İşe alırken DİKKAT
Bu cümleleri kimden öğrendiğimi hatırlamıyorum. Ama doğru olduğunu denedim, onayladım…
Çok akıllı fakat tembel ise, üst düzey yönetici yap,
Çok akıllı ve çalışkan ise icraat gerektiren bir işe ver,
Aptal ve tembel ise zararsız bir işe koşabilirsin,
Aptal ve çalışkan ise, onu hemen kov…
En tehlikeli olanları hem aptal, hem de çalışkan olanlardır… Sürekli hata üretirler.
🙁
Etiketler: işe alma, mükemmel eleman
Kategori: İş hayatı
17 Mart 2009
3:04 pm
:)))
17 Mart 2009
7:45 pm
Acı ama gerçek olmuş bu yazı.
18 Mart 2009
12:44 pm
Herhalde herkes için durum aynı.Misal ben herhangi bir şirkette ‘işe alım’ pozisyonunda olsa idim,bu yazdıklarınızı pek dikkate almazdım.Yani nasihat-musibet meselesi:)
7 Nisan 2009
9:14 pm
Çok güzel ayrımlar 🙂
24 Temmuz 2009
6:54 am
Çok akıllı fakat tembel ise, üst düzey yönetici yap,
Geçmiş dönemde bu cümlenin karşılığının çok yaşadım
13 Temmuz 2010
3:06 pm
Sürekli hata üretirler ne de yerinde bir tespit 🙂
11 Kasım 2010
7:38 am
[…] bir “Hangi hataları affedeceğiz?” konulu yazısını okudum. Friendfeed’de yorum girdim. Eski bir yazımın bağlantısını […]
18 Şubat 2011
9:59 am
Ahlâk diyorum…
17 Temmuz 2011
2:30 pm
İlk yorum bu yazıya nasip olacakmış demek! 🙂
2. maddenin kapsamına girenlere, 1. maddedekine ilaveten “üretken-çalışkan” olmaları artı değeri olmasına rağmen haksızlık edildiği görülüyor sanki,
ama çalışkan(işi yapan) olmarından dolayı akıllılıklarını kullanamayacakları için(çalışmakla meşguller), hayatın doğal dengesi(adaleti) içerisinde ikincilik koltuğuna oturuyorlar. Hatta birincilerin koltuğunu pekiştiriyorlar kendi elleri ile 🙂
18 Temmuz 2011
6:47 am
Belki de listeyi şöyle yorumlamak gerekir.
😉
Çok akıllı fakat tembel ise, Yönetim Kurulu Başkanı yap,
Çok akıllı ve çalışkan ise Genel Müdür yap,
Aptal ve tembel ise zararsız bir işe koşabilirsin,
Aptal ve çalışkan ise, onu hemen kov…
😉
Herkes Yönetim Kurulu Başkanı olmak istemeyebilir. Örnek de var. Turgut Özal, Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrılıp yeniden partisinin başına geçmek istemişti. İcraat yapmayı sevenler için, bazı koltuklar (ilk aşamada alışkanlıktan veya çevrenin söylemlerinden ötürü cazip görünse de) can sıkıcı olabiliyor.
🙂
Bunun dışında, haklısın. Çalışkanlar birincilerin koltuklarını pekiştirirler. Ama (o listede olduğumu sanıyorum) bu da kötü birşey değil. İnsan yaptıklarının karşılığını (çoğunlukla) alıyor.