Girişirken…
Genç girişimciler ile sohbet ediyorum.
Birçoğu ilk adımları için aynı cümleyi söylüyor. “Başkasını zengin edeceğime…” Öylece yola çıkmışlar…
Bu düşünce ile kendi şirketlerini kurmuşlar. Bazıları da henüz şirket kuruluşu yapamamış, ama kararlı ve cesur…
Dertlerini de dinliyorum. Şirketini kurmuş olanların “nakit akışı” “kaynak planlaması” “pazar bileşenleri” “hedef kitle” “stratejik ortaklık” gibi temel kavramlardan uzak olduğunu görüyorum. Çoğunluğu “sözleşme yapmayı” bırakın, “sözleşme okumayı” bile bilmiyor. (Fikrini tümüyle başkasına kaptıranları biliyoruz.)
Sonra… Girişimciler dayak yemiş gibi oluveriyor…
(Resim e-Tohum t-shirt yarışmasını kazananlardan Mohaç’ın tasarımıdır)
🙁
Niye biliyor musunuz? “Başkasını zengin edeceğime…” düşüncesi… Onun yerine kendini bilgi birikimi ile donatmak düşüncesine odaklansalar… Ücretli yaşamda – başkasının cebinden – bilgi edinmek ve kişisel birikimlerini artırmak için daha istekli olsalar…
Hem “bilginin en önemli servet olduğunu” söylüyorlar, hem de iş idaresi için gerekli bilgiden uzaklar.
Kendileri büyümeden işlerini büyüttüklerini zannettikleri için…
Umarım ikinci, üçüncü girişimleri ile öğrenmek zorunda kalmazlar.
😛
Etiketler: bilgi yönetimi, girişim, girişimci, hedef kitle, nakit sıkıntısı, pazarlama stratejisi, planlama, sözleşme, stratejik ortaklık, temel bilgiler
Kategori: İş hayatı
21 Temmuz 2009
11:42 am
Web ve mobil dunya girisimleri icin konusmak gerekirse, sanirim bu durum daha cok teknolojik bilgi birikimine sahip girisimcilerin sorunu. Eger bir developer iseniz baskalari icin yazilim yaptiginizda isin sadece teknik kisimlari ile ugrastiginiz icin “eee ne var bunda, bunu ben de yaparim tek basima ve ayni parayi kazanabilirim” dusuncesine girebiliyorsunuz. En azindan benim boyle dusundugum zamanlar olmustu. Ama urunun business ve strateji kismini dusundugumuzde, asil para kazandiracak kisimlarin bunlar oldugunu goruyoruz. Yani yazilim gelistiriciler daha cok urunun ozelliklerine yogunlasiyorlar, getirdigi cozume degil. Ozellikler ile ugrasirken de, kendi sirketlerini kurmus olsalar dahi, bahsettiginiz konularda geri kaliyorlar, belki de vakit yetmiyor…
Bu arada Sayin Ugur Ozmen, uzun bir suredir blog’unuzu rss okuyucum uzerinden takip ediyorum fakat rss output’unda yazilarinizin excerptleri var sadece. Yazinin devamini okumak icin her seferinde blog sitenize gelmek zorunda kaliyorum. Bunu hitleri daha kolay sayabilmek icin kasitli mi yaptiniz yoksa gozden kacan birsey mi? 🙂
21 Temmuz 2009
5:18 pm
Sarp Erdağ,
Bu sorun daha çok “teknolojik bilgi birikimine sahip” kişilerin sorunu gibi görünse de, “yaratıcı” olduğunu zannettiği fikri olan birçok genç arkadaşta var. Çıkardığı fikrine aşık olunca, geri kalan herşey kendiliğinden olur sanıyorlar.
😉
MBA konusunda yazdığım bir yazı IT kökenlilerden aşırı tepki almıştı. Dediğin gibi “ürünün “business” ve strateji kısmını düşündüğümüzde, asıl para kazandıracak kısımların bunlar oldugunu görüyoruz”.
😛
RSS’e gelince… Blog’uma reklam almadığım için, mutlaka gelinmesini beklemiyorum. Ancak, kaç kişinin geldiğini de öğrenmek istiyorum. Bunun geçerli başka bir yolu varsa, deneyebiliriz.
21 Temmuz 2009
8:28 pm
Benim de zamanında başıma gelen mevzuu. Bir firmada çalışırken ciddi sorumluluklar üstlenmiş olabilirsiniz.İhtiyaç duyulan herşeyi zaten ben yapıyorum gibi bir izlenime kapılıyor insan. Hatta iyi de yapıyorum öyleyse niçin kendim bir şirket açmıyorum ?
Ancak aslında siz bir bütünün parçası olarak üzerinizde düşen parçayı yapıyorsunuz. Ya diğer parçalar ? Şirket kurulup bir şeylerin eksik olduğunu anladığınızda ” ben ne yapıyorum ?” demeye başlıyor insan. Aslında tek istediğim kendi müşterilerime kendi programlarımı yazmaktı. Bir anda kendinizi finansal sorunlarla boğuşurken, pazarlama yapmaya çalışırken yada en basiti fatura nasıl kesilir acaba sorusuyla karşı karşıya buluyorsunuz.
Ben ne yaptım ? kademeli olarak işin mutfak kısmından çekildim. İşletmeciliği, yöneticiliği öğrenmeye başladım. Ancak bu şekilde bir şeyler yerine oturmaya başladı. 5 yıl oldu firmamı açalı, daha çok yolum var ama bir şekilde ilerliyorum.
21 Temmuz 2009
11:50 pm
Feedburner kullanabilirsiniz ve detayli istatistikler alabilirsiniz bence…
1 Ağustos 2009
9:13 am
[…] Ticaret hayatına atılmaya ve bir şirket kurmaya karar verdiniz. […]
31 Ocak 2010
8:27 am
[…] işin arkasındaki ayrıntı düşkünlüğünü de vurguladı. Öğrenme merakını… Bir işe harala gürele […]
5 Temmuz 2010
7:55 am
Girişimcilerin okuması için bir yazı daha…
18 Temmuz 2010
7:01 am
Bu link’teki makale profesyonel kariyer peşinde olanlar için yazılmıştır. Girişimcilik ayrı beceriler gerektirir.