3 Mayıs 2011 Salı

Sony olayı ve Gima

Dünkü gazetelerin çoğunda “Sony özür diledi” haberi vardı.

Sony nin ikinci adamı Kazuo Hirai “Datalarını tehlikeye attığımız, endişelendirdiğimiz ve rahatsızlık verdiğimiz tüm kullanıcılarımızdan özür dileriz” diyerek geleneksel Japon selamı ile eğilirek kullanıcılardan özür diledi.

Bir başka haberde Hacker’ların Sony’nin PSN oyun ağından çalınan 2 milyonun üzerinde kredi kartı şifresini 100 bin dolara satılığa çıkardığı iddia edildi.

😛

Mayıs 2006’da benzer olay Gima’nın başına gelmişti.

Haber şu şekildeydi:

Gima mağazalarında kullanılan kredi kartlarının kopyalandığının tespit edilmesi, market yetkilileri ve bankaları alarma geçirdi. Market yöneticileri, kopyalama işleminin nasıl gerçekleştiğini tespit etmek üzere çalışmalara başlarken, bankalar da Gima’da kullanılan kartları inceleme altına aldı. Olay çok yönlü olarak soruşturulmaya başlanırken, hiç bir müşterinin mağdur edilmeyeceği mesajı verildi. Ancak bu olay müşteriyi memnun etmek için toplanan CRM (Customer Relationship Management-Müşteri İlişkileri Yönetimi) bilgilerinin ne kadar güvenli saklandığı konusunu gündeme getirdi.

Her 2 olayda da şirketler hemen sorumluluklarını üstlendiler ve müşterilerin mağduriyetinin şirketler tarafından önleneceği duyuruldu. Gereği de yapıldı.

😀

Ne var ki, Gima olayı Türkiye’de kredi kartı sistemlerinde bir dönüm noktası oldu.

Gima’nın kart bilgilerini CRM amaçlı olarak saklamak istemesi ve tedbirsizliği, kötü örnek olarak gösterildi. POS cihazları dışında kredi kartı işlemi yapılmasını engellendi. POS cihazlarına ihtiyaç duyurmayacak ve çok daha ucuza mal olacak çözümlerin geliştirilmesi de yasaklandı.

Bu durum, ortak POS kullanımına dahil olamayan küçük bankaların kendi kartları ile var olmalarını zorlaştırdı. Büyük bankaların Bonus, World, Maximum gibi sistemlerinin altına girmek zorunda kaldılar.

😉

Nereden nereye… Bir firmanın sorumsuzluğu, onlarca küçük bankanın pazarda var olmasını zorlaştırdı. Tüketiciyi büyük bankaların eline bıraktı. Türkiye’nin ithal POS bağımlılığını artırdı. Milyonlarca doların yurt dışına gitmesine neden oldu.

Bu arada, müşterilerin görünürdeki mağduriyeti engellendi… Görünürdeki…

😛

Etiketler: , , , ,

Kategori: İş hayatı

“Sony olayı ve Gima” yazısına şu ana kadar 3 yorum yapılmış:

  1. Değerli Hocam,
    Ülkede kaza olmadan önlem alınmaz. Alınan önlem de , kaza olsa daha iyi dedirten cinsten olur. Gima nın kazası ve alınan önlem dediğiniz gibi görünürde müşteriyi memnun etmiş. Ama buz dağının farkında değil kimse

  2. Aslına baktığımızda ekonomik krizlerin ve bu tip problemlerinde faydasının olduğunu görürüz. Krizler ve bu şekildeki kısa vade de ki problemler piyasayı dokuma tezgahı tarağı gibi düzler. Tekrar toparlananlar kriz öncesi bilgi ve tecrübesi yüksek olanlarla zaten bilgisi olan fakat mevcut düzen ile rakabet edemeyenlerin sıyrılışı olur.Devam edenler krizle birlikte yeni tecrübeler kazanmış çuvallayanlar ise de zaten sistemde kalmayı haketmeyenlerdir 🙂 Nitekim de öyle olmuş.

  3. Sinan,
    “çuvallayanlar ise de zaten sistemde kalmayı haketmeyenlerdir” cümlesi tüm genellemeler gibi pek doğru değil. Bu olayı “piyasayı düzenleyen kriz” gibi ele almak bence yanlış. Gima piyasadan silinseydi, sana hak verirdim.

    Ama Gima’nın beceriksizliği sayesinde oluşan durum, serbest rekabet koşullarını ortadan kaldırdı. Piyasa kurallarını belirleyen büyük kurumlar, küçükleri yok edecek bahaneleri buldular. Tüketicilerin daha ucuza işlem yapma şansları ellerinden alındı.

    Bu olguda “faydalı” bulduğun noktayı daha da açar mısın?

Yorum Yazın