Dinlediklerim – Ahmet Bozer (5)
Coca Cola’nın Avrasya-Afrika Bölgesinden sorumlu olan Ahmet Bozer, Bilgi Üniversitesi’nde konuşma yaptı.
Bu konuşmayı bir yazı dizisi şeklinde [1] , [2] , [3] , [4] elimden geldiğince aktarmaya çalıştım. Öğrendiklerimden yola çıkarak, vizyon ile hayal arasındaki farkları da ayrıca yazdım. [5].
Bugün bence en önemli kısmına değineceğim. 90 ülke nasıl yönetilir.
😉
Daha önce de yazmıştım. Ahmet Bozer, 43 ülkeden sorumlu olduğunda, gazeteler “Coca-Cola’da en büyük ‘bölge’ Ahmet Bozer’in” diye yazmıştı. Bu bölgelerdeki başarılı yönetimi sayesinde 47 ülke daha onun yönetimine verildi. Rusya, Avrasya, Orta Doğu + Hindistan’a kadar uzanan bölge ve Afrika… İki kutup arası… 90 ülke…
Öğrenciler, dünya nüfusunun neredeyse yarısını kapsayan 90 ülkelik bir alanı yönetmekle ilgili birçok soru yönelttiler. Not alabildiğim kadarıyla Ahmet Bozer’in yanıtları şöyleydi:
😀
Bana sunum yapılırken rakamlardan bahsedilmesini istemem. Rakamları zaten görüyorum. Sen ne düşündün, nasıl yorumladın.
Onlarla beraber müşteri ziyareti yapar, şişeleyici ile ilişkisinin, müşteriler ile ilişkisinin, sahadaki davranışının nasıl olduğunu gözlemlerim.
Herşeyi bilmem mümkün değil. Bölgeler ve fonksiyonlar her kademede güzel çalışıyor. Sistem iyi çalışıyor. Benim görevim sorunları gidermek.
Kar mı, büyüme mi? Ya o, ya öbürü diyenleri reddettim. Her ikisinin birden olabileceği durumları araştırmalı.
“Bir üst kademede olsam neye bakardım” diye düşündüm. CFO iken Satış Bölümü ile işe çıktım. Satış Bölümü ile, onların nasıl raporlama alırlarsa daha iyi yapacaklarını konuştuk. Düzgün raporlama ihtiyacını giderdik.
Bunları da bir yukarıdaki koltuk için değil, işini iyi yapmak için yapmak gerekir. Kişisel gelişim tek amacınız olmalı. Becerilerinizi, kendinize olan yatırımınızı artırmalısınız.
- Güven, zor inşa ediliyor ama kolay kırılıyor.
- Okumak değil öğrenmek… Ve uygulamak.
- Becerikli ve dürüst olmak gerekir.
- Disiplinli çalışmak.
Kendine bakacaksın. Çok konu var. Hep hazır olmalısın.
- Sağlıklı olacaksın. Düzenli yaşayacaksın, kendi bünyeni tanıyacaksın (Ne kadar uykuya ihtiyacın var. Ne sana dokunuyor. Vb..)
- Spor yapacaksın. (Yormayacak ama enerji verecek sporlar.)
- Rutinlerin olacak. (Pazar sabahları, 2 saat kadar önümüzdeki haftanın programının gözden geçirilmesi, gerekli notların alınması, planlanması.)
Kuvvetli yönlerinizin üzerine gidin. Zayıf yönleriniz sizi yolda bırakmasın yeter.
😉
Not: Ahmet Bozer’in konuşması hakkında aktaracaklarım bitti. Bazı ufak notlar daha var. Öğrenciler sormuş. Bozer yanıtlamış. Tematik bir sıra içinde olmadığından yazamadım. Onu da çeşitli sohbetlerde aktarırım.
🙂
Etiketler: Ahmet Bozer, hedef, performans, profesyonellik, üst yönetim, yönetim
Kategori: İş hayatı
5 Nisan 2011
8:27 am
“Rutinlerin olacak. (Pazar sabahları, 2 saat kadar önümüzdeki haftanın programının gözden geçirilmesi, gerekli notların alınması, planlanması.)” Bu cümleyi aynı hafta içinde ikinci defa duydum, okuduğum kitapta başarılı bir patronun Pazar günü yemekten sonra oturup geçtiğimiz hafta neleri doğru neleri yanlış yaptığını gözden geçirip dikkat edilecekler listesi hazırlıyor ve arkasından önümüzdeki haftayı planladığını ve bunu çocukluktan beri yaptığını yazıyordu. Başarabilenlerin hep belli yerlere gelmiş insanlar olması nekadar enteresan bir tesadüf 🙂
5 Nisan 2011
8:57 am
Orada olup dinleyici olsak bile gözden kaçırabileceğimiz birçok noktanın yanısıra tecrübenizle harmanlayıp dikkat çektiğiniz konular ve yorumlarınız için teşekkürler. Ahmet bey’in de ne kadar dolu bir konuşma yaptığı sayenizde çok net görülüyor. Sizin okuyucularınız olarak bizim de kendisine teşekkür etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Geçenlerde katıldığım “CEO’lardan Yönetim Dersi” isimli seminerlerde anlatılanların çoğunluğu zaten bilinen konulardı ve bundan dolayı mı bilemiyorum ama sorulanlar da zaten soran kişinin bile cevabını bildiği sorulardı.
Bu açıdan ücretli olan birçok verimsiz organizasyona katılmak yerine okurlarınız olarak sizin seyahat, katılım vs… giderlerinizi karşılayıp gerçekten yararlı organizasyonları sizin aktarımınızla okumak çok daha iyi bir yatırım olurdu.
🙂
5 Nisan 2011
12:23 pm
Bunları yapmak için de aslında insanın kendi kendini keşfetmesi gerekiyor.
5 Nisan 2011
2:51 pm
Teşekkürler Anıl Beyazoğlu,
Bir de toplantı notlarından sonra bir araya gelinsen ve toplantıdaki konular yeniden tartışılsa… Çok değişik bakış açıları ve boyutları da öğrenebiliriz.
6 Nisan 2011
9:18 pm
güzel. büyük adamlar da hep rahatsızlıklar oluyor demek ki hocam .
severim ilham veren yazıları
7 Nisan 2011
8:32 am
Ne rahatsızlığı olduğunu anlayamadım.
Aksine, öğrenciler “şu ana kadar gelen yönetici veya patronlar içinde en rahat olanın Ahmet Bozer olduğunu” söylediler.
Daha önce holding sahipleri de, Türkiye’de çok bilinen CEO’lar da gelmişti. Öğrenciler “en şeffaf, en mütevazi, en kendiyle barışık” olanın Ahmet Bozer olduğunu belirttiler.
Ayrıca bu yazıdan aldığın “ilham”, “büyük adamlarda rahatsızlık olduğu” ilhamı ise… Yazı menzile ulaşamamış. Üzüldüm.
8 Nisan 2011
4:07 am
Hocam, acaba Muhtar Kent in yönetim biçiminden ve aralarındaki ilişkiden de bahsetti mi Ahmet Bozer, çok merak ettim? Çok enteresan değil mi, Coca Cola için yıllarca kara propaganda yapıldı yok savaşta bombalara gidiyor paralar vesaire diye, şimdi en büyük iki yöneticisi ikisi de Türk kökenli 🙂
12 Nisan 2011
12:20 pm
Son 7 madde bile başlı başına bir hazine. Yıllarca tecrübe edilip başarısı kanıtlanmış, bize sadece uygulamak kalmış. Teşekkürler Uğur hocam, teşekkürler Ahmet Bozer.
13 Nisan 2011
4:24 am
Kamil Mehmet Özkan,
Dediğin gibi, Ahmet Bozer yıllardır uyguluyor. Başarısını da kanıtladı.
Okuduğun ve beğendiğin için ben teşekkür ederim.
18 Nisan 2011
10:48 pm
merhaba,
Üzülmeyin lütfen !
” rahatsız ” kelimesi yanlış anlaşılmış hocam daha doğrusu ben yanlış ifade ettim sanırım. metaforik ve sözlük ağzıdır bu, hayranlığımı belirtmek istemişimtim. ” Manyak güzel olmuş, yılan araba, çıtır ” gibi bir kullanımdı. yanlış anlaşıldıysa özür dilerim. Aksini lütfen düşünmeyiniz. Bu kadar tevazu ve başarıya saygı duymamak mümkün mü ? Yazı menzile ulaşamamış ifadesi de doğru değil , yazı menzile ulaştı da doğru kelimeleri seçemedim sanırım. Umarım bunu yayınlarsınız frekans sorununu çözeriz.
Yazıyı sizin için çözümleyeyim :
” güzel (çok güzel bir yazı olduğunu belirtmişim).
büyük adamlar da hep rahatsızlıklar oluyor demek ki hocam ( size hitaben hocam demişim ki severim bu kelimeyi, büyük adam çok sevdiğim bir iltifattır. Rahatsızlıklar kelime anlamıyla negatif ama kullanıldığı yer itibariyle pozitif bir anlam taşır)
severim ilham veren yazıları (Yazınızı ilham verici bulmuşum ve sevdiğimi belirtmişim)
”
Saygılar
19 Nisan 2011
4:40 pm
Hocam elinize sağlık, harcadığınz zaman ve bu konusmayı bu kadar çözümleyerek, tecrübelerinizle zenginleştirerek burdan bize paylaştığınız için çok teşekkürler.. ( Teşekkür kelimesi harcadığınız bu emeğe minnettarlığımızı ifade etmek için çok cılız kalıyor )..
Sevgilerimle hocam 🙂
15 Mayıs 2012
9:38 am
2020′de Coca Cola’nın şimdiki cirosunu ikiye katlamak için, CEO Muhtar Kent’in şirkete yerleştirmeye çalıştığı “yapıcı huzursuzluk” kültürü hakkında.
7 Ağustos 2012
9:42 am
“goya” ile başladığım okuma buralara uzandı. Paylaşımınız için çok teşekkürler..