Toplantı ve Ego
Bankacılık zamanımdaydı. Kart Hizmetleri A.Ş. yöneticileri olarak (bağlı olduğum Genel Müdür ve ben) Türkiye’nin büyük markalarından birini ziyarete gittik.
Oldukça büyük bir toplantı masasının etrafına oturduk. Biz 2 kişiyiz, markanın yöneticileri de 5 – 6 kişi geldiler. Yerlerimizi aldık. Aklımda kaldığı kadarıyla, CEO kamuda çok üst düzeyde görev yapmış meşhur biriydi.
Masanın bir köşesinde yüksekçe bir bar sandalyesi duruyordu.
Toplantı başlamadan önce şirketin veliahtı geldi. Oldukça kısa boylu olan veliaht, bar sandalyesine çıktı ve oturdu.
😉
Toplantı başladı. Veliahtın ayakkabıları ve rengarenk çorapları masa seviyesindeydi. Dizleri, omuzlarımızla aynı düzeydeydi.
Aslında boyu kısa olabilir. Ama… hepimize yukarıdan bakacak şekilde konumlanmıştı.
Geçenlerde zamana ayak uyduramayan markalar hakkında sohbet ediyorduk. Bir dönemlerin büyük markalarının, artık “anneannenizin markası” olarak sıfatlandığını tartıştık.
Nedenlerini konuştuğumuzda, yukarıdaki anımı anlattım ve “Bence ilk nedeni EGO” dedim.
Bu “Ben ders almam, ders veririm” tavrı markanın zamandan kopuk yaşamasına neden olabilir.
🙂
Etiketler: ego, marka, toplantı
Kategori: İş hayatı
5 Ekim 2016
8:00 pm
Ya hiç kimse de mi uyarmamış. Bar sandalyesi de nedir yahu =)
5 Ekim 2016
10:41 pm
Gerçekten güzel bir tespitte bulunmuşsunuz Uğur Bey.
Aslında insan, hayatında geldiği konumların çevresindeki insanların katkılarıyla olduğunu görebilse Ego’sunu bırakır ve onlarla barışık bir hayat yaşar.
6 Ekim 2016
9:46 am
Ali Cevat,
O derece büyük bir ego’yu uyaramayabilirsin.
Müzakere teknikleri eğitiminde, “konumsal avantaj” (krallar neden yukarıda oturur) kısmını öğrenmiş.
İnsanların görece eşit olduğu bir toplantı masasında uygulamak istemiş.
Boyu kısa olduğu için (sandalyeye minder koyup uzatacak değil ya…) fazladan ekleme yapmış.
😛
6 Ekim 2016
10:33 am
Aynı markanın 1989’daki yaklaşımı