15 Mayıs 2009 Cuma

Okuldan sonra…

Bir çok üniversitede İşletme ve Ekonomi hocaları ayrı kampları oluştururlar. ODTÜ’de de öyleydi.

Bir “Mezunlar Günü”nde, İdari İlimler Fakültesi’nde toplantı yapıldı. Mezuniyetinin 35’inci yıl dönümünü kutlayanlar arasından konuşmacılar çıktı. Uluslar arası şirketlerin üst yöneticileri, millet vekilleri, genel müdürler…

Hem eski bir öğretim üyesi, hem de iş hayatında üst düzey yönetici olan Sn. Orhan Kurmuş, “Ekonomi Bölümü’nün 35 yıllık mezunları adına konuşma yapsın” diye sahneye davet edildi.

Orhan Kurmuş hoca da sahneye çıktı.

  • Öğrenciliğimizde öğretim üyesi idi. 12 Eylül’de 1402 ile gönderildi. Sonra da iş hayatında zirvelerde yer aldı, kendini defalarca ispatladı…

Konuşması içinde “Ekonomi Bölümü’nde hocalık yaparken finansman ve muhasebenin pek de önemli olmadığını söylerdik. Ekonomi bilmek yeterli diye iddia ederdik. Yanılmışız. Muhasebe ve finansmana hakim olmazsanız, krizlerin sıklaştığı ortamda şirketi iyi yönetemezsiniz” dedi.

Orhan Kurmuş’un eski meslekdaşları (Ekonomi Bölümü öğretim üyeleri) çok bozuldular.

Toplantıdan sonra, terasta verilen partiye çıkarken arkalarındaydım. “Orhan da bula bula söyleyecek bu sözü mü buldu? Keşke hiç söz almasaydı…” diye aralarında konuşuyorlardı.

🙁

Etiketler: , , , ,

Kategori: İş hayatı

“Okuldan sonra…” yazısına şu ana kadar yorum yapılmamış

  1. Hocam bir mali müşavir olarak şunu söyleyebilirim.

    Ekonomistler, finansal analistçiler bir şirketin karının seneler itibariyle arttığını, dünya ortalaması ve sektr ortalamasına göre değerlendirebilirler.

    Hatta enflasyon, tefe’ye göre de esasında satışlardaki artışın enflasyon karşısında erimiş olduğundan satışın artar gibi olup artmadığını söyleyebilir.

    Fakat burada finansçıların bu rakamları okurken direkt olarak rakamlara bakıyor. Esasında o rakamlar çıkarken nasıl bir yol izleniyor.

    Enron olayında gördük. İleride kazanılacak gelirlerin bügüne indirgenmiş değerini alıp bunu kar olarak yazıp daha sonra devasa gerçek olmayan karlar elde edip bunu ertesi sene gerçekleşmedi diyerekten yamulmuyorsam 60 milyar dolarlık , o zamanki amerikanın 7. büyük şirketini batırdılar.

    Konsolidasyonun nasıl yapıldıgını bilmeyen ya da bunu görmek istemeyen finansçıların ne kadar ebleh duruma düştüklerini böylece gördük.

    Hatta geçenlerde Deniz Gökçe’de bunu yazdı. Muhasebenin çok önemli olmadığını düşünürdüm, pek önem vermezdim ama şimdi önemini anladım.

    Bu konuda Sol görüşlü, yani muhasebede sol görüş eleştirisel bir bakış demek oluyor. Ünlü muhasebeci Ali Belkavi ( ismi tam bu olmayabilir ) isimli hocanın kitabını Masum Türker hocamız türkçeleştiriyor. Ya da Türmob aracılığıyla türkçeleştiriyor. Burada Muhasebe teorileri var. Bir kere okunması lazım bu kitabın.

  2. Sayın Ugur Hocam,

    Gerçekten güzel bir tespit eğer gerçekten herşey ekonomiyi bilmekle veya ekonomist olmakla yürüseydi o zaman bu krizler niye patlak veriyor veya niye büyük şirketler batıyor ? demekki sadece ekonomiyi iyi bilmek gerekmiyor bunun yanında bir çok parametrede mevcut..

Yorum Yazın