5 Temmuz 2010 Pazartesi

Bahanesiz Düşünme Eğitimi

Çok sayıda genç arkadaş ile sohbet etme şansım oluyor. Çocuklarımın arkadaşları, genç girişimciler, kendine fırsat arayanlar, öğrencilerim…

Başarısızlıkların nedeni hep başkaları… Cümle kurmalarına bile yansıyor.

😛

Bahane ile düşünmek bir alışkanlık olmuş.

“Uğur bey, biliyorsunuz o gün çok yağmur yağdı. Ben de işe 3 saatte gidebildim. Üstüm başım sırılsıklamdı. Donuma kadar ıslanmıştım. İşe gelince elbiselerimi kurutmaya çalıştım. Ayakkabımı daha o hafta almıştım. Moralim de bu yüzden bozuktu. Zaten bir daha giyilemez halde… Gitti verdiğim paralar… İade alıp yenisini vermelerini isteyeceğim.”

Aslında “Hasan beyle konuşacaktın. Ne oldu?” diye sormuştum. Yanıtı burda kesip devam etmek istersem…

– İyi de yağmur önceki hafta yağmıştı. Bir haftadan beri sel sorunumuz yok… Bu süre içinde Hasan beyi aramadın mı?

– Daha o gün… Moral bozukluğu içinde Hasan bey ile kendim konuşmak istememiştim. Hemen Ahmet’i aradım. Hatta otobüsteydim. Yani işim hep aklımın bir köşesinde idi. O kötü koşullarda bile unutmadım ve Ahmet’ten rica ettim.

– Peki… Hasan bey ile son durum nedir?

– Ahmet de konuşmamış. Ahmet aramadığını bana söylemedi. Ben onun aradığını düşündüm. Şimdi ben de ararsam bir çelişki gibi olurdu… O nedenle ben de ayrıca aramadım.

– Ahmet’e sormadın mı?

– Ahmet benden isteyince ben yapıyorum. Kırk yılda bir defa ondan birşey rica etmiştim. Onu da yapmamış. Hatta daha önce de bir keresinde …

– Bilmem farkında mısın? Soruma henüz yanıt alabilmiş değilim. Hasan bey ile son durumumuz nedir?

😀

35 – 40 sene öncesinin Yeşilçam komedilerine benziyor bazen… Turist Ömer tarzı bahaneler. Üstelik, çoğunlukla da bu dediklerine inanıyorlar… Haklı gerekçe sanıyorlar

Son günlerde onlarca arkadaşımdan benzer öyküler duydum.

🙁

Birileri Bahanesiz Düşünme eğitimi vermeye başlamalı… Genç arkadaşların büyük çoğunluğunu patronları göndermek isteyecektir.

😛

Etiketler: , , , , , , ,

Kategori: İş hayatı, yaşamın içinden

“Bahanesiz Düşünme Eğitimi” yazısına şu ana kadar 24 yorum yapılmış:

  1. Friendfeed yorumları: http://ff.im/ndhyL

  2. hele şükür yazılar arasında başarılı olduğum bir konu bulabildim 🙂 Bir işi yapmanın bahane üretmekten daha kolay olabileceğine inanıyorum saatler alsada… Çünki eninde sonunda o iş yapılacak, olacak olan sadece işleri yığmak, birilerini mutsuz etmek, strese girmek, zamanı etkisiz kullanmak ve belkide en önemlisi puan düşürmek. İyi günler…

  3. Çok başarılı bir yazı olmuş. Eline sağlık 🙂

  4. Değerli hocam
    inanın bunlar ve bunlardan cok daha komik bir o kadar da vahim vakaları iş saati içinde patron ve patron yakını mıntıka mantığı ile kurumsaldan uzak karamsar, özgüvensiz bir o kadar da bilgisiz ve beceriksiz insanların yönetici adı altında bizlere ve işverenlerimize öyle bir seri likle sarf ediyolarki :-S
    inanın ben bile bazen mantık kuramıyor hatta bir insan acaba bu kadar da saçmalar mı, hadi saçmaladı da hiç mi kendinin ne yaptının farkında değil diye soramadan edemiyorum 🙁
    yazınız için sonsuz teşekkürler :-)))))

  5. Aslı Ulusoy Yıldız :
    5 Temmuz 2010
    1:27 pm

    Öyle güzel ifade etmişsiniz ki… Bazen bir cevap almaya çalışırken, “bunun FF tuşu nedesinde acaba” diye düşünürken bulabiliyorum kendimi:-)

  6. Genç arkadaşlarla sohbetlerimde dikkatimi çeken konular var. Bunlardan biri, bahanesiz düşünemiyor olmaları; diğeri ise dayanıksızlık.

  7. yeşim gizer :
    6 Temmuz 2010
    8:22 am

    çok güzl tarif etmişsiniz elinize sağlık…peki acaba neden bahane buluyorlar? bir de neden alt kademelerden başlamak onlara göre değil ve başlasalar bile hemen terfi bekliyorlar?

  8. Hilal Cura :
    6 Temmuz 2010
    9:08 am

    Uğur Hocam, çok önemli bir konuya değindiniz. Değerli bir yöneticimiz bana bir işin neden yapılamadığını değil nasıl yapılabileceğini anlatın derdi.
    Aslında bir işi neden yapamadığımıza dair bahaneler üretmek psikolojide hepimizin bildiği rasyonelleştirme (akla uygun hale getirme) denilen bir savunma mekanizması çeşidi. Savunma mekanizmalarımız neden devreye giriyor? Bize acı veren gerçek nedenle yüzleşmemek için. Örneğin yukarıda bahsettiğiniz kişi için Hasan Bey’le konusmak muhtemelen ona acı verecek olan bir eylem, belki özgüveni eksik ve Hasan Bey’le konustuğunda reddedilme duygusunu yaşayacak, belki başka bir şey. Ama her ne ise bununla yüzleşmek istemiyor, aslında yüzleşmek istemediği benliğinin hayatının bir yerinde zedelenmiş olan bir kısmı. Tam burada savunma mekanizması – zırhlar, tanklar – devreye giriyor. Başkalarını değil kendisini kandırıyor her şeyden önce, durumu akla uygun hale getiriyor ve rahatlıyor.
    Bu kişi tabii bunu çocukça, akılsızca bahanelerle yapmış. Peki ya biz? Ya bu kendi kendimizi kandırma işini çok akıllıca yaptıysak ve farkında bile değilsek? Aynaya bakıp yüzleşmek gerek.

  9. Uyarılara rağmen bildiğini okuyacak, işi (nazik yazarsak) çuvallattıktan sonra bana gelip “Şimdi ne yapacağız?” diye soracak, fırçayı yeyince de “sadece eleştiriyorsunuz, çözüm önermiyorsunuz” diyeceksiniz.

    Sizi nasıl yetiştiriyorlar?

  10. Y kuşağından memnun değilim. Belki de eğitim almalıyım
    🙂

  11. Sadece Y kuşağı değil… Büyük kurumlar da “hukuk bölümü diyor ki” diye bahane bulmadan, müşteri odaklı bakıldığında müşteri memnuniyetini artırmanın hiç de zor olmadığını anlayamıyor.

  12. Hasan Bey ile son durumunuz nedir sorusuna ayakabılarım ıslak cevabını veren bir arkadas için gercek bir sabır gösterisi .. çok şükür hiç bu kadar şanssız olmadım diyerek yine bir genç olarak durumun payesini yöneticilerime bırakayım 🙂 )

    Ellerinize sağlık hocam, bugunku tartısma ile birlikte hisseme düşeni aldım.

    selamlar,
    sevda

  13. Hangi eğitim yaklaşımı, bahaneci bir neslin yetişmesine neden oldu acaba diye düşünüyorsanız…

  14. X ve Y nesli ile iş yapmak konusunda gerekli linkler bu yazıda

  15. Bu olayı anlattım. Osman hocam yorumladı: “Hatanın çok sayıda nedeni olabilir. Ama mazereti yoktur.”

  16. murat çağlar :
    18 Kasım 2011
    11:41 am

    aslında bu konuyla ilgili çalışmalarım vardı ama yüksek lisanstan kaydım silindiği için hevesim kalmadı. bana destek olacak bir akademik ortam ve ortaklar bulamadın .sonrasında memuriyete alıştım ve iki yüzlü bir işleyiş karşısında mukavemetim azaldı, ben de bahane uydurmaya alıştım.eğer bir fırsatını bulursam! sağlıklı düşünme eğitimi üzerine çalışmalarımı sonuçlandırmak istiyorum.
    manevi desteklerinizi beklerim….

  17. Bahanenin gerçek hayatta telafisi zor sonuçlar doğuracağının farkında değiller. Çocukları bahaneye alıştıran kim ve ne? Bunu çözmek, çalışkanlığı öğrencilere temel yetenek olarak vermek için hangi yöntemleri denemek gerek bilemiyorum. Veya denemeden doğal seleksiyon ile başarılı olanlar ilerler diğerler tökezler de diyebiliriz. Bu konu ile ilgili benzer düşüncelerim: http://www.boraunal.com/wp/2012/01/06/bahane/

  18. Bora bey,

    Yazınız çok önemli noktalara değiniyor. Ama çoğunluk maalesef bunu anlamıyor. Bazıları, iş hayatı sırasında da anlamamakta ısrarlı. Sonra da hep başkası suçlu, onlar yanlış anlaşılıyorlar. 🙁

  19. Emrah Tezcan :
    18 Ağustos 2013
    1:54 pm

    Bir “Y Kuşağı Üyesi” olarak; örnek aldığım bir profesyonelin eğitiminde “Kurban / Sorumlu” ilkesini öğrenmiştim ve hayatımın olumsuz koşullar içeren bazı noktalarında kendimi “kurban” olarak adlandırdığımı farketmiştim. Kulağa gayet makul gelen gerekçelerimin aslında bahane olduğunu görmüş ve bir şeyleri değiştirme kararı almıştım. Bu farkındalığın, hayatıma olumlu etkisi çok oldu tabii

    🙂

    Hoşuma giden bir tespiti paylaşmak isterim.

    Evin içinde dikkatsizce koşup kafasını sehpaya vuran küçük çocuklarını teselli etmek isteyen büyüklerimiz, sehpaya vurarak “bak dövdüm sehpayı, ağlama” der. Çocuğun aklından geçen şey ise; “ulen, suçlu ben değilmişim ki; sehpaymış” oluyor 🙂

    Ve maalesef o çocuk, ilerleyen yaşlarında ne zaman başarısız olsa veya hata yapsa; etrafında suçlayabileceği bir sehpa arıyor.

    Nihayetinde, yüzleşmeyi öğrenmek gerek 🙂

  20. Bahanesiz düşünememe becerisi olanların yönetici olması durumunda ortaya “hesap sorma” isteği çıkıyor

  21. Bahane mi, gerekçe mi? gibi ikilemlerin çözümü gerçekten aydın birine sormaktır.

  22. Bir Y kuşağı yazısı daha

  23. Bir Y kuşağı yazısı daha

  24. Bir Y kuşağı yazısı

Yorum Yazın