İşe Akıl Katmak
Geçenlerde Facebook’da gördüm.
Tabelacıya “4 tane bayan WC ve 3 tane erkek WC tabelası hazırla” demişler. O da harfiyen yerine getirmiş
“İşini iyi yapmak” deyimini farklı anladığım çok sayıda meslek erbabı var. Marangozundan IT’cisine kadar giden yelpazede işinin gerçekten ustası olmayanlarla sorun yaşarım.
Fayans yapan borulara hasar verir, tesisatçı fayansları kırar, boyacı ortalığı batırır, sinek teli yapan pencerenin menteşesini bozar, dış cephe alarm cihazı su alır…
🙁
Unutamadığım örneklerden biri şudur:
Bir mimar zengin müşterisi için 3 katlı villa çizmiş. Villanın bahçesinde geniş bir havuz varmış. Sıkça davetler veren müşterisini rahat ettirmek için her ayrıntıyı düşünmüş. Zemin katta kadınlar ve erkekler için 2 ayrı tuvalet tasarlamış.
Titiz bir mimar olduğu için erkek tuvaletindeki her pisuarın alt kısmının yerden yüksekliğini de 60 cm, 60 cm , 60 cm diye yazmış. Önden kesit, yandan kesit, perspektif, vb… hepsini hazırlayıp ustaya vermiş.
Kontrol için gittiğinde gördüklerine inanamamış. Erkek tuvaletindeki pisuarlar yerden 120 cm yukarıya monte edilmiş. Bırakın işemeyi, el yıkamak için bile yüksek… Sadece yüz yıkamaya yarar.
😉
Ustaya söylenmeye başlamış:
– Ben sana bunların ölçüsünü vermedim mi? Her birinin altına 60 cm diye yazmadım mı? Yahu, sen bir hata yapma diye 3 pisuarın her birinin altına ayrı ayrı 60 cm diye yazdım…
Usta biraz mahcup şekilde yanıtlamış:
– Mimar bey, pisuarları takarken plan ve çizimler yanımda yoktu. Aklımda yanlış kalmış.
Mimar iyice sinirlenerek bağırmış.
– Ulan planlar yanında yoktu. Onu anladık. S.kin de yanında değil miydi? İşer gibi yapıp ölçemez miydin?
🙂
İnsanın aklı yanında olmayınca… Gerekli her malzeme olsa da faydası yok.
.
Etiketler: akıl, akıllı olmak, iş zekası, mimar, tasarım
Kategori: İş hayatı
21 Ağustos 2015
10:27 am
Yıllar evvel biz de iki ayrı balkona dolap yaptırmak istemiştik. “Usta” ölçü aldı, gitti. Gidiş o gidiş, 4 hafta sonra elinde tek bir dolapla geldi. İki ölçüyü toplamış tek dolap yapmış. Üstelik de kapakların arasında 20 cm. boşluk bırakmış. Yani dolap Nasreddin Hoca’nın türbesi gibi bir şey olmuş. Rahmetli babamın öyle kükrediğini ilk ve son kez o zaman gördüm. “Usta” malzemelerini bile alamadan, kaçtı gitti. Kapıcı arkasından götürdü. Mazeretei neymiş diye soruşturduk. Sevdiği kızı vermiyorlarmış, aşık olduğu için kafası karışıkmış…
21 Ağustos 2015
10:44 am
Sonuna kadar sessizce okudum ama en sonda bi kahkaha patladı 😀
pisuarcı kaçarken görüntülendi https://www.youtube.com/watch?v=QkQV4gFUHck