22 Ekim 2010 Cuma

Unvan ve lakap

Bir unvanı vardır. Müdür, Direktör, Bölüm Başkanı, Başhekim, Ana Bilim Dalı Başkanı, vb… Bir de yıllardır bilinen söylemleri ve duruşu…

Yönetim değişir. Aynı unvanı sürdürmek, hatta terfi etmek ister. Yılların söylemlerini değiştirir. Yeni gelenlere yaranmak için eski duruşunda olanları eleştirir, hatta arkadaşlık etmez.

Belki 3 – 4 yıl daha unvanını sürdürür. Ama bir de lakabı olur. “Yalak”, “Fırıldak”, “Dönek”, vb… Bu lakap, ömür boyu kalır.

😉

Dün genç arkadaşlarla sohbet ettik. “İnsan ömrünün uzunluğunu dikkate alın” dedim.

“Bir firmada veya koltukta 3 – 4 yıl daha kalmak için, ömrün geri kalanında olumsuz anılmaya değmez.”

😀

 

Etiketler: , , , ,

Kategori: İş hayatı, yaşamın içinden

“Unvan ve lakap” yazısına şu ana kadar 7 yorum yapılmış:

  1. Bu yazı ile birlikte okunmak isterseniz:
    Unvana odaklı olanlar
    Unvana odaklı olanlar 2
    Unvan hak değildir
    Unvan hak değildir 2
    Gözlerinin gördüğü
    Terazinin kefesi
    Unvanı mesleği sanmak
    Listenin geri kalanını Motivasyon tartışmaları yazısının altında bulabilirsiniz.

  2. Sunipek sağolsun. İlgili müzik parçasını da bildirmiş:
    http://fizy.com/s/1ai2xn

  3. Cenk Eder :
    22 Ekim 2010
    9:59 am

    Uğur bey,

    Eski bir komunist olan ben şu an büyük bir şirkette IT alanında yönetici konumda bulunuyorum. Oldu ya hala inandığım eski düşüncelerimi açıkca ifade etmeye kalktım, neler olabileceğini düşünemiyorum bile. Hayatım değişir tamamen diyeyim. Bu tür durumda eskiye küfreden yada yeni gözüken kapitalist olanı şakşaklamayan ancak bu konulara laf geldiğinde sessiz kalan bir tarz sizce döneklik diye adlandırılabilir mi?

    Bu arada her yıl gizlice 1 Mayıs’a katılıyor olmak çok acı bir duygu.

    İş değiştirmeyi ve özgür olmayı düşlesem de yaptığım iş itibariyle alternatifimin çok olmaması da ayrı bir sorun. Sizce benim gibi profesyoneller hayatlarını ne yöne doğru sürüklemeli?

  4. Ben ideolojilere kuşkuyla yaklaşırım. http://ugurozmen.com/is-hayati/ideoloji-ve-suc ve http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/fanatiklik

    😉

    Önemli olan değişkenler şunlar:
    – Sana yapılmamasını istediğin bir şeyi başkasına yapıyor musun? http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/kurallar-prensipler
    – Bunca sene sonra ideoloji (hangisiyse) konusunda görüşlerin hiç değişmedi mi?

    İnsan, ideolojinin getirdiği sınırları atmalı, ama kendisine yapılmamasını istediği şeyi başkasına yapmamalı. http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/sorgulamak-insan-olmak
    😉

    Dün, hatta daha 1 yıl önce beğenmediğini bugün alkışlamadığın sürece döneklikten (bence) söz edilemez.
    İşini iyi yapmaya odaklanmalı bir profesyonel. “İşimi iyi yaparsam bir kapitaliste daha çok para kazandırırım” düşüncesi, iyi yapamadığı bir şey için bahane bulmak gibi geliyor bana. http://ugurozmen.com/pazarlama/yaratici-profesyonellik

    İşini çok iyi yapan (ve cesareti olan) zaten bir süre sonra kendi şirketini kurar. O zaman görürüz, kapitalist gibi davranıp davranmadığını… Stajyerleri sömürmediğini, çalışanlarına iyi davrandığını… İdeolojiye katkıyı anlmm. Ama insanlığa katkının birilerinde hiç unutulmadığına inanırım. http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/oyunu-paylasmak
    😀

  5. Başkalarına yanaşmak için bahane bulan birine yanıt… Bu linkte…

  6. timur selçuk-dönek türküsü ilginçtir 🙂
    sağım solum sobe kısa filminde de kullanılmıştı.

  7. Sürekli unvanlarla konuşuluyorsa, unvan ne olursa olsun, sizce reklam amacı var mıdır, yok mudur?

Yorum Yazın