30 Mayıs 2019 Perşembe

Platform’a Karşı Omuz Omuza

28 Mayıs günü XCO’19 Deneyim Tasarımı ve Yönetim Zirvesi vardı.

Küratörlerinden biri olduğum bu zirve, hemen her katılımcının beğenileriyle bitti. (Bazı notlarımı sonra paylaşacağım. “İyi ki bir parçası olmuşum” dediğim güzel bir etkinlikti. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.)

Yapıkredi Bomontiada’dan koşarak çıktım ve 2 aktarmayla Kozyatağı’ndaki İstanbul Bilgi Üniversitesi MBA programındaki Dijital Dönüşüm dersi final sınavına yetiştim.

Final sınavı sorularından biri şöyleydi (diğerlerini de sonra yayınlayacağım)

Kendi platformunu oluşturamayan kurumların, platform sahibinin tekelleşme eğilimine karşı nasıl önlem almasını önerirsiniz.

  • Örnek: Yolculuk deneyiminin ana aktörleri (havayolları veya tur operatörleri veya oteller zincirleri…) uçtan uca hizmet ve deneyim sağlayabilen platformlar oluşturabilir. Daha sonra bu platformdaki tüm hizmetleri uçtan uca kendileri vermek isteyebilirler. Bu durumda şehir ile havalimanı arasında yolcu taşıma hizmeti sunan kurumlar için sürecin dışında kalmak gibi bir tehlike oluşur. Bu gibi, platformun sahibi olamayacak kurumlara, gelecekte var olabilmeleri için ne önerirsiniz.

Ertesi sabah, Özgür Alaz‘ın beni işaretlediği bir tweet okudum.

Siteye baktım. DHL Afrika’lılara, aşağıdaki (büyük kısmını resimleyemediğim) markalardan sipariş etme fırsatı veriyor.

Amazon gibi platform kuramayacak bir taşıma şirketi, çok sayıda e-ticaret yapan kuruma (bu arada Amazon’a da) Afrika’yla ticaret yapma fırsatı sunuyor. Kendisini platformun kararına bırakmıyor. Platform, yarın “bu işi kendimiz yapacağız” derse hayatını devam ettirecek önlemleri alıyor.

😉

Özetle, platform sahibi olamayan kurumların, kendilerini korumak için olağan işlerinden bir şeyler yapmaları gerekiyor. En başta, hizmet kalitesini ve çeşitini arttırmak ve müşterilerine katma değer sağlamak geliyor.

Sorunun en kısa ve en olası yanıtı buydu.

😀

Etiketler: , , , , , , ,

Kategori: dijital dönüşüm

“Platform’a Karşı Omuz Omuza” yazısına şu ana kadar 2 yorum yapılmış:

  1. Ismail Hakkı Polat
    Uğur hocam, emeğinize sağlık! Platform tekelleşmesine karşı Trebor Scholz’un “Platform Cooperativism” olarak tanımladığı ve son yıllarda çokça tartışılan bir kavram var. Scholz’un birkaç yıl önce bu konuda yazdığı güzel de bir yazı var. https://medium.com/@trebors/platform-cooperativism-vs-the-sharing-economy-2ea737f1b5ad/
    Platform Cooperativism vs. the Sharing Economy
    .
    Uğur Özmen
    Bence, Trebor Scholz’un kafası bayağı karışık. Tekelciliğe karşı söylemi bugünkü UBER üzerinden yapmak ile taksi şoföründen oy almak için Uber’i yasaklamak aynı çizgide.
    Üstelik
    1 – çözüm sadece Uber/taksi ile sınırlı.
    2 – Gönüllü Uber şoförü olanları dikkate almıyor
    3 – Asıl tehlike olan, Uber’in şoförsüz araba projesi

    Asıl büyük tehlike,
    – Amazon gibi pazaryerleri (en çok satan tedarikçilerine rakip oluyorlar)
    – Airbnb’nin butik otel yatırımları
    (yemeksepeti de restoranlar açsa, aynı tepkiyi gösterirdim)

    Facebook, Google, Apple gibi oluşumların tekelciliğine karşı mücadele etmenin yolu konuşulursa, “Platform Cooperativism” çok yetersiz kalıyor.
    .
    Ismail Hakkı Polat
    Uğur Özmen bana da “Bu daha başlagıç, mücadeleye devam” söylemi gibi geldi. Tek bir yazıyla çözülecek konu değil zaten ama Scholz’un en önemli icraatı, ortaya bir konsept koyması.
    .
    Tabii olay, platform tekelleşmesi olunca ona panzehir olacak teknolojilerin başında blokzincir geliyor. Geçen sene Uber ile İstanbul taksicileri arasında yaşanan çatışma sürecinde Scholz’un yazısından yola çıkarak Blokzincir üzerinden platform tekelleşmesine nasıl karşı konulabileceğini yazmıştım. https://ismailhpolat.com/kahraman-taksici-uber-e-kar%C5
    ‘Kahraman’ Taksici Uber’e karşı!
    .
    Uğur Özmen
    Taksi konusunun çözümü, öncelikle
    – taksi şoförlüğünü meslek haline getirmek (tıpkı berber gibi bazı sınavlardan geçirmek) Yazıda belirttiğin “hizmet eğitimi ve sertifikasyon” bunun parçası.
    Elbette, kurallara uymayanların meslekten men edilmesi gibi uygulamalar da olmalı.
    – taksi kotasını kaldırmak ve sertifikasyonu alan herkesin taksi şoförü olmasına izin vermek. (Aslı tekel, kotanın kendisidir.)
    ile mümkündür.
    .
    Taksiler konusunda
    https://ugurozmen.com/yasamin-icinden/korsan-taksi
    https://ugurozmen.com/pazarlama/karsinin-taksisi –> yorumlarda
    Londra’da taksi şoförü olmak öğretmen olmaktan zordur. Taksi şoförü olmak isteyen kişi meselâ, Londra’daki her sokağın ismini, yerini ve çevresindeki diğer sokakların, kamu binalarının, kilise, camii, hastane ve sinema gibi binaların yerini bilmek zorunda. Londra’daki tüm yabancı elçilikler ve konsolosluklar da diğer ezberlemesi gereken yerler. Kurslar ve imtihan bunun için haftalar sürüyor
    https://ugurozmen.com/yasamin-icinden/taksi-fisi
    https://ugurozmen.com/pazarlama/bitaksi-1
    https://ugurozmen.com/cem/taksici
    .

  2. Zafer BABUR CXO, Digital Transformation Architect, Litigation Expert, Intrapreneur, Futurist, Researcher & Developer

    Kahraman bakkal supermarkete karsi mi?
    Yoksa “Devler, yılanın başını ezeceksin seni ısırmadan derdinde” mi?
    Amazon US de Alibaba Çin de. Door2Door delivery, trading platform hepsi birbiri ile bağlı.
    Dunya Posta Birligi neden birlesip bir Platform kuraniyor oysa en uzaga en guvenilir dağıtım (en ucra köşe dahil) onlarda degil mi?
    ·
    Ugur Ozmen
    Zafer BABUR, sanırım vizyonları yetmiyor.
    Bir dönemler, Doğan Grubu şirketlerinden birinde çalışırken “yurdun her köşesine sabah gazete götürüyorsunuz. Kredi kartlarını sizinle dağıtalım” dedik. Hatta “dosya ebadında kurye dağıtımı işini” önerdik.
    Bir süre düşündüler (??) sonra kabul etmediler. [Ne hesapladılar, bilmiyorum]
    Sana katılıyorum, Bu kurumlar kendi door2door hizmetlerini kurunca çok geç olacak. Hem posta / kurye şirketleri için, hem de çalışanlar için.
    .
    Zafer Babur
    94 de PTT Bank ve PTT logistic projesini o donemin hukumetine goturmustuk Epey bir zaman sonra PTT Bank ve PTT Kurye basladi. 96 idi sanirim Cine5 in dergilerini PTT ile gondererek musteri memnuniyeti saglamisti. Diger kurye sirketleri ise dagitmadan tahsilat pesindeydi. O zaman PTT Avrupa Yakasi Posta isleme merkezine cihet ve muvezzilere gore paketleyip verdigimizde cok basarili dagitim sagliyorlardi.
    Dagitimda bir baska gercek ise; muvezzinin is garantisi, yan haklari ve maasi ile siradan bir dagitim sirketindeki kuryeninki bir degil.
    “Ne kadar ekmek o kadar kofte”

Yorum Yazın