23 Eylül 2010 Perşembe

Uzman eleman

Yıllar önce leasing sektöründeydim.  Hanım kızımız geldi. “Uğur bey, 2 yıldan beri leasing’deyim. Artık Müdür unvanını hak ettiğimi düşünüyorum” dedi.

Tüm yapabildiği, HP17B finansal hesap makinesi ile düz nakit akışının IRR’ını hesaplamaktı. (IRR = Internal rate of return = İç Verim Oranı)

IRR’ın tanımını ve neden karmaşık nakit akışlarında IRR değil de NPV kullanılması gerektiğini hiç bilmiyordu. (NPV = Net Present Value = Net Bugünkü Değer) Defalarca anlatmaya çalıştım. Öğrenmek istemedi.

Proje finansmanı, inceleme ve değerlendirme yöntemleri, vb…’den bahsetmiyorum bile. Ama 2 yıldır leasing şirketinde çalışmaktaydı ve artık konunun uzmanı olduğunu düşünüyordu.

Büyüyen pazarlarda kendini uzman zannetmek böyle kolay oluyor.

🙂

Başında ister CRM,  ister Sosyal mecralar olsun, isterse başka bir şey… Uzman sözcüğünü önemserim.

Ustalık yazısındaki gibi… Yapılan işin temel ilkelerini bilmeden uzman olunmuyor. Öylesine uzman olduğunu iddia edenler, büyümekte olan  pazarın tüm oyuncularına zarar veriyor.

🙂

Etiketler: , , , , , ,

Kategori: İş hayatı

“Uzman eleman” yazısına şu ana kadar 6 yorum yapılmış:

  1. Friendfeed yorumları mutlaka okunmalı.
    🙂
    Ayrıca, meraklısına unvan konulu diğer yazılarım:
    http://ugurozmen.com/is-hayati/unvana-odakli-olanlar
    http://ugurozmen.com/is-hayati/unvana-odakli-olanlar-2
    http://ugurozmen.com/is-hayati/unvan-hak-degildir
    http://ugurozmen.com/is-hayati/unvan-hak-degildir-2
    http://ugurozmen.com/is-hayati/gozlerinin-gordugu
    http://ugurozmen.com/is-hayati/yasal-haklar-unvanlar
    😀

  2. Bu gerçekten her meslek için geçerli. Üniversiteden mezun olduktan sonra kendimi makina mühendisi oldum diye tanımlamadım hiç. Önce çalışıp, bu niteliği bana endüstri vermeli dedim. Sonra çokça burnum sürtüldü. 7 sene oldu hala da dikkatli olurum ben mühendisim derken. Yazınız bana kendi sürecimi hatırlattı.

    Terfi konusunda da düşüncem şudur ki: Bir insan yaptığı işi en iyi şekilde, severek yapınca birilerinin terfi vermesine gerek kalmıyor zaten. İnsanın yaptığı iş onu terfiye zorluyor. Bu konudaki hırsın çok kişiye zarar verdiğine şahit oldum. 10 yıl geçmiş olsun ben yine proje mühendisi olarak kalayım ama adım insanlarda kaliteyi ve tecrübeyi çağrıştırsın yeter o bana.

    Üniversitede okumak sadece insana yola çıkarken gerekli olacak malzemeyi veriyor. Hangi malzemeden, hangi kalitede ne kadar aldınız, onları nerede nasıl kullanacaksınız bu tamamen sizin yeteneklerinize kalıyor. Bu da başarınızı belirliyor.

  3. ilyas Boydak :
    23 Eylül 2010
    9:13 am

    Asıl sıkıntılardan biriside insanın kendisini uzman zannetmesinin yanında işe birlikte başladığı insanın o konuma gelmesiyle kendisini o konuma layık görmesi bence.

    işin kadrodan hızlı büyüdüğü ortamlarda işi haketmeyenin yükseldiği görülebiliyor ancak özellikle günümüz Türkiye’sinde ciddi yetişimiş çalışan varken işi haketmeyene iş vermek uygun olmuyor buda çalışan psiolojisinde ciddi sorun oluşturuyor işi haketmese dahi.

  4. Engin Tüzün :
    23 Eylül 2010
    12:06 pm

    Toplumsal baskı da insanların ünvana takılmalarına neden oluyor. Yeni bir arkadaş edinirken tanışmak için kullanılan ilk iki soru adınız nedir ve ne iş yapıyorsunuzdur. Önceleri ortak nokta bulmak için sorulan bir soru olduğunu düşünürdüm. Sonra farkettim ki kendi ünvanlarından daha düşük bir ünvana sahip kişilerle yüz göz olmamak için soruluyormuş. Alt ünvana sahip bir kişiden her an erojen bölgeye doğru yapılacak bir cücük hareketi* bekliyor harelde. Bu ötekileştirme, kişileri ünvanı artık bir statü ölçüsü olarak görmeye yönlendiriyor. Çalışanların hedefi de yapılan işte uzmanlaşmaktan ziyade bir üst statüye erişmek oluyor.
    * : http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=3932462

  5. Oh be 🙂

  6. Uzmanlık tanımı ve bu konudaki diğer yazıların bağlantıları burada

Yorum Yazın