28 Ekim 2009 Çarşamba

Başarısız YBD örneği

Başarı öykülerinin yeterinde ders vermediğine inanırım. Asıl dersi kötü örnekler verir bence…

Size başarısız bir yaşam boyu değer (YBD) örneği…

😛

Bir mezunlar derneğinin üyesi olduğumu, yağışlı hava olmadıkça eşimle birlikte tüm hafta sonlarımızı orada geçirdiğimizden bahsetmiştim.

Eşim ve ben, tez öğrencilerimiz ile orada görüşme yapardık. Eş-dostlarımızı orada ağırlardık. Yazın 2 – 3  kere akraba toplantılarımızı da orada gerçekleştirirdik. Kendimiz de tüm hafta sonunu orada geçirdiğimizden, yeme– içme de hep orada olurdu.

  • YBD sayısaldır demiştik. Kötü  örneğin anlaşılması için TL değerlerden bahsedeceğim. (Lütfen kusura bakmayın. )

😉

Derneğin karı+koca birlikte, yıllık tenis + havuz üyeliği 1000 TL idi. (Ya da her geldiğimizde havuz için adam başı 10 TL, tenis için 8 TL ödeyecektik.) Artık, yarı emekli hayatı yaşadığımdan, “İşim olmadığı günler havuza gelirim. Keyfim isterse tenis de oynarım”, diye düşündük. 1000 TL‘yi ödedik. (Daha önceki yıllarda da öyle yapmıştık.)

Soyunma odalarında 4 yıldan beri dolaplarımız vardı. Spor için gerekli bazı eşyalar orada duruyordu. Yıllık kirası da 50 TL idi. (İki kişi  100 TL)

O kendini kurtarıp üyeleri umursamayan yönetim, dolap kirasına %600 zam yapmış. 50 TL’den 300 TL’ye çıkarmış. Bunu da 1000 TL ödedikten sonra açıkladılar. Bu arada, hafta içi günlerde  tenisi ücretsiz yaptılar.

🙁

Hesabımı yaptım. Kredi kartı ile 3 taksitle ödediğim 1000 TL’yi geri istedim. Her gittiğimde ne yaparsam o kadar ödemeye karar verdim.

Hani “adanmışlık” kalmayınca… Soğuduk dernekten… Çok daha az gittik oraya… Bir seferinde, bazı spor eşyalarımızı evde unuttuğumuzu farkettik. Arkadaşlara “merhaba” deyip döndük. Yıl içinde tenis ve havuz için verdiğimiz toplam para 250 TL olmadı. Aile toplantıları, akşam yemekleri ise hiç yapılmadı.

Sonuçta, bizden 1100 TL alabilecekken, 1600 TL almaya kalktılar ve 250 TL ancak alabildiler. (850 TL eksi’deler.)

Orada geçirdiğimiz zamanlarda yediğimiz içtiğimize ödediğimiz paraları da kazanamadılar.

Bu tavır yüzünden başka yere üye oldum. Mezunlar Derneği, bu yılı kaybettiği gibi gelecek yılları da yitirdi…

😛

Demek ki neymiş… “Dolap parasını 50 TL’den 300 TL’ye çıkarırım, 6 kişiden biri bile öderse karlı olurum hesabıyanlışmış.

YBD de böyle bir şey işte… Uzun vade düşünemeyen yöneticilere hiç uygun değil…

:-S

Etiketler:

Kategori: CRM

“Başarısız YBD örneği” yazısına şu ana kadar yorum yapılmamış

  1. Friendfeed’de Melih Cılga’nın bir yorumu var. Buraya aynen alıyorum:

    Küçük bir ilave yapayım: YBD beklentisini doğrudan etkileyen (ve haliyle sadakat ilişkisinin “optimum performans” düzeyde tutulabilmesinde doğrudan rol oynayan) birçok faktör var: Örneğin, sunulan ürünün niş yaratma (ve “yüksek fiyat”ı haklı çıkartma) potansiyeli, müşterinin fiyat duyarlılığı sınırları (price sensitivity), sunulan ürün gamındaki kalemlerden birinin/birkaçının zamanla öne çıkarak diğer bir kalemi geriye itmesi olasılığı (yani “çapraz satış” senaryolarının tam tersi yönünde bir olasık anlamında “cannibalization factor”), rakip ürünlerin öngörülen ya da beklenmedik fiyatlandırma ve konumlandırma davranışları vs…
    .
    Ama sonuçta, “price optimization” denilen uçsuz bucaksız derya içerisindeki karmaşık conjoint analizler / matematiksel modeller arasında kaybolmadan ilerleyebilmenin yolu, insanlara “kendilerine değer verildiğini” hissettirmekten geçiyor galiba…”

  2. Bu yazının devamı… YBD serisi bir bütün oluşturduğundan, mutlaka devam yazısı okunmalı…
    😉
    Müşteri odaklılık ile ürün odaklılık arasındaki ince farkları da görebilirsiniz.

  3. METİN ÖLKEN :
    29 Ekim 2009
    4:39 pm

    Uğur Bey,

    Çok talihsiz ve hatalı bir yazı kaleme aldığınız için size bu düzeltmeyi yolluyorum.
    Tenis abonelerine dolap ücreti 300 TL değil 150 TL olarak uygulanmıştır.
    Tenis için yapılan fiyat uygulamasına ise neden tepki gösterdiğinizi anlamak mümkün değil. Zaten boş duran kortlara biraz hareket getirsin ve de tesis frekantasyonu artsın diye yapılan bu çok yerinde uygulamayı dahi eleştirebilmek gerçekten kayda değer. Ve unutmayın ki bizim özellikle hedefimiz tenis kortlarının acilen yenilenmesi için biraz yatırım bütçesi yaratabilmektir. Ama sizin gibi yazılar bizim motivasyonumuzu nasıl etkiliyor hiç düşünmüyormusunuz?
    Burada gönüllü olarak çalışan biz yönetim kurulu üyelerine karşı bu derece acımasız ve de gerçeklerin saptırılarak eleştiri yapmanızı ben şahsen YBD kavramı ile pek bağdaştıramadım.
    Saygılarımla,

  4. METİN ÖLKEN :
    29 Ekim 2009
    4:40 pm

    Uğur Bey,

    Bu başarılı, başarısız YBD yorumlarınızda acaba biraz sonra SJ’liler Derneği olarak Bağdat caddesinde yapılacak Cumhuriyet yürüşüne için yapılan organizasyon nasıl yer alacak emrak ediyorum??
    Sizi acaba orada görebilecekmiyiz?
    Saygılarımla,

  5. Öncelikle Metin Ölken’in saptırmasını düzelteyim.
    🙁
    Tenis abonelerine dolap ücreti 300 TL olarak uygulanmak istendi. Başarısız olunca, çok sayıda şikayet alınca 150 TL olarak uygulandı. Bu bile, kendini ifşa eden dernek yönetiminin ne derece “planlı” davrandığının kanıtıdır. Bu nedenle “YBD uzun vadeli bir uygulamadır” diyorum her zaman…
    🙁
    Tenis kortları için yapılan fiyatlamaya değil, açıklama tarihine tepki gösterdiğimi anlamamak için, derneğin yönetiminde mi olmak gerek. Ben 1000 TL’yi ödemeden önce ilgili tüm fiyatları açıklarsınız, buna göre seçim yaparım. Ben parayı yatırdıktan sonra dolap ve tenis için fiyatların açıklanmasının doğru olmadığını söylüyorum.
    🙁
    Söz konusu yönetimin yaptığı faaliyetlere katılmayacağımı, yukarıdaki yazıdan anlamış olmalısınız.
    Bu “Sizi acaba orada görebilecekmiyiz?” gibi derinliği olmayan söz değdirmeleri bırakın lütfen.
    Cumhuriyet’e saygımı, SJ şemsiyesi olmadan gösteririm. Sizlere de önerim, SJ’liler derneği yönetimi dışında da birey / kişilik olmaya çalışın.
    Bu linkte yönetimin davranış örneği var. http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/onlar-yoneticilere-ait
    🙁
    Dernek yönetimine gelmek için birçok vaadlerde bulunanlar, “gönüllü olarak çalışıyoruz” demek hakkına sahip değildir. Size zorla verilmedi. Kendinizi acındıracaksanız, neden yönetimdesiniz.
    Özetle, saptırılmış bir gerçek varsa, benim değil Metin Ölken’in saptırmasıdır.
    🙁
    Ben de, sığlık tuzağına düşüp “Önce ana dilinizi öğrenin” mi demeliyim? “Soru eklerini ayrı yazmayı öğrenin, sonra bana yorum yazın” mı demeliyim?
    Öyle demiyorum. Siz yazın. Düzgün tartışma yaparsanız yayınlarım. Ama yine saptırma veya suçlama yaparsanız, gelecek sefer yayınlamam.
    🙁

  6. Bu siteyi takip edenler, olumsuz anılarda ve örneklerde isimlerden bahsetmediğimi bilirler.
    😉
    Daha önce (şu olay başıma geldiğinde http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/onlar-yoneticilere-ait) de hangi dernek olduğunu belirtmemiştim.
    🙁
    Dernek yönetiminin konuyu “kişiselleştirmesi” ve kendisini açıklaması nedeniyle karşılıklı tartışmaya dönüştü. Okurlar kusura bakmasın.
    🙁
    Bu yazıya yapılan diğer yorumlar ve tartışmalar için Friendfeed’e bakabilirsiniz.
    http://friendfeed.com/ugurabi/60788859/basarsz-ybd-ornegi
    😀

  7. Hemen her hafta sonunu geçirdiğim mezunlar derneği için üçüncü yazı…

Yorum Yazın