Plan ve Bütçe
Bu yazı muhtemelen geç kaldı. Birçok kişi şirketinin veya departmanının bütçesini hazırladı.
Ben yine de önemli unsurlardan bahsedeyim. Bu sene olmasa da gelecek seneye (unutulmazsa) yardımcı olur. Henüz bütçesini hazırlamamış olan girişimcilere de belki faydası dokunur.
🙂
Bütçe, hem çeşitli gelir ve giderlerin önceden belirlenen hedefler çerçevesinde yapılmasını sağlayan planlama aracı, hem de bu hedeflere ne kadar yaklaşıldığının değerlendirilmesini sağlayan performans ölçme aracıdır.
Hedefler
- Pazar payı
- Ciro
- Karlılık
anabaşlıkları altında birbiriyle bağlantılı, ancak ayrı ayrı belirlenir. Böyle yapılmasının nedenleri şunlardır.
- Pazar beklenenden fazla büyürse, ciro artış hedefi tutturulsa bile pazar payı kaybı mümkündür. Dolayısıyla aslında beklenmedik etmenlerden ötürü satış yapılmış, ama pazardan pay alınamamıştır. Yani hedeflerin gerisinde kalınmıştır.
- Pazar (yasalar, krizler… gibi dış etmenlerden ötürü) beklenenden az büyümüşse, ciro hedeflerine ulaşılmamış olabilir. Ancak bu durumda bile pazar payı kazanılmışsa aslında hedeflere ulaşılmıştır.
- Bir üründen 50 adet satılacak ve 500.000 TL kazanılacak diye bütçelediniz. 30 adet satıp 600.000 TL kazanmışsanız, varsayımlarınızı (1) gözden geçirin. Ciddi varsayım hatalarınız vardır ve onları düzeltmeden şirketinizin ne durumda olduğunu anlayamazsınız.
- Döviz kurlarında beklenenin çok üzerinde artış olduğunda bazı sektörler yatırım kararlarını erteleyeceklerdir. Yatırım ürünleri satan şirketlerin daha bütçe varsayımları sırasında bu unsuru da dikkate alması gerekir. Aksi koşulda şirket veya departmanın başarısızlığı diye yorumlanabilir. Böyle durumlarda pazar payı hedefi ve karlılık doğru performans ölçüleridir.
- Geçmişte kriz dönemlerinde birçok firma, asıl faaliyetlerinden değil, parayı kullanıp repo yaparak para kazanmışlardır (2). Sene sonu kârları açısından hedefler aşılmış gibi görünse de, gerçekte sadece finansman departmanı işini yapmıştır. İşte bu nedenle karlılık hedefinin yanı sıra, ciro ve pazarpayı hedefleri de olmalıdır.
- Yatırım kredisi veren veya müşterileriyle cari hesap sözleşmesiyle çalışan şirketlerde: ödeme güçlüğüne düşen, dava sonrasında temerrüt faiziyle birlikte ödeyen müşteri karlılığımızı arttırır. Ama kredi değerlendirme veya tahsilat ekiplerimizin yeterli olmadığını da gösterir. Bu nedenle hedeflerde departmanlara özgü noktalar da dikkate alınmalıdır.
- Karlılık sadece TL veya US$ ile ölçülmez. Bu iş için ayrılan para veya zaman cinsinden de (yani % – yüzde – veya gün / saat olarak da) ölçülebilir. “Bir koyup beş almak” ve “kısa günün karı” deyimleri (veya IRR ve ROI hesapları) bu kavramdan yola çıkmaktadır.
😉
(1) Varsayımlar ve Planlama konusunda daha önce yazılmış yazıların listesi Planlama ve Senaryolar yazısında bulunabilir.
Bir de Fatmanur Erdoğan‘ın Geleceği Şekillendirmek İçin Makro Trendleri Farketmek Gerekir yazısına göz atın.
🙂
(2) Üzerimde çok emeği olan Osman A. Ataç hocam “Bir ekonomide, işletmeler paralarını paradan kazanıyorlarsa istatistikler güzel gözükse de o ekonomi sıkıntıdadır veya keskin bıçak sırtında gidiyordur. Nedeni çok basit: Üretim/pazarlama otomatik pilota alınacağından o ekonomi istihdam, katma değer ve hasıla yaratma gibi konularda sınıfta kalır. Şirket gayretlerini ‘fon’ yaratmaya kaydırır esas işini geri plana atar. Uluslararası rekabet şansı giderek azalır veya yok olur.” diyor. Bence de haklıdır.
🙁
Resim şuradan alıntıdır.
Etiketler: bütçe, maliyet, nakit sıkıntısı, nakit yönetimi, Osman A. Ataç, planlama, senaryo, trend, varsayım
Kategori: İş hayatı
1 Aralık 2013
1:33 pm
Tüm yazılarını okuyorum. Her yazıda, sanki yazının sonuna gelirsem zengin olacakmışım gibi hissediyorum. 😀
1 Aralık 2013
10:51 pm
Teşekkür ederim Adem,
Zengin olmayı sağlayamam ama büyük hata yapılmasını belki engelleyebilirim 🙂
5 Aralık 2013
8:18 am
Plan ve Bütçe yazısının devamı
5 Aralık 2013
8:21 am
Plan ve Bütçe yazısının devamı
25 Temmuz 2015
10:06 am
Planlamaya ilişkin tüm yazılarımın linkleri