26 Nisan 2019 Cuma

Veri, Anlam, Bağlam

Verinin anlamlandırılması konusundaki yazılarımı okuyanlar, eve yemek servisi yapanlar için yazdığım şu örneği:

Fenerbahçe’nin maçı İstanbul’daysa yemek ısmarlamıyor ama, Fenerbahçe deplasmandaysa mutlaka sizi arıyor ise… müşteriniz Fenerbahçe taraftarıdır, maç İstanbul’daysa maça gidiyordur. Deplasmanda olursa, TV önüne geçip bir yandan yemek yiyor, bir yandan da seyrediyordur.

hatırlayacaklardır. Başka örneklerim de vardı:

Çocuk menüsünü sadece 2 – 3 haftada bir ve hafta sonlarında ısmarlıyorsa, muhtemelen boşanmış babadır ve çocuğu o hafta sonu için almıştır

Genel Müdür bu örnek için de “Doğru. Bu da beni anlatıyor” demişti.

Bu toplantıyı şuradan okuyabilirsiniz.

Hızlı gıda diye adlandırdığım o sektörde, “Mesai sonrası bir saatte iş yerine teslim ediliyorsa, büyük ihtimalle fazla mesai yapılıyordur” dediğimde “Nereye teslim edildiğini bilemeyiz”diyen IT’den sorumlu GMY’nin, bu sektördeki tek örnek olmadığını bir başka toplantıda öğrendim.

Kendisinin “bir hızlı gıda firmasında veri bilimci” olduğunu söyleyen arkadaş ile yukarıdaki örnekleri konuştuk.

Bu veri bilimci “Mesai sonrası bir saatte iş yerine teslim ediliyorsa, büyük ihtimalle fazla mesai yapılıyordur” cümlesine itiraz etmedi ama diğer 2 anlamlandırmaya karşı çıktı.

Ohooo… Öyle ayrıntılarla uğraşırsak üç bin tane segment çıkar. Ayrıca, böylelerini bulmak için günlerce uğraşmak gerekir” dedi.

Tıpkı bir önceki toplantıdaki gibi sakin davrandım. “Veri bilimci olduğunuz iddiasında kararlı mısınız?” diye sormadım. Yine, sahte bir “iş yaşamı gülümsemesi” ile toplantının bitmesini bekledim.

O veri bilimci(?)nin “günlerce uğraşmak gerekir” demesinin nedeni, kurumda 2 kademeli veri ambarının olmaması.

Hani Kaynağında Arıtmak yazısında bahsettiğim ve sadece anlamlandırma için değil, müşteri deneyimi ve dijital dönüşüm için de zorunluluk olan “müşteri odaklı veri ambarı” katmanı var ya!  O olmayınca ve veri bilimci de bunun olması gerektiğini bilmeyince…

Defalarca söyledim ve yazdım. Müşteri odaklılık hem entellektüel, hem de teknolojik altyapı meselesidir.

Biri olmazsa zor da, ikisi de olmayınca…

.

Etiketler: , ,

Kategori: CRM

“Veri, Anlam, Bağlam” yazısına şu ana kadar bir yorum yapılmış:

  1. Ozgur Altay
    Veri bilimciliğin sadece veri ile ilgili olmadığını, veriyi yaratan koşulların asıl anlamlandırılması gereken ‘çıktı’ olduğunu fark etmemiz gerekiyor sanırım.
    ·
    Ugur Ozmen
    Çok haklısın.
    Bu nedenle, müşteri temas noktaları hakkında sahadan bilgi ve birikim almadan veri bilimci olunmaz diyorum (ve birçok itiraz duyuyorum)
    .
    Bir ekleme daha yapayım ve “spoiler” vereyim. Yarın da veriyle yapılabilecekler konulu örnekler gelecek. 😉
    ·
    Ozgur Altay
    Profesyonel yaşamım boyunca saha da direkt müşteri ile temasta olduğum için hep algıyı (kendim için, ürünlerim için, firmam için, müşterim için, sektör için vd.) yönetmem gerektiğini düşündüm. Sanırım dijital olan içinde bu farklı değil. Evet veri büyük ama elimizdeki veri büyük diye yapılması gerekenleri giderek daha çok yazılım, ve kavramın içine boğuyor gibiyiz.
    Aslında segmente edilmesi gereken şeyi karıştırmış durumdayız. Veriden elde edilen sonuç segmente edilmeli yazılımlar, süreçler, tanımlar değil belki de. Bu yüzden donanım kökenliler, yazılım kökenliler, pazarlama kökenliler ve finans kökenliler bu işte anlaşamıyor gibi. Biyoloji kökenliyim rahatım 😉 .
    Doğa der ki; maksimum verim için minimum adım.
    ·
    Ugur Ozmen
    Ozgur Altay
    E-ticaret çok daha fazla ipucu bırakıyor.
    https://www.uzaktancrmegitimi.com/7171/e-ticaret-veri-anlamlandirma
    https://www.uzaktancrmegitimi.com/4388/veriden-bilgiye-yolculuk-1
    .
    Doğanın önerdiği gibi minimum adım için, olgunlaşmış olmak gerekiyor. (Bak bu güzel bir blog yazısı konusu olur)
    .
    “Aslında segmente edilmesi gereken şeyi karıştırmış durumdayız” demişsin ya… Aslında “big question” dedikleri tam da bu.
    https://ugurozmen.com/bilisim/soru
    https://ugurozmen.com/bilisim/soru-2
    .
    Ozgur Altay
    Nicedir yazasım var ama zaten haddimi aşmak gibi bir eğilimim olduğundan erteleyip duruyordum. Siz yazarsanız zevkle okuruz Ugur Hocam.
    .
    Uğur Özmen
    Uzman olduğum konuda yazarken bana haddimi bildirmeye meraklı çoook kişi var. Sen de haddini aş bir ara. Aşmasan da birileri gıcık olacak zaten. Hiç değilse değsin. 😉
    .
    Emrah Bostanci
    Ugur Ozmen Hocam, sizin bu söyleminize itiraz eden kişi(ler), aynı vakayı farklı persona ile tecrübe ettiğinde de aynı sonuca varması demek olmaz mı?
    ·
    Ugur Ozmen
    Çok güldüm Emrah Bostanci . Ancak “sonuca varamamış” desek daha iyi olur.
    ·

Yorum Yazın