Müşteri = Sevgili (ek)
Erdem Özşen, bir yazılım ve donanım firmasında çalışıyor. Başka bir okulda okuyor. CRM konulu tez hazırlamak istemiş.
Dersi benden alanlar için bile, CRM tezi hazırlamaya ilişkin kurallarım var. Başka okuldan olanlara genelde doğrudan katkım olmuyor. Ama Erdem’in çabası sayesinde buluştuk.
Birkaç saat sohbet ettik. B2B iş yapan yazılım firmasında CRM için nasıl bir konu seçebileceğini belirledik. Bunun dışında doğrudan katkım olmadı. Üstüne tüm blog yazılarımı da okumuş.
😀
Tez savunmasına iyi çalışmış. Onlarca sayfa sunum hazırlamış. Ama öğretim üyeleri “15 dakikada anlat” demişler. O da önce “müşteri = sevgili” yazısındakileri sunmuş. Hocalar kahkahalarla gülmüşler. “Tamam, CRM’i anlamışsın” demişler.
Sonra da tezin ana konusunu sunmuş. (Yarın kısmen bahsedeceğim.)
Tezi kabul edilmiş ve Yüksek Lisans mezunu olmuş. Yine buluştuk. Teşekkürlerini iletti.
😀
Satış sırasında yaptıklarını da anlattı.
“Bazı müşteriler, bilgisayarı kapat ve sunum yapmadan kısaca CRM’i anlat diyorlar. Ben de müşteri = sevgili’yi anlatıyorum. Her seferinde beğeniyorlar.” dedi.
Hatta müşteriler, diğer şirketlerden memnun değilmiş. “Bize geliyorlar, kendileri CRM’in ne olduğu bilmiyor, bana CRM satmaya kalkıyor” diye de şikayet etmişler.
Aklınızda olsun. Size de sorarlarsa, oradan okuyup söyleyin. Benden de bahsederseniz, sevinirim.
😀
Etiketler: B2B, bitirme tezi, CRM, CRM nedir, ders
17 Ocak 2011
6:59 pm
hocam yazilariniz zaten komik , su gulen ikonlar da gulmekten olduruyor adami 🙂
17 Ocak 2011
10:16 pm
Hocam,
Yeni CRM yaklaşımında maliyetleri biraz daha düşürmek veya çapraz pazarlama adına diğer sevgililerin nelerden hoşlandığı, hangi kıyafetle hangi takıyı berbaber kullandığı çaktırmadan kulaklarına çıtlatılıyor gibi tabi küstürmeden bunu söylemek te beceri işi, bilmem katılır mısınız..
17 Ocak 2011
10:48 pm
Haklısın Mert,
Özellikle pahalı takılar yerine ucuzlara yönlendirmek için, “Bu renk ile birlikte papatya sana çok yakışıyor” denilmesi de CRM’in bir parçası.
18 Ocak 2011
9:26 am
Bu yazıda bahsedilen tez hakkında
5 Mart 2011
7:44 am
Erdem Özşen‘in Yüksek Lisans Projesi’nden alıntı bu link’te