Değişen ÜRÜN tanımı
Ayvalık’lı zeytinyağı üreticisi Danışman’a şikayet ediyor.
“Benim ürünüm dünyanın en iyi zeytinyağı… Ama ambalaj kötü… Bu yüzden ürünümü almıyorlar.”
Danışman (hocam Osman Ata Ataç) ona “ambalajıyla, etiketiyle, içindeki ile…” ürün tanımını anlatmaya çalışıyor.
Zor… Ürün deyince müşteriye sunulan vaatlerin bütünü olduğunu anlatmak.
😀
Etiketler: CEM, danışman, müşteri odaklılık, müşteri tecrübesi, müşteri tecrübesi yönetimi, Osman A. Ataç, ürün, ürün odaklılık
2 Şubat 2010
11:03 am
Müşteri tecrübesi demişken;
Sayın Hocam ben markaları şahsen canlı birer insan gibi algılıyorum. Müşteri deneyimleri yönetimini değerli kılan an kesinlikle bu yönetimin ilk uygulanmaya başladığı andır.
Markalar karakter sahibi insanlar gibiyseler, ilk tanıştığımız bir insanla ilgili oluşturduğumuz algı, sonraları o insan çok zıt kutuplarda dolaşmadığı sürece değişmez. Markalar için de durum böyle. Bu deneyimleri,marka ilk iletişime geçtiğinde başarırsa başarılı oluyor,yoksa bir yaşam evresince didinip duruyor markalar. Logolar değişiyor, konumlandırma değişiyor,isim değişiyor, varsa mağazanın kokusu değişiyor.
İlk intiba, ilk koku, zihindeki ilk renk algısı, ilk karakter yapıştırma, ilk masa örtüsü, ilk giyinme kabini, ilk “hoşgeldiniz”. Bunları müşteriye bir defa yaşattığınızda,müşterinin markadan kopacağını sanmıyorum.
Çok büyük bir gelişme olmadıkça, ilk girdiğimde muhteşem bir deneyim yaşadığım x markasından kopacağımı öngörmüyorum örneğin
12 Mayıs 2011
2:11 am
Bu link’e bir göz atın.