2 Ekim 2012 Salı

Bilgi ve tutum

Osman Ata Ataç hocam, (daha önce yazdığım gibi) Birleşmiş Milletler’de yıllarca çalıştı.

Bir toplantıda  Elemanları bilgisine bakarak işe alıyoruz. Tutumuna bakarak kovuyoruz. Tutumuna bakarak işe alsak da, bilgiyi bizimle çalışırken versek daha iyi olmaz mı?” diye sormuş.

🙂

Bence, gelecek onyılların İK stratejileri buna dayanacak

😉

Etiketler: , , , , , ,

Kategori: İş hayatı

“Bilgi ve tutum” yazısına şu ana kadar bir yorum yapılmış:

  1. Facebook’taki yorumları buraya taşıyorum:
    .
    Murat Durak
    Hocam bu bahsettiğinize yakın bir şekilde ( sıfır km ); kendi kurum kültürüne ve iş yapış doğasına uygun belli yeterliliklere sahip yeni mezunları alıp kendi yetiştiren bazı global şirketlerin ( P&G, Unilever ) en önemli başarı sebeplerinden biri bu sanırım.
    .
    Tugce Esener
    Hocam zaten oyle degil mi sistem? Bilgiye degil ”tutuma veya tutusa’ dayalı ise alımlar fazlasıyla yaygın degil mi? Ben mi yanlış goruyorum?
    .
    Uğur Özmen
    İki ayrı noktayı daha dikkate almam gerektiğini anladım:
    1 – İşe alırken, işgal edeceği mevkiyi ne kadar dolduracağı, hakkını verip vermeyeceğine bakılmasına “bilgi” demiştim.
    2 – İşe alma sürecini buna göre yapan “kurum”ları dikkate almıştım.
    🙂
    Bu anlamda, Türkiye’de bilgiye bakılmadığı kesin. Ama “tutum” kelimesini farklı yorumlamıştım. “Basiretli davranış” diye tanımlamalıydım. Taraf tutma, etek tutma, çanta tutma gibi eylemleri tutum olarak nitelememiştim.
    😉
    Bu açıdan haklısın Tuğçe. Zaten bilgi’ye bakarak değil tutuşa bakarak işe alıyorlar.

    .
    Tugce Esener
    Her zaman dediginiz gibi herhangi bir tartışmaya başlamadan önce kavramları netleştirmemiz gerekiyor. Ve malesef bazı kavramların içi bazen farklı anlamlarla doldurulabiliyor. 🙂

Yorum Yazın