28 Ocak 2009 Çarşamba

Maaş zammı üzerine…

Malum “kriz” günleri.

Bazı firmalar zor durumda oldukları için maaş zammı vermiyorlar.  Hatta maaşlarda azaltma teklif edenler de var. Bazı firmalar, verdilerse düşük zamlı maaşları sundular. Bazı firmalar da fırsatı kullanıp iç düzenleme yapıyorlar.

Çok sayıda genç arkadaş bana dert yanıyor. Blog yazılarımı okudukları için, bilirkişi olduğumu düşünüyorlar. Bunlardan bir tanesini paylaşayım.

Diyor ki:

“Maaş zammı çok az oldu.

İş yerimi seviyorum. Sorumluluklarım yüksek. Yaptığım projeler çok iyi. Amirim bile “bana sorma, sen bilirsin” diyor.

Çok emek verdim… Millet çıkıp gidiyor 18.00’de, ben duruyorum sırf bir şeyler yapayım şirket adına diye…Yanımda cidden bir şey yapmayan benle aynı düzeyde olan adamlar çok alınca çok üzüldüm.

Para umurumda değil ama işte İstanbul burası… Bir de evlilik falan, mecbur ediyor adamı… Bu zam olmazsa ne yaparım bilmiyorum… Nasıl motive olurum… Acayip duyusal bir adamım…

Yoksa oooo neler yaptım burada da yine yaparım ama…”

Diyorum ki:

Sondan başlayayım…  “bir de istediğim terfi veya zam olmazsa ne yaparım?” sorusunun yanıtı var mı kafanda… Yok ise, olacağı anı beklemeni öneririm.

Nedir senin başarı kriterin? Para mı, makam arabası mı, unvan mı, masanın büyüklüğü mü, işi öğrenmek mi, “sen yaptın” denmesi mi, “aferinler” almak mı, “ben yaptım” diyebilmek mi?…  Kaç kişinin “aferin” demesi gerek. 3 mü, 5 mi, 18 mi? Önce buna karar ver.

Bu sorunun yanıtına göre, “Bu zam olmazsa ne yaparım bilmiyorum… Nasıl motive olurum…” sorusunun yanıtı da ortaya çıkıyor.

Evlenmeye karar verirken, olmayan bir parayı düşünerek mi karar verdin. “Zam alaca’m, vb… pembe panjurlu evimiz olacak, bahçesinde tavşanlar…”  Belki de “eğer kriz olursa evlenmeyiz” diye düşünüyorsunuz.

Tüm bu şikayetlerin altında tek bir yanıt var. Senin “başarı” tanımın.”

Bence “ben yaptım” demenin keyfi, hiçbir şeye değişilmez. Aç ve açıkta değilsen, gerisi teferruattır.

🙂

Daha da fazlası için: Murat Esenli ve Fatmanur Erdoğan sürekli yazıyor.

Naçizane, benim yazılarım da var…

  • Kendini birileri ile kıyaslama üzerine
  • Başarı ve hedefler konusunda örnekler [1], [2], [3], [4]

😉

Etiketler: , , , , , , , , ,

Kategori: İş hayatı

“Maaş zammı üzerine…” yazısına şu ana kadar yorum yapılmamış

  1. Direkt bu konu üzerine olmasa da genel olarak “bakış açısı” ve “algılama yanlışlıkları” konusunda fikir verir MarkaSizsiniz yazıları. Uğur hocam bu nedenle önermiş, teşekkür ediyorum.

  2. Ben yaptımın keyfi gerçekten farklı. İşini iyi yapınca ve geri dönüşüm de sağlanıyorsa bu ayrı bir tat. Erken yaşta tatmaya başladık şükür.

  3. Murat Esenli ve Fatmanur Erdoğan’ı önermemin nedeni, “başarı” tanımı ile ilgili… İnsanın önce kendisine bakması ile ilgili… (Maaş zammı ile ilgili değil, yanlış anlaşılmasın…) 🙂

    Evlenme kararının en önemli değişkeni para olursa eğer, olası bir krizde yaşanacakları düşünmek bile istemiyorum… Bir yorumda belirtmiştim.
    http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/zamani-geriye-sarmak
    O krizleri birlikte aştığı zaman daha güçlü oluyor beraberlik / evlilik…

  4. Eskiden olsa ben de, sadece üretmekten alınan tatmin üzerinde dururdum. Ama yıllar geçip, ışıklar daha fazla yanmaya başlayınca şunu da gördüm ki; insanın hayatını, kariyerini yönetmesi lazım. 5-10 yıl sonra, sizin yarınız kadar çalışan ve sorumluluğu daha az olanların 2 misli maaş aldıklarını öğrenebilirsiniz. İş yerinizde çok ciddi bir şekilde kullanıldığınızı görebilirsiniz. Sizin desteğe ihtiyacınız olduğunda, hemen yerinize bir başkası geçirilebilir. Dolayısyla maaş sadece tek bir kriter değil. İşten alınan tatmin ve ortam çok önemli. Ama üreten adama heryerde iş var. Karşılığını istemek gerek.

  5. […] (bazen daha sonraki yıllarda) da “ben her şeyi bilirim” dönemleri oluyor. Bana bir şeyler soruyorlar. Ne var ki, yanıtları dinlemiyorlar. Aslında bekledikleri “Sen çok güzel […]

  6. Önce kendinizi göstermeniz gerek. Siz önce maaş veya unvan diye tutturup, sonra da “patron bana yeterince fırsat vermedi” derseniz, sadece kendinizi kandırırsınız.

Yorum Yazın