17 Ocak 2012 Salı

Yenilikçilik ve fikircilik (6)

Bildiğiniz gibi yenilikçilik (innovation) bugünlerde çok moda. Birçok kuruluş, dernek, okul, öğrenci kulübü bu konularda toplantılar düzenliyor.

Bu toplantılardan birinde, açılış konuşmasını Mühendislik Fakültesi Dekanı yapmış. Konuşmasında “Mühendislik eşittir ArGe. ArGe olmadan da innovasyon olmaz. Demek ki, mühendisliğin ruhunda innovasyon vardır” deyivermiş.

Konuşmacılar şaşırmış. Tam aksini söyleyeceklerken… Ters köşede kalmışlar. Sayın Prof.Dr.’ye “Steve Jobs’un, Bill Gates’in diploması mı vardı?” diye soramamışlar.

Belki de Türkiye innovasyon ödülünü hiçbir yenilik yapmayan şirketlere veren jüri de aynı durumda… Kimbilir?…

😉

İcat (invention) ile yenilik (innovation) arasındaki farkı bilmeyenler, geniş açıklamayı Osman Ata Ataç hocamın

yazılarında okuyabilirsiniz. Türkiye’nin hangi yolu izlemesi gerektiğini de gelecek haftalarda yayınlayacak.

🙂

Benim bu konuda ne yazdığımı ve söylediğimi merak edenler için ilk 5 yazı ve bir sunum içeriği

🙂

Etiketler: , , , , , , , , ,

Kategori: bilişim, İş hayatı, pazarlama

“Yenilikçilik ve fikircilik (6)” yazısına şu ana kadar 2 yorum yapılmış:

  1. Özgür Acar :
    27 Ocak 2012
    5:42 pm

    Innovasyon denince herkesin aklına yeni bir buluş yapmak geliyor. Oysa icat ile inovasyon arasındaki ilişki çok az. Yeni birşey icat etmek inovasyon değil. Rahmetli Arman Kırım’dan esinlenerek söylersem: Zaten ortada olanı, herkesin gördüğünü bir sorunla ilişkilendirmek ve soruna çözüm bulmak inovasyon.
    Örneğin pantolonu icat etmek inovasyon değil ama “Levi’s”ın madencilere branda kumaşından pantolon yapıp satması inovason. Pantolan ve branda kumaşı zaten vardı, kot pantolon öncesi pantolonların 2-3 günde parçalandığı gerçeği de ortadaydı. Levi’s bu sorunu çözdü.
    Telefonu bulmak inovasyon değil. ,Tamamen yeni birşey ya da mikro dalga ile yemek pişirmek de inovasyon değil. Bunlar icat; sürekli araştırma ve deneme, ciddi altyapı yatırımları, yüksek teknik bilgi vb.
    Böyle bakıp, inovasyon ile ilgili yukarıdaki yazıların tamamını okuyunca sizin ve Osman Ataç’ın aslında çok farklı düşündüğünü gördüm. Osman Ataç inovasyonu düpedüz icat gibi algılamış sanırım. Sizin yazılarda ise daha çok var olan bir soruna farklı bir çözüm ya da varolan bir sürece yenilikci bir müdahele ve tabii bunların firmanın satışına/karına olumlu etki yapması koşulunun inovasyon olabileceği var.
    Tabii belirli durumlarda icatlar da inovasyon olabilir ama inovasyon tanımlarından işin bu kısmını çıkarmadıkça herkes kukuman kuşu gibi düşünüp sonuç olarak hiçbirisi “feasible” olmayan, hatta düpedüz komik olan fikirlere inovasyon diyecek.
    Kaset çaları bulmak icat ama walkman’İ bulmak değil. Telefonu, telsizi ya da radyoyu bulmak icat ama cep telefonu inovasyon. Yürürken telefonla konuşabilmeyi hayal etmek, bunun müşteri talebinin olabileceğini düşünmek inovasyon düşüncesinin doğuşu. Sonrasında bunu ete kemiğe büründürmek geliyor. Ülkemizin büyük holdinglerinin cep telefonunu karlı bulmadıkları için bu işe girmedikleri söylenir.Bırakalım inovasyon yaratmayı, olanı bile kullanmamak gene ülkemizdeki genel düşünce biçimi ile çok ilintili: Hiçbir şeye müdahele etmezsen hiç de sorun yaşamazsın.

  2. Özgür,

    İnovasyon konusunda Osman Ata Ataç ile benim aramda fark olduğu konusunda haklısın. Bence innovasyon buluş değil yenilik. Bu nedenle, seninle pralel düşünüyoruz. Ayrıca “icatlar da inovasyon olabilir ama inovasyon tanımlarından işin bu kısmını çıkarmadıkça herkes hiçbirisi “feasible” olmayan, hatta düpedüz komik olan fikirlere inovasyon diyecek” endişene kesinlikle katılıyorum. Sonucunda kurum veya kullanıcılar için olumlu (verim, kâr, kayda, vb…) olmayan uygulama inovasyon değildir.

    Diğer yandan, inovasyon ödüllerinin onlarca şirketi olup da tek bir yenilik yapmamış sponsorlara veya eşe-dosta verilmesi de “Bırakalım inovasyon yaratmayı, olanı bile kullanmamak gene ülkemizdeki genel düşünce biçimi ile çok ilintili”. Keşke hiçbir şey yapmasalar. Bu ödülleri kötü kullanarak var olanı da yanıltıyorlar. Hevesli firmalara yanlış örnekler oluşturuyorlar.

Yorum Yazın