Kişiselleştirme: sıfır…
Yolda promosyon için tezgah açmışlar. Önünden geçerken bana da birkaç tane vermek istiyor.
Şampuan’ı methediyor. “Sence benim buna ihtiyacım var mı?” diye soruyorum. “Neden olmasın ki?” diyor.
- Bu “Neden olmasın?” bakış açısına hayret derim.
😛
Bir spor tesisini geziyorum. Yürüyüş bantları, diğer her türlü ekipman, kapalı ve açık havuz, masa tenisi salonundan küçük bir basketbol sahasına kadar oldukça donanımlı.
Bana anlatıyor. “Duş kabinlerimizde sabun ve şampuan vardır.” Hemen yanıtlıyorum. “Ben pek kullanmam.”
Sanki, “hep aynı markayı kullanırım, şampuanımı değiştirmem” demişim gibi algılıyor. “Elbette kendiniz de getirebilirsiniz” diye mırıldanıyor.
Sonra kapalı havuza geliyoruz. “Bu havuza girerken bone giymek zorunludur.” diyor. “Benim için de geçerli mi?” diye soruyorum, elimi kendi dazlak kafama “şap, şap” vurarak…
O zaman farkediyor. “Af edersiniz. Size zorunlu değil tabii…”
“Sorun değil. Kel kafama rağmen bone giyeceksin diye tutturan bir tesis vardı.” diyorum.
😉
Kişiselleştirmeyi yüzyüze görüşürken yapamazsak, uzaktan mesajda hiç yapamayız.
Etiketler: iletişim, kişiselleştirme, mesaj, müşteri odaklılık, tutarlılık
15 Temmuz 2010
9:04 am
konuyu çok eğlenceli bir şekilde açıklamışsınız hocam =)
15 Temmuz 2010
12:16 pm
:)))
15 Temmuz 2010
8:46 pm
Ben bunun tamamiyle tembellikten kaynakladığını düşünüyorum. Bu kişilere bir kalıp veriliyor, ancak kendi fikirlerini, görüşlerini alıp bu kalıbı temel alarak yeni bir şekil oluşturmadıkları için, size papağan gibi o kalıbı tekrarlıyorlar. Çoğu yaptıkları şeyin farkında bile olmuyor. Çok örnek ile karşılaşıyorum bu aralar, canımı da çok sıkıyor, kızıyorum ve bazılarını maalesef tersliyorum.
30 Kasım 2010
1:56 pm
Burada belirteyim. “Neden olmasın”dan daha düşünce yoksunu pek az deyim olduğu kanaatindeyimdir.
15 Ekim 2011
1:56 pm
Kanımca burda, aslında standardize edilmeye çalışılan klasik bir Türk insanı genellemesi de söz konusu. Zira verilen her promosyon ürününü ihtiyacım var mı yok mu diye sorgulamadan nasıl olsa bedava mantığıyla alan kişilerin yoğunlukta olduğu bir toplumda, incelemenin sorgulamanın abes karşılandığı bir ülkede, saçınız olmasa da olsun size lazım olmasa da belki eşiniz çocuklarınız dener, neden olmasın mantığıyla dönülmesi beni hiç şaşırtmadı hocam 🙂 (bu çıkarım tamamen bana aittir, şayet söz direkt sizin kullanımınıza yönelik idiyse vay halimize diyelim…)
30 Eylül 2013
9:10 am
Kişiselleştirme artık bir e-ticaret kalite standartı olarak kabul edilmeli
21 Eylül 2016
6:22 am
“Neden olmasın”dan daha düşünce yoksunu pek az deyim olduğu kanaatindeyimdir.
Anlamlı gerekçe bulamayanlar hemen “neden olmasın?” derler.