Genç ama…
Bu Bayram öncesinde, gençlik ile ilgili yazılar planlamıştım. Kısa tatil sırasında gittiğim yerde internet erişimi yoktu. Diz üstü bilgisayarı ve kabloları boş yere taşımış oldum. Aşağıda, gençlik konusundaki ilk yazı…
1980’lerin sonu… Henüz perakende bankacılık yeni başlamış. Şube müdürleri “perakendeci miyiz, bankacı mıyız?” gibi garip sorular soruyor. 10 – 15 yıl geçmeden şube müdürü olan kimse yok. Hele bazı müdürlere, insanın “amca” veya “baba” diyesi geliyor. Zaten bazılarının lakabı “Baba“… Yanına gidenler, “Necati Baba… Bir şey soracaktım…” diye yanaşıyor…
Bizimki ise Banka’ya zaten 20’li yaşlarda başlamış. Çalışkan, hırslı… Kısa zamanda yükseliverdi. Genel Müdürlükte 4 – 5 yıl sonra “müdür” oldu. Şubelere fiyat veren bölümün başında… Kısa süre sonra da Bölüm Başkanı…
Şube müdürleri çıldırdı. “Dünkü çocuk” onların en önemli faaliyetini yönetiyor. Müşterilere fiyat veriyor.
Tüm şube müdürlerinin bir araya geldiği toplantıda gündem konusu oldu.
Genel Müdür kürsüye çıktı. Açıkladı:
“Arkadaşlar,
Genel Müdürlük uzmanlık bölümlerinden oluşur. Bir arkadaşımız konunun uzmanı ise orada hızla terfi edebilir. Ama şubeler, sadece parayı değil insanları da yönetir. İnsan yönetimi ise bir tecrübe işidir. Şubede 10 yıllık tecrübe sahibi olmadan kimseyi şube müdürü yapmam.”
Tartışma bitti.
🙂
Etiketler: genç nesil, Genel Müdürlük, perakende bankacılık, şube, üst yönetim, üstad, uzmanlık, yönetim
Kategori: İş hayatı
19 Mayıs 2009
8:09 pm
Kimileri “Nerde deli varsa beni bulur” der; siz ise galiba nerde akıllı varsa buluyorsunuz. Genel müdür çok zekice bitirmiş.
Ben olsaydım muhtemelen “genç ama azimli, zeki, bilgili; gençlerin önünü tıkamayalım” falan diye gevelerdim.
20 Mayıs 2009
3:24 pm
Can,
Ben genelde “olumlu, ahlaklı, bilgili” kişileri yazmaya gayret ediyorum. “Belki bazılarına örnek olur bu kişiler” diye düşünüyorum.
Yoksa… 15 kere işyeri değiştirmiş biri olarak bende de diğerlerinden çoook örnek var. Bazılarını yazdım hatta… Kötüleri daha az yazıyorum.
🙂
23 Şubat 2011
10:08 am
Bir arkadaşım ile sohbet ediyorduk. Çok vizyoner bulduğu bazı girişimcilerin, müşterilere veya çalışanlara karşı bu kadar yanlış davranmalarını anlayamadığını söyledi. Oysa ayrı şeyler. Biri dünyadaki gelişmeleri doğru yorumlamak, diğeri müşteri ve çalışan ilişkilerini anlamak. Çoğuna ilki zor gelir, oysa ikincisi zordur. Zamanla tecrübe kazanılır. (Hiç öğrenemeyenler de oluyor.)