4 Haziran 2009 Perşembe

Bir daha gelmem buraya…

Burcu Tüzün, Friendfeed’de “bir otel yönetimine neler sormak isterdiniz?” diye tartışma açmış. Bir çok öneri / soru gelmiş.

Proje yönetimi ustası / hocası Savaş Şakar “Müşterilerinin % kaçı tekrar geliyor? Tekrar gelmeyenler neden gelmiyor?” diye sormuş.

Ben aksini sorardım. “Neden tekrar geliyorlar?

😛

Yolculuk yapmayı çok severim. Yeni yerler görmek cezbeder. Öylesine ki, profesyonel yaşam sırasında yurt dışına iş seyahatlerimin arkasına birkaç gün daha ekleyip… Yıllık izinden 3 – 4 gün tüketerek… Eşim ile birlikte…

Yeni ve değişik yerler… Örneğin: Dünyada gel-git’in en fazla olduğu yer… 8 saatte suyun kıyıdan 12 – 14 km uzaklaştığı bir koy. (Küçükyalı’dan Büyükada’ya yürüyerek gitmek gibi düşünün.)

Herkesin defalarca gittiği büyük şehirler değil… Dostlara anlatacak ilginçlikler, paylaşabilecek resimler…

Aynı yere bir kez daha gitmek?… Pek küçük ihtimal… Gezgin olmanın doğası böyle. Bir yere ulaşmak önemli. Yeni yerler görmek, küçük kasabanın semt pazarında karnını doyurmak… Sonra, yeni bir yer daha…

😀

RIXOS gezisinde, Web Pazarlama Müdürü Sn. Eyüp Kaplan ile uzun uzun konuşmuştuk. CRM üzerine yazıyorum ya!.. Kendisine sormuştum.

“Müşterilerin %35’i tekrar geliyormuş. Bir o kadar da tavsiye üzerine…”

😛

Şehir içi oteli olsa… İş seyahati yapsanız , aynı otele sıklıkla gitmek isteyebilirsiniz. Anlaşılır bir durum… Sadece “iyi bir uyku” vaat etseler yeter. Bir de trafik uygunluğu… Günün geri kalanında ya iştesiniz, ya da yemekte…

Ancak bir tatil otelinde?.. İnsan neden aynı yere bir kez daha gider ki?…

Bu nedenle asıl bunu sormalı… Neden tekrar geliyorlar? Farkı yaratan nedir?

😉

Etiketler: , , , , , , , , ,

Kategori: CRM, yaşamın içinden

“Bir daha gelmem buraya…” yazısına şu ana kadar yorum yapılmamış

  1. Herkesin tatil anlayışı bir değil hocam;

    Kimi, sizin gibi yeni yerler keşfetmeyi arzularken; kimisi de, bir kaç haftalık iznini ya da parasını riske etmek istemiyor. Kalitesinden, hizmetinden emin olduğu yerleri tercih ediyor.

  2. sizin tatil tercihinizle (dünyada ya da türkiye’de değişik yerleri görmek ve gezmek) ile örneğin rixos’un o otelinde tatil için kalmayı tercih edenlerin tatile bakış açılarında önemli bir fark olduğunu düşünüyorum. güneye inip deniz, güneş ve havuz başı üçlüsünü ideal tatil olarak görenlerin aynı yere pek çok kez gitmesini doğal karşılıyor. eğer beklentilerini karşılayan bir hizmet ve ortam bulmuşlarsa bir dahaki tatil kararında maceraya girmeyeceklerdir. destinasyon yine misalen rixos olacaktır.

    halbuki sizin tarzınız (ki ben de bu tarza daha yaknım) her tatil fırsatı ortaya çıktığında yeni bir yeri görmeyi arzularlar. o nedenle aynı yere gitmek hem zaman kaybı hem de aynı filmi yeniden izlemek gibi olacaktır. örneğin bu yaz roma’ya gidecekseniz, öbür sene paris’i görmek cazip olacaktır.

    sonuç olarak; otelin önemli olduğu tatil tarzlarında aynı yerlerin tercih edilmesi doğal geliyor. mekanın ve şehrin önemli olduğu tatil tarzlarında ise böyle bir ayrım yok diye düşünüyorum.

    saygılar,

  3. Fatih Hocaoğlu :
    4 Haziran 2009
    2:40 pm

    Ne amaçla sorulduğuna bağlı olarak iki sorununda yerinin farklı olduğunu düşünüyorum. Bunu hemen düşünmedim hocam, en az 4-5 uzun yazı yazdım ve sildim. Bir türlü tam anlatmak istediğimi anlatamadım diye düşündüm ve sizide yazdıklarımı uzun uzun okumakla yormak istemediğim için sildim. Ama başından beri sizin bu soruyu sorma nedeninizin “bu insanların tatilden anladığı nedir ki!” tekrar aynı yere geliyorlar? olduğunu düşünüyorum. Savaş hocanın sorusunda ise “Müşterilerin % kaçı tekrar geliyor” derken daha fazlasının gelmesi için ne yapabiliriz? sorusuna hazırlık var gibi geliyor. Sizin sorunuzun cevabı ile Savaş hocanın sorusunun cevabını birleştirince insanların aslında istedikleri gibi bir yere değil Arz’ın içinde tercih edilebilir olan yere gittiklerini düşünüyorum. Beklentilerin ne olduğunun iyi araştırılmadığını, genel bir tatil anlayışının turizmciler tarafından yerleştirildiğini düşünüyorum. İnsanlarada yapıp yapabileceğin tatilin en iyisi budur! diye aslında çokta tatmin edici olmayan birşeyler sunulduğu içinde insanların birçoğunun farklı tatil seçeneklerini değelendirmediğini düşünüyorum. Bu durumu etkileyen bir faktörde insanların mevcut imkanlarıdır. Aslında çok istedikleri sevecekleri gibi bir tatil geçirme hayalleri porfesyonel turizm sektörü tarafından onlara sunulmamaktadır. Onlarda sizin gibi kendi imkanlarıyla yeni yerleri görmek için ya keşfetmeyi sevecekler, süprizlere kapalı olmayacaklar, ya da arz edilen şey aslında talepleri olmasada bir yerden sonra talep etmek zorunda kalacaklar. Yani bence Savaş hocanın sorduğu soruda müşterileri tekrar getirebilmek için başka neler yapabiliriz sorusuna cevap beklenirken, sizin sorduğunuz soru ise turizm sektörünün aslında nasıl olması gerektiğinin cevabına götüren içiçe geçmiş birçok soru ve cevap barındırıyor diye düşünüyorum.

  4. Uğur Hocam, ellerinize sağlık. Burada özellikle belirtmeliyim ki, Rixos Hotellerine tekrar gelen misafirlerin bir kısmı bir önceki geldikleri oteli yeniden tercih etmekte, diğer kısmı ise bir sonraki tatillerini gruba bağlı diğer otellerde geçirmektedirler. Aynı otele gitmenin sebebini binanın, yapının ya da sahilin özelliğinden çok, orada personellere kurdukları dostluklar, kendilerini evlerindeymişçesine rahat hissetmeleri, aldıkları hizmetten memnun olmaları vb. sebepler oluşturmaktadır. Bu aynı zamanda çalışan personelinizin de satış için ne derece önemli bir etken olduğunu da gösteriyor. Bazı insanlar ise birçok denemenin sonucunda Rixos’ta yaşadıkları tatil deneyiminin o ana kadar yaşadıklarından daha güzel olduğunu belirterek, bir sonraki yıl risk almak istemeyebiliyor

  5. Son 5 yıldır toplam 7 kez ziyaret ettiğimiz bir tesis var… neden mi tekrar gidiyorum? 15 yıl evvel orada çalışan bir eleman hala orada çalışmakta. Hem de aynı pozisyonda… işini sevmiş, sarılmış görevine. Onun gibi tüm personel aynı performansı sergiliyor… bu nedenle yemekler daha lezzetli, yataklar daha yumuşak, denizdeki balıklar daha güzel geliyor bana. Misafirlerini arka ofiste iyi takip etmelerinin yanı sıra, personel sizi tanıyor – hatırlıyor… müşteriyi değil, evine konuk gelen misafiri selamlıyor, hatırını soruyor. 5 yıldır tekrar tekrar gittiğim yerde her seferinde bir yenilik, hoşluk ile karşılaşırsam… kaldığım 3-5 gün bana 10 gün konforu ve dinlencesini verirse – neden bir avuç tatilimi riske atayım?

  6. Rixos yolculuğunda Sn. Eyüp Kaplan ile yaptığım sohbetleri yazmaya söz vermiştim. Burada bir tane daha var.

  7. Friendfeed Yorumları için http://friendfeed.com/ugurabi/ae077de7/bir-daha-gelmem-buraya

  8. M.Oğuz Güner :
    5 Haziran 2009
    3:14 pm

    Tatil ikiye ayrılıyor diye düşünüyorum. Gezmek yeni yerler keşfetmek ve Dinlenmek.
    Dinlenmek için gittiğiniz bir tatilde kötü sürpriz yaşama riskini almamak için tekrar gidiyorsunuz. Fethiye Hillside gittiniz mi? bilmiyorum. Ben senede bir iki defa gidiyorum. Bu güne kadar olumsuz hiçbir sürpriz ile karşılaşmadım… gittiğim 3-4 gün hiç burnumdan gelmedi. Bunun fiyat farkını da veriyorum. Bir hafta yerine 4 gün gidiyorum. Ama dinleneceğim tatilli risk etmiyorum…
    Neden tekrar geliyorlar? Farkı yaratan nedir? sorusunun cevabı bu olmalı sanırım…

    Güzel yazılarınız için teşekkürler

  9. Bu yazımı okuyan Ömer Ekinci sordu… Ben yanıtladım…

  10. %35 devamlı müşteri oranı; aynı büyüklükte oteller içinde bir rekor olmalı .Güneydeki tatil otellerinin yıllık ortalaması %15 i geçmez. Tebrikler Rixos

Yorum Yazın