Masa başı işi
Genç arkadaş, birkaç saattir koltuğunda oturmuş çalışıyordu.
“Ahhhh, belim ağrıdı…” diye seslendi. Sonra bana sordu: “Yok mu şöyle gezmeli bir iş?…” Yanıtımı beklemeden de ekledi “Ama kapı kapı dolaşmak olmaksızın…”
😛
30 yıl önce en yakın arkadaşlarımdan biri, “Masa başı iş istemiyorum. Sıkılırım…” demişti.
Babası da şirket içinde kademeler arttıkça, zaten masa başı olacağını anlatmaya çalışmıştı. Üstelik, saatler süren toplantılar olmaya başlar… Canın sıkılınca yürüyüp yerine de dönemezsin…
- Sıkıcı toplantılarda ne yaptığımı kısmen anlatmıştım.
Genç arkadaşa aynı sözleri ettim. Ben de sürekli oturmaktan sıkılırım. Arada bir şirket içinde dolaşıp, sonra çalışmaya dönerdim…
😛
Benim önerim şu… Sürekli aynı yerde ve aynı şekilde oturmak zorunda değilsiniz. Arada bir kalkın, dolaşın… Bacaklarınız, kollarınız açılsın…
Ama görevinizi yapın… İşinizi zamanında bitirin. Çıkıp dolaşmaya da zaman kalsın…
😛
Etiketler: mesaj, mükemmel eleman, toplantı
Kategori: İş hayatı
19 Nisan 2010
1:40 pm
Uğur hocam,
Gün boyu ofiste ister istemez saatleri harcıyoruz. Ancak fiziksel olarak hareket olmaksızın geçen saatler bir yerden sonra gerçekten zorlayıcı oluyor. Ben bu durumda kalkıp ofiste ciddi anlamda yürüyorum. Hatta önemli bir konu hakkında düşünemem, kafa yormam gerekirse yürürken çok daha verimli düşünebiliyorum. Ancak, bu yürüyüşler dışardan pek olumlu karşılanmıyor.. Adamın işi gücü yok boş boş dolanıyor diye bakan gözlerle karşılaşmak can sıkıcı olabiliyor açıkçası.. Gerçi aynesi iştir kişinin diyerek geçebilriz ama bazen insanların algısı gerçekten önemli olabiliyor..
21 Nisan 2010
1:26 pm
Ben her gün 6-8 bardak su içmeye özen gösteriyorum. Su içmek ve daha sonra içilen suları şehrin kanalizasyonuna nakletmek için 1 kat aşağıya iniyorum. 🙂
6+6 = 12 kere inip çıkıyorum. Kat arasında 25 basamak var. Bu durumda günde 300 basamak inmiş-çıkmış oluyorum.
Hem günlük su ihtiyacımı karşılıyorum, hem fiziksel aktivitemi düzenliyorum hem de kafamı boşaltmak için kısa zaman aralıklarım oluyor.