Değerli görüşleriniz
Twitter’da adımı işaretleyip bir yazısının bağlantısını veren oluyor. Bazen de e-posta ile bir yazısı hakkında görüş isteyen oluyor. (Bu e-postalar genellikle “Görüşleriniz benim için çok değerli” diye bitiyor.)
Konu beni ilgilendiriyorsa okuyorum. Eğer faydalandığım bir yazıysa çoğunlukla yorum yazıp teşekkür ediyorum.
- Not: Bir yazı değil de proje hakkında görüş isteyenlere şunu gönderiyorum.
Eğer yazının başlığı ve içindekiler farklıysa, önyargı yoğunsa, araştırmadan mesleki ukalalık yapılmışsa, tutarsız ve çelişkili noktalardan yola çıkılıp istenen sonuca ulaşılmışsa… sonuna kadar okumuyorum bile.
😉
Diyelim ki yukarıdaki gibi (önyargılı ve/veya araştırmasız ve/veya çelişik ve/veya zorlama ispat için) yazılmış ve sonuna kadar okumuşum. O noktada kendimle savaşıyorum. “Bırak gitsin” ile “Kısaca çelişkiyi anlat” arasında gidip geliyorum. Sonuna kadar okuduğum için kendi zamanımın karşılığını vermeli mi diye düşünüyorum.
Çoğunlukla yorumlamıyorum. Nadiren üç-beş satır yazıyorum. Hemen her seferinde pişman oluyorum.
Zaten o yazıyı (önyargılı ve/veya araştırmasız ve/veya çelişik ve/veya zorlama ispat için) yazan kişi, yorumu anlamak için çaba sarfetmiyor. Kendi çelişkisini (bence) ifade etmeme rağmen karşılaştırılmayacak örneklerle savunmaya, hatta saldırıya geçiyor.
🙁
Bundan sonra bizzat okumam için bağlantıları gönderilecek yazılara hiç itibar etmeyeceğim. İyi bir yazı ise, izlediğim kişilerden biri zaten önerir. Değilse, yukarıdaki koşullar geçerlidir.
😉
Etiketler: blog, sosyal mecralar, yorum
Kategori: interaktivite
22 Aralık 2012
8:04 am
Fikir dinlemeye ve üzerinde konuşmaya hiç iştahım yok. Ola ki dinlersem, pek olumsuz düşünceler atıyorum ortaya…