23 Mayıs 2011 Pazartesi

Referans cümleleri

Referans mektubu konusundaki tavrım, bazı okurlar tarafından hoş karşılanmadı.  “Olumsuz yazılacaksa, hiç yazılmamalı” dediler. Ben de “Bu şekilde Doktora almış bir kişinin sana veya çocuklarına eğitim vermesini ister misin?” diye sordum.

Referans isteyenler, fazladan bir tane daha istiyorlarmış. O zarfı açıp, olumsuz bir şey varsa, diğerini göndermemek için. Bunu yapanın zaten hiç “doktora” semtine uğramamasını, okullardan uzak durmasını dilerim.

Onun da çaresi var. Cümleler için zaman ayırmak.

😉

İş hayatı için verdiğim bir referans mektubu vardı. Genç arkadaş işten ayrılırken istedi. Ben de yazdım.

Ne kadar zamandan beri tanıdığımı, hangi görevleri üstlendiğini yazdıktan sonra…

Şirketin resmi iletişim kanalları ile yetinmez. Gayriresmi iletişim kanallarına daha fazla ağırlık verir. Kendisi de ciddi bir bilgi üretim kaynağıdır. Bizzat ürettiği bilgileri arkadaşlarıyla paylaşır

Zorunlu saatler yerine, serbest zaman kullanmayı sever. İş dışı faaliyetlerde oldukça aktiftir. Gerekli görürse, mesaiden feragat ederek sosyal ilişkilerine zaman ayırır.

Hemen her durumu kendince gerekçelendirmeyi başarır. Bu gerekçeleri içselleştirir. Kendi gerekçelerini başarıyla savunur

gibi cümleleri sıraladım.

😉

Referans mektubunu okudu.

Uğur bey, benim için bu kadar olumlu yazacağınızı düşünmemiştim” dedi. Ben de “Ne düşünüyorsam onu yazdım” dedim.

Anladınız değil mi…  Aslında dedikoducu, mesai saatlerine uymayan, mesaisini iş dışı konularla geçiren, proje teslim zamanlarına uymayan, bahanesiz düşünemeyen ve feedback almayan biriydi. Bunlar da o satırlarda yer alıyor.

😉

Halk arasında bir söz vardır. Avcının 50 tane numarası varsa, ayının 51 tane vardır diye…

Referans mektupları da öyledir. Yazmayı ve okumayı bilene…

😛

Etiketler: , ,

Kategori: İş hayatı

“Referans cümleleri” yazısına şu ana kadar 13 yorum yapılmış:

  1. Merhaba,

    İlk cümlenizdeki yorumun bir benzerini de ben yapmıştım. Bu yukarıdaki örnek ilginç olmuş, o satırları okuyup da ne olduğunu anlamayan birinin zaten referans istemesi hata. Ben zaten benim hakkında çok da iyi düşünmediğini bildiğim bir hocadan/kişiden asla referans istemem, birini bir yerde referans gösteriyorsam benden memnun olduğunu ve iyi konuşacağını bildiğim için gösteriyorumdur. Kişi biraz kendini biliyorsa, kimlerin kendisi hakkında ne düşüneceğini bilir.

    Sizin bahsettiğiniz ideal senaryo dediğimiz durum, güzel olabilir ama Türkiye’de işlerin böyle yürümediği açık, akademik dünya biraz daha farklı sonuçta orada öğrencinin performansı var ve %100 relevant olarak görmüyorum.

    Yukarıdaki bilgilerin farkında olan HR şirketleri ve departmanları da artık background search dediğimiz, işe alacakları kişi hakkında bir istihbarat çalışması yürütüyorlar son zamanlarda.

  2. Ata İsmet Özçelik,

    Referans konusundaki önemli ayrıntıyı söylediniz. Öğrenci benden referans istiyor ama “Ben sizden geçen dönem CRM dersi almıştım, adım … …, umarım hatırlamışsınızdır.” diyorsa, zaten bu işte bir yanlışlık vardır. Adını hatırlayacağından kuşku duyduğun birinden referans istememelisin.

    😉

    Bu öğrenci de 2 ayrı referans mektubu istedi. Muhtemelen birini açıp okuyacak. Olumsuz ise diğerini göndermeyecek. Onun da yöntemleri olduğunu göstermek istedim.

    🙂

    “Türkiye’de işlerin böyle yürümediği” cümlesini söylemekten – hatta duymaktan – sıkılmazsak, uzuuun yıllar boyunca geri kalmışlığımızın eziyetini çekeriz.

    Bir arkadaş, “elemanın potansiyeli veya performansı zayıfsa suç amirinindir” yazmıştı. Onlarca “like” aldı. http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/amir-ve-sen yazısını yazmama neden oldu. Suçu başkasında aramaktan vazgeçip sorumluluklarımızı kabullenirsek, kısır döngüden kurtulabiliriz.

    Gelin “Türkiye’de işler böyle yürümesin” diyelim. Yasa kadar ahlakı da http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/ahlak-ve-yasa savunalım. Bahanelere http://ugurozmen.com/is-hayati/bahanesiz-dusunme-egitimi kendimizi inandırmayalım.

    Çocuklarınıza hangi Türkiye’yi bırakmk istiyorsunuz. İşlerin öyle yürüdüğü Türkiye’yi mi?

  3. Referans mektubunuzu negatif bulmadim. 5 olumlu 5 olumsuz yaklasim var. Gayet dengeli 😉 HR sirketinde calisiyor olmak gerekmiyor;
    hangi olumsuz ozelliklerinizi o is icin lehinize cevirebileceginizi ancak siz bilebilirsiniz. Aklinizi kulllanmayi deneyin! Bir de su var;Herkesden referans mektubu istenmez!

  4. Ferol,

    Usta bir işveren, o mektubu okuyunca “dedikoducu, mesai saatlerine uymayan, mesaisini iş dışı konularla geçiren, proje teslim zamanlarına uymayan, bahanesiz düşünemeyen ve feedback almayan biri” olduğunu anlar. Anlamazsa, yapabileceğim birşey yok.

    (Bulduğun olumlu yönleri merak ettim 😛 )

    Olumsuz özelliklerle yaşamak zorunda kalan amirler olunca, birilieri de kendini hiç geliştirmemyi seçiyor. “Elemanın performansı veya potansiyeli zayıfsa suç amirinindir” diyor. Buna inanmaya hazır herkes, kendi suçunu başkasına atmaya hazır olduğunu gösterir.
    Yukarıdaki yoruma verdiğim yanıtta yer alan http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/amir-ve-sen yazısı bu nedenle yazıldı. Ben “aklımı kullanmayı” bilen biriyim. Ama işini hakkıyla yapmayanların yükünü başkasının üzerine yıkmanın da “aklak dışı” olduğunu savunuyorum.

  5. Selçuk E. :
    23 Mayıs 2011
    8:39 am

    bir kişi hakkında olumsuzu yazmak zordur. o kişi hakkında başkasının olumsuz kanaatlerini öğrenmek daha zordur. çünkü her ikisinde de samimiyet, açık sözlülük ve doğruluk esastır.

  6. Söylediklerinize katılıyorum, ama bir şeyleri değiştirmek o kadar kolay değil ne yazık ki, sistemin küçük bir parçası olduğunuz takdirde kendinizce yapabileceğiniz çok az şey var, ben de zaten sizin yaptığınız gibi yapmaya çalışan biriyim ama dışarıdan gözlemlediklerim birçok kişinin tam tersi yaptığı yönde.

  7. Elbette,
    1. Verilenle yetinmemek,
    2. Potansiyel bir bilgi uretim kaynagi olmak,
    3. Calisma saatlerini verimliligine gore uyarlamak,
    4. Kendini basariyla savunabilmek,
    Sizin cumlelerinizi kullandim.
    Hangi gozle baktiginiza bagli.,
    Aklini kulanmak kotu bisiy degil ve ithaf ettigim kisi siz degildiniz!Bir savunmayi gerektiren bir yorum yok.
    Sizin kullandiginiz terminolojiyi referans mektubunda kullanmak uygun olmayacaktir (dedikoducu, bahanesiz dusunemeyen) ama keske direk oyle yazsaydiniz. O zaman benim baktigim gibi bakmak da olumlu cumleleri gormek de mumkun olmayacakti.

  8. Ata İsmet Özçelik,

    Biz yine de doğru bildiğimizi yapmaya çalışacağız. “Kör olasın demiyorum, kör olma da gör beni” diyeceğiz o tam tersini yapan çoğunluğa.

  9. Ferol,

    Doğrudan, dedikoducu, bahanesiz düşünemeyen, vb… yazsam mektubu yırtıp atacak. Ama böyle yazınca, yırtılmayıp bir işyerinin dikkatli gözleri ve akıllı beyninin yakalama ihtimali var. Ben de ona güveniyorum. (Zaten yazının ana konusu da, bu dolaylı cümlelerin iyi okunması gerektiği.)

  10. Hocam harikasınız :-)) . “iyi niyetli gerçekler” budur iste :-). Keşke ben de Türkçeyi sizin kadar iyi kullanabilsem.

  11. Mert,

    Bu cümleleri ilk defa yazarken epey zaman harcadım. Mesajı sadece anlayana uygun duruma getirmek kolay olmadı. Zamanla daha ustalaştım.

    Özetle, üzerinde çalışmak gerekiyor. Eminim sen de biraz çalıştıktan sonra, kelimeleri daha iyi kullanabilirsin.

  12. Bir arkadaşım internette dolaşan performans değerlendirme cümlelerini gönderdi. Benimkilere benziyor:
    .
    Motivasyonu yüksek : Sazan gibi her işe atlayan, bilumum angaryayı yüklenebilir şahsiyet
    .
    Etkili sunuş yeteneğine sahip : Ortalamanın üzerinde güzel/yakışıklı kişi;
    .
    Beden dilini kullanabilen : “Bi su alabilir miyim” bile derken kaşı gözü oynayan sakat kişilik! Ne yapacağı belli olmaz. Dikkatli olun.
    .
    Problem çözme yeteneği olan : Havuz problemleri çözerek büyümüş olduğundan her konuda çözülecek bir problem arayan, rahatsız mizaçlı; problem çözebiliyorsa, problem de çıkartabilir, dikkatle izlenmesi gerekir.
    .
    Takım çalışmasına yatkın : İki eliyle bi şeyi doğrultamayan, lakin kalabalığın arasında kaynamayı becerebilen ve iş yapıyor imaji çizebilen !
    .
    Stresle başa çıkabilir : Dünya yansa umurunda olmayan rahat kisilik, gevşeklikte ve lakaytlıkta sınır tanımayan.
    .
    Zamanı iyi kullanan : Müdürünün ruhu bile duymadan, mesai saatleri içinde kahve içip fal baktıran, internette gezip solitaire oynayan, icabında kuaföre gidip saç-baş bile yaptıran, yaratıcı, neşeli, eğlenceli kişilik;
    .
    Değişime açık : Yalaka, bukalemun, fırıldak kişilik
    .
    Koç’luk yapabilir : Ara gaz verip çalışanları bedavaya çalısmaya ikna edebilen kişi.
    .
    Etkili satış becerilerine sahip : Ağızlarından girip burunlarından çıkmak suretiyle, müşterileri kandırmayı başarabilen tilki şahsiyet; her şeyi satabilir bu tipler, sizi de satabilir, dikkatli olun.
    .
    Müsteri odaklı : Şirkete karşı müşterilerle ittifak yapan hain tip; Brutus.
    .
    Temsil yeteneği olan : Her toplantıda basına demeç veriyormusçasına havalara giren, kendini bir şey sanan, …. havada kişilik
    .
    Uyumlu : Suya sabuna dokunmayan, etliye sütlüye karışmayan silik kişican, TRT’nin beraber ve solo sarkılar korosunda 30 yıl soloya çıkmadan durabilir, otistik de olabilir.
    .
    Dışarıya acık bir kişiliğe sahip : Sürekli ofis dışında
    .
    İyi iletişim becerilerine sahip : Sürekli telefonla konuşur
    .
    Ortalama bir eleman : Kafası pek basmaz
    .
    Üstün niteliklere sahip : Şimdiye kadar önemli bir hata yapmadı
    .
    İşi her zaman birinci önceliktir : Flört bulamayacak kadar çirkin
    .
    Sosyal hayatında aktif : Sürekli kafa çeker
    .
    Ailesinin sosyal hayatı aktiftir : Eşi ve çocukları da kafa çeker
    .
    Bağımsız çalışabilir : Kimse tam olarak ne iş yaptığını bilmez
    .
    Süratli düşünür : İyi bahaneler uydurur
    .
    Dikkatlice düşünür : Karar veremez
    .
    Mantığını iyi kullanır : İşi başkasına yaptırır
    .
    Kendini çok iyi ifade edebilir : Türkçe konuşabilir
    .
    Liderlik yeteneklerine sahiptir : Uzun boyludur veya bağıra çağıra konuşur
    .
    Geleceği çok iyi okur : Bayağı şanslıdır
    .
    Neşesi yerindedir : Belden aşağı birçok fıkra bilir
    .
    Kariyerine çok önem verir : Adamı arkadan bıçaklayabilir
    .
    Sadıktır ve güvenilirdir : Başka yerde iş bulamamıstır..
    .

  13. Bir eğitim yazısı daha…

Yorum Yazın