Büyük düşün, küçük başla…
Bir bankada CRM projesine başlamıştım (1998). Bazı bölümler hiç yardımcı olmuyordu. Kendi iş süreçlerinin müşteri odaklı duruma getirilmesini tartışacağız. “Bizim işimiz değil” diye parmak kımıldatmıyorlar.
Tam o sırada yazılarını hayranlıkla okuduğum CRM gurusu Richard Forsyth ile tanıştım. Ona çektiğim zorluklardan bahsettim.
Şu altın öğüdü verdi bana…
“Normal bir CRM projesi, hem yıllarca sürer, hem de milyonlarda dolar harcatır. Senin kafanda şöyle bir uygulama planı vardır.
Tüm gerekli yazılım ve donanımlar alınacak. Bunlar şirketin alt yapısına entegre edilecek. Sonra tüm testler yapılacak. En sonunda CRM kampanyalarına başlayacaksın.
Oysa, hayatın gerçeği şu şekilde olur. Patron, yatırdığı milyonlarca dolar için daha çabuk geri dönüş ister. Sen “henüz entegrasyon tamamlanmadı, testlerde sorun oldu” dediğinde, senin görevini değiştirir (hatta belki de kovuverir).
Ve proje yarım kalır. Her yerde de CRM yatırımının anlamsız olduğunu söyler durur.
Her adımı iyi hesaplayarak projeyi yürütmelisin. Önce birkaç küçük başarı öyküsü yarat. Yatırımının geri döndüğünü görsün. Sonra yeni bir yatırım için talepte bulun. Her yeni yatırım ile bir (veya birkaç) başarı öyküsü daha yarat.
İlk bakışta, ilk planın daha önce geri dönüş sağlıyor gibi görünebilir. Ama hiç gerçekleşmeyebilir. Oysa küçük adımlar, başarıyı garantiler.”
Büyük usta Richard Forsyth çok haklıymış.
Bu küçük adımlar ile büyük başarılar elde ettik.
🙂
Etiketler: başarı öyküsü, patron, planlama, proje yönetimi, Richard Forsyth, yatırım
28 Nisan 2009
9:12 am
Uğur Abi, çok güzel bir yazı. Önemli tavsiyeler, birkaç küçük grafikle birleştirildiğinde çok net ve açıklayıcı örnekler oluşturmuş. Tebrik ve teşekkür ederim.
28 Nisan 2009
9:40 am
Sadece CRM alaninda degil, tum is hayatinda uygulayabilecegimiz altin bir tavsiye. Tesekkurler Hocam.
28 Nisan 2009
11:25 am
Uğur Hocam, Hasan Basusta’nın dediği gibi sadece CRM’de değil, yazılım geliştirme, şirket yönetme, proje yönetme ve hayatın diğer tüm alanlarında “büyük düşün küçük başla” metodu uygulanabilir. Hatta ve hatta çocuk büyütürken bile 🙂 Değerli yazılarınız için teşekkürler…
28 Nisan 2009
2:10 pm
Bu yazı, aynı zamanda “türkiye’de bir patron şirketinde işler nasıl yürütülmeli” konusunu çok güzel özetlemiş. Sadece CRM projeleri için geçerli olduğu anlaşılmasın diye yazmak istedim. Teşekkürler..
29 Nisan 2009
6:00 pm
Bu yaklaşım, sadece CRM projelerine özgü değil. Üstelik sadece Türkiye’ye de özgü değil (yabancılarla da çalıştım). “Profesyonel” olarak yürüttüğün her projede bu model iyidir.
3 Mayıs 2009
7:47 am
Tum proje turleri icin gecerli bir yaklasim bu ama IT projelerinde ekstra onemli. Zira ITde bir insaat projesinden farkli olarak yapim asamasindaki “yapi” uzun sure gorunur vaziyette de olmuyor. Ilk yaklasim, “great leap forward”, sonucta basarili olacaksa bile ortada bir yerde musteri tarafindan kesilebilir. Ikinci yaklasim japonlarin hedefe dogru adim adim (Plan – Do -Act – Check) yontemi ile ortusuyor. Mumkunse proje bir departmanda ve “Faz 1” olarak baslamali ve diger departmanlara ilk “Faz” basarili bir sekilde bitirilince yayilmali. Burada Proje Yoneticisinin yapmasi gereken “Faz 1” ile diger fazlar arasindaki sureyi sozlesme ile sabitlemesi. Aksi taktirde musteri diger asamaya gecisi birinci Faz bittikten sonra sizin kabul edebileceginiz sureden cok daha fazla bir sure sonra yapabilir.
Bu durum Turkiye’ye ya da patron sirketlerine ozgu degil. Musteride gecerli bir korku var. “Ya bu adamlar yapiyoruz deyip de aslinda hicbir sey yapmiyorlarsa” korkusu. IT projelerinin basarisizlik oranina bakinca anlasilmayacak bir korku degil. Ustelik bir insaat sirketi ornegin yapiyoruz dedigi seyi yapim asamasinda iken musteriye istedigi zaman gosterebilir. ITde bu zor oldugundan musteriler hangi ulkede olursa olsun adim-adim yaklasimini daha kolay kabul edeceklerdir.
3 Haziran 2009
1:39 pm
“Büyük düşünüp küçük başlamak” gereken bir konu da CRM için veri ambarı oluşturma sürecidir.
11 Ağustos 2009
1:42 am
Genellikle basit ama etkili tavsiyeleri kolay anlaşılır ve duzgun bir uslupla okurlarıyla paylasmasini beceriyor Ugur Ozmen. . Bir işe veya buyuk bir projeye baslayacak kişilere su tavsiyeyi veriyor…
27 Ekim 2009
8:09 am
Bana özel ders veren Richard Forsyth ustanın bir şeması da bu linkte…
25 Mart 2010
11:30 pm
http://www.kocabasa.com/ bağlantısında “Gerçekten Kendi İşinizi Kurmak İstiyor musnuz?” başlığının altında Fitness salonunun girişine ait bir resim var. Tam da büyük düşünüp küçük başlayamamaya örnek olsa gerek 🙂
6 Aralık 2016
7:08 am
Ugur bey, kısa ama etkili bir yazı olmuş teşekkürler.