen birinin eleştirisine bu biçimde yanıt vermek hiç hoş değil!
Saygılarımla,
8 Ağustos 2019
3:41 pm
Uğur Hocamın yazılarını yıllardır takip ederim, üniversitede dersine misafir öğrenci olarak da katıldım. Kendisinin en önemli özelliği yaptığı yorumlar, verdiği geri bildirimlerle karşısındakini düşünmeye sevketmesidir.
Düşünülmeyen detayları gösteren, belki yepyeni ufuklar açacak bu kıymetli geri bildirimi değerlendirmeyen veri bilimcisi kişi için üzgünüm. Bence başkalarının deneyimlerinden yararlanmamak bir veri bilimciye yakışmıyor, sonuçta ham data değil işlenmiş veriyi alıyorsunuz 🙂
Saygılarımla