22 Ağustos 2018 Çarşamba

Veri’nin Değeri

Birkaç gün önce Cihan Demir @mrcihandemir  ile Twitter’da şöyle bir yazışma yaptık.

😉

Veri’nin Değeri‘ne gelmeden önce, veriye dayalı düşünme ile başlayalım.

Veriye dayalı düşünmenin ilk aşaması, amaçları saptamaktır.

Senaryo (Amaç) → İhtiyaç → Bilgi → Veri

Amaçlara ulaşmak için neler yapılması gerektiği [1], bu gereklilikleri karşılamak için hangi bilgilerin kullanılacağına karar verilmesi [2] ile devam eder.

Bir araya geldiklerinde bu bilgileri oluşturan verilerin neler olduğu da [3] , [4][5] , [6]  saptanır.

Verileri içgörüye dönüştürme sürecine veri anlamlandırma diyoruz. Bu süreç, kurumun kendi iç kaynaklarının etkin katılımıyla yapılması gereken bir çalışmadır.

  • Bazı kurumlar bu konuyu danışmanlara ya da CRM ajanslarına bırakıyorlar. Danışman veya eğitmenlerden öğrenmek süreci hızlandırabilir. Ancak bu iş sadece dışarıdan gelenlere bırakılamaz. Öyle yaptığınızda, verilerden bilgi veya içgörü üretimi bir kurumsal beceriye dönüşmez ve kendi verinizi anlamak için hep başkalarına ihtiyaç duyarsınız.

😉

Verinin değeri konulu bir yazıya bu kadar uzun giriş yapmamın nedeni şu: Hangi veriye, ne amaçla ihtiyaç duyduğunuzu bilmeden verinin değerini belirlemeniz mümkün olamaz.

Verinin değeri konusu geçtiğinde, “Her hangi bir şeyin değeri nasıl ölçülürse, verinin değeri de öyle ölçülür” diye anlatırım. “Tıpkı elmanın değeri veya kalemin değeri gibi…Bilginin Değeri [7] yazısında biraz değinmiştim.

😉

Şimdi Cihan Demir’in

Asıl kazanan kim? Ad soyad adres telefon için kişi başı 1 TL harcayan mı, Mercedes ve iPhone kazanma fırsatı için bilgilerini verenler mi? Ayrıca, Erikli’nin kişi başı için verdiği 1 TL için yorumunuzu merak ediyorum, az mıdır çok mudur normal midir?

sorularına yanıtı birlikte arayalım.

Her Veri Değerli midir?[8] diye ( ugurozmen.com‘un blog olmadan önceki tarihlerde, pdf formatında) yayınladığım bir anı var.

  • 2001 senesinde gelip 1998 ve 1999 seneleri boyunca 20 bin adet Tofaş’ın Kartal, Şahin, Doğan ve Serçe marka otomobilleri almış kişilerin adreslerine fiyat biçmemi istemişlerdi. “Elinizdeki bilgiler maalesef bir işe yaramaz” demiştim. (Gerekçesi yazının içinde…)

Daha önce yayınlamadığım bir başka anıyı, derslerimde anlatıyorum.

Dönemim GSM operatörü Telsim’in CFO’su ile pazarlığa oturmuştuk. Ben Demirbank adına masadaydım. (Bu kurumların ikisi de artık yok. Biri bile hayatta olsaydı, isimlerini vermezdim)

Telsim, telefon kullanıcılarının isim ve adresleri karşılığında 2 ABD doları istiyordu. Yanıt olarak “Telsim – Demirbank kredi kartı çıkartalım. Ortak kampanya yapalım. Kredi kartını alanlar ilk kullandıkları anda, kişi başına 100 ABD doları ödeyeyim” dedim. Kabul edilmedi.

Derslerimde bu olayı anlatırken, şu soruyu soruyorum: “Benim 100 $ teklif etmemin dayanağı nedir?

  • Önemli not: Burada, veriye dayalı düşünmenin bir başka temel kavramı, yaşam boyu değer eğrisi [9] (YBD) devreye giriyor. Önceden YBD’nin çıkış noktası olan yeni müşteri edinme maliyetini hesaplamıştım. 100 $’ın az üzerindeydi. Bu nedenle düşünmeden teklifte bulunmuştum.

😉

Biliyorum, Cihan Demir’in sorusuna doğrudan yanıt vermek yerine lafı çok dolandırdım. Sebebi şu:

Benim kafamdaki soru ise… Erikli, bu kampanya sayesinde elde ettiği verileri ne amaçla kullanabilir?

  • Şu adreste oturan bu kişi (aslında aile olarak düşünmek gerekir) ne kadar su tüketiyor? (Kampanyalar sadece belli dönemleri kapsar. Bu ailenin genel tüketimi ve yaz – kış tüketim farkı olup olmadığını mevcut Erikli Çağrı Merkezi 4440222 kayıtlarından öğrenilir)
  • Her seferinde birer birer mi alıyor, yoksa bir defada 2 veya 3 bidon su alıyor mu? (İçme suyu dağıtımında ana maliyet kalemi su değil bidonun eve teslim edilmesidir. Her seferinde bir bidon alanı ikna edip, aynı teslimatta ikinci bidonu yarı fiyatına verse [10] , kârını arttırır.)
  • Elde zaten Erikli Çağrı Merkezi kayıtları varken, yukarıdaki bilgiler ellerinde olmalıydı. Öyleyse bu kampanya ne işe yaramıştır? (Eğer yeni müşteri kazanımına yaramışsa, bir anlamı var. Başka zamanlarda diğer içme suyu markalarını kullananların Erikli Su’yu tatması sağlanmıştır. Bu sayede bir davranış değişikliği olmuşsa ve Erikli ile devam ediyorlarsa ne iyi. Aksi takdirde… )

Yukarıdaki soruları kendime sorduğumda, bu kampanyanın daha fazla müşteri verisi değil yeni müşteri kazanımı için yapıldığını düşünüyorum. Bir de, kampanya vesilesiyle birer birer yerine 2 – 3 bidon su alan olmuşsa, “anlaşılan eviniz müsait, 2 -3 alırsanız indirimli veririz” teklifi yapılabilir.

  • Fazlası aklıma gelmiyor. Yardımcı olursanız memnun olurum.

😀

Özetlersek, verinin değeri o veriyi kullanarak ne kadar verim üretebileceğinizle ilgilidir.

Elinizdeki verinin büyüklüğü değil, ne kadar kullandığınız önemlidir [11] . Sizce, kim kazanmış. Müşteri isim-adres bilgisi başına 1 TL ödeyen Erikli Su mu, fazladan masraf yapmadan bir çekilişe katılan müşteriler mi?

😛

Yukarıda referans verilen bağlantılar:

  1. Müşteriye Fayda Sağlamak
  2. Hangi Veri Gerekli
  3. Veri’den Bilgiye Yolculuk 1
  4. Veri’den Bilgiye Yolculuk 2
  5. Veri’den Bilgiye Yolculuk 3
  6. Veri Hikayeciliği
  7. Bilginin Değeri
  8. Her Veri Değerli midir?
  9. Yaşam Boyu Değer Eğrisi
  10. İkincisi İndirimli
  11. Zenginlik = Kullanmak

Yukarıdaki yazı ve bağlantılar birlikte okunduğunda, “Veri’nin Değeri” konusunda bir kitapçık okumuş kadar olunabilir.

Etiketler: , , , , , , ,

Kategori: CRM

“Veri’nin Değeri” yazısına şu ana kadar 6 yorum yapılmış:

  1. Çiğdem Demir :
    23 Ağustos 2018
    12:02 pm

    Uğur Hocam Kvkk verilerini almak için de yapılmış olabilir kampanya. Ayrıca yeni müşterilerinden, sadakat oluşturmak isteyeceği kitleyi sınırlandırmak da bir kazançtır.
    Ben su markası olsam dönem dönem ne tür sterilizasyon yöntemleri kullandığımı, sürdürülebilirlik ve kalite için neler yaptığımı da birebir kanaldan iletmek isterdim.
    Teslimat yapan aracı firmaların da kalitesini dönem dönem bu kişilere sorarak bilgi toplamak 360 derece kaliteyi önemsediğini müşterisine de hissettirebilen bir marka olur. Tabi rahatsız etmeyecek düzeylerde.
    Sevgiler

  2. Adres bilgisini nasıl aldığı önemlidir. Öncelikle bir adrese birden fazla kişi kayıtlı ise tekilleştirme güncelleştirme işlemi yapılmış olabilir. Adresler önceden belirli formatta alınmadığı için teslimatta dağıtıcı yonlendirmede problem yaşanmış olabilir. il, ilçe sokak, cadde, apartman no gibi detayların zorunlu olarak alınması ile adrese dayalı veri güncellemesi yapılmış olabilir. Yeni müşteri kazanımı, müşteri deneyimi, reklam, tutundurma haricinde temiz veri oluşumuna da katkı sağlanmış olabilir.

  3. Merhaba Çiğdem Demir,

    Dediğin gibi, 360 derece kaliteyi önemsediğini müşterisine de hissettirmek için
    – ne tür sterilizasyon yöntemleri kullandığını,
    – sürdürülebilirlik ve kalite için neler yaptığını,
    ufak eklemeler
    – sevkiyatları nasıl takip ettiğini,
    – plastik damacanaları kaç kez kullandığını,
    – eski plastik damacanaları ne yaptığını,
    – vb…
    anlatsa çok daha iyi olur.

  4. Hocam merhaba, Verinin değeri konusuna kendi penceremden yaklaşmak istiyorum, makine mühendisiyim, mühendislik hizmeti ve aynı zamanda yerel seo hizmeti sunduğum bir işletmem var, verinin değeri en güzel verinin önemi bilinmeyen yerlerde anlaşılıyor.
    Tamamıyla bakir bir alan, kimse kayıt tutmuyor, herkes Allah bereket versin anlayışında, tamam bereket olsun da bir kayıt tut yine de, kim geldi, kaç defa geldi, ne kadarlık iş yaptı, ne kadar kimse seni tanıyor, maliyet verileri falan filan…
    Kısacası küçük işletmelerde büyük farklar oluşturabiliyoruz.Bu yüzden verinin önemi bizler için çok büyük önem arz ediyor.Bu yazınızda ki gibi veriler de bizi keyiften keyfe sokuyor, çok teşekkür ederiz.

  5. Gerçekten çok haklısınız artık teknoloji çağı ile birlikte veri çağına da giriş sağladığımızı düşünüyorum. Çünkü artık verilere önem vermeye başladığımızı düşünüyorum.

  6. Çok farklı bir bakış açısı. Bu örnekler son zamanlarda iyice çoğalmaya başladı zaten. Veriye önem veren işletmeler her geçen gün artış göstermektedir. Güzel bir içerik hazırlamışsınız. Teşekkür ederim.

Yorum Yazın