Alacağına Atmaca, Borcuna Karga
Özellikle 2 yıl geciktirilmiş bir yazı:
🙁
Genç girişimciler tarafından kurulmuş firma ile 9 Nisan 2011 Cumartesi günü bir iş yaptım.
11 Nisan Pazartesi, anlaştığımız ücretin ne zaman ödeneceğini doğrudan sormak istemedim. “Sürecin bundan sonrasının nasıl işleyeceği konusunda bilgi verebilir misiniz?” diye e-posta gönderdim.
12 Nisan 2011 tarihinde “Sürecin devamında, katılımınızla ilgili program ödemesini, bir ay vadede gerçekleştiriyor olacağız.” şeklinde bir yanıt geldi.
Bir ay bekledim. Onlardan ses çıkmayınca 16 Mayıs 2011 tarihinde , yine doğrudan sormak yerine “İBAN numaram TRxxx..xxx ” diye mesaj gönderdim.
18 Mayıs 2011 tarihinde “Hesap bilgileriniz aldım ve muhasebeye ilettim, teşekkür ederim. Ödeme tarihi konusunda dönüş alır almaz paylaşacağım” diye yanıtlandı.
Ama yanıt gelmedi. Zaten söz verilen bir ay geçtiği için 22 Mayıs 2011 tarihinde “Sizden haber bekliyorum” diye mesaj gönderdim.
23 Mayıs 2011’de “Muhasebeden bilgi geldi, ödeme 6 Haziran haftası gerçekleşiyor olacak” şeklinde dönüş oldu.
Bekledim. 6 Haziran haftasının son günü olan 10 Haziran Cuma gününe kadar yine ses duyulmadı, ücret görünmedi. 12 Haziran 2011 günü… Henüz ilgili tutar hesabıma yatırılmış değildi. Yukarıdaki yazışmaları özetleyen bir mesaj gönderdim.
Hak ettiğim tutar, 2 aydan uzun süre sonra hesabıma aktarıldı.
🙁
Kurumsallaşma konusunda birçok yazı yayınladım. Girişimcilerin konuyu yanlış değerlendirdiğini defalarca anlatmaya çalıştım. (Listesi şu yazının sonunda)
Genç girişimcilerin şirketleşince sözünü tutmayan, yan çizen, bahaneler üreten bazı eski dünya patronlarına benzemek için çabalamaları, maalesef beni haklı çıkarıyor.
Öğrenecek başka bir şey bulamadınız mı?
😛
- Not: Yazıyı 2 yıl beklettim. Çoğu girişimcide değişim gerçekleşmedi.
🙁
Etiketler: girişim, girişimci, görev, muhasebe, ödev, sorumluluk
Kategori: İş hayatı
26 Nisan 2013
11:52 pm
Sayın Uğur hocam,
o kadar gerçekçi o kadar düz o kadar net anlatıyor ki yazı herşeyi… Genç girişimciymiş, yeni nesile empoze ediyorlar genç ajanslar yarışması, etkinliği bilmem neyinde… sonra bu gencecik beyinler hiç birşeyin bilincinde değilken, girdikleri sektörlerde ciddi zararlar verip tüketiciyi de müşteriyi de yıldırıyorlar.
Hele ki 25 yaş altı kısayoldan çuvalı sırtıma nasıl vururum derdinde, ne iş ahlakı, ne deneyimi becerisi, ne finans yönetimi, ne pazar araştırması, ne de ekip çalışması.. hepsinden uzak, hedef ne olursa olsun para para para…
30 Nisan 2013
9:27 am
Mithat Bey,”Hele ki 25 yaş altı kısayoldan çuvalı sırtıma nasıl vururum derdinde” diye bir genellemenin yanlış olduğu kanısındayım. iş ahlakının ve genel ahlakın girişimcilikle,meslek,yaş,din,dil,ırk ile hiçbir bağı yoktur,.Ahlak, kişilerin, patron şirketlerinin öz ve öz kendisiyle alakalıdır. Bence gençlere güvenilmeli,destek olunmalıdır.
1 Mayıs 2013
2:35 pm
“Gençlere güvenilmeli,destek olunmalı” cümlesi en az ”Hele ki 25 yaş altı kısayoldan çuvalı sırtıma nasıl vururum derdinde” kadar genelleme içeriyor. Hatta daha da fazla genelleme var.
😛
Bu arada dikkat edilirse, ahlak dışındaki vurguları “ne deneyimi becerisi, ne finans yönetimi, ne pazar araştırması, ne de ekip çalışması” gözden kaçırmayalım. Sadece ahlak ekseninde konuşursak, doğru olmaz.
Onlarcasıyla her gün karşılaşıyorum, bazılarıyla birlikte çalıştım. Bazı istisnalar olsa da, ezici çoğunluğu Mithat’ın dediğinden pek farklı değiller.
Maalesef.