40 yıl olmuş
Efes Pilsen çıkalı 40 yıl olmuş. “benim için Efes” diye bir çalışma yapmaya başlamışlar. Aklıma gelen o kadar çok şey var ki… Bir yerden başlamak ve anılar zincirini sürdürmek gerek.
Öncelikle benim için Efes, 40 sene önce, TV siyah beyaz’ken, tek kanallı iken Türk Reklam Tarihi’ne geçen en önemli TV reklamları serisidir. Doğuşuna şahit olduğum, gelişmesini izlediğim bir markadır. İyi reklamın, yeni çıkan bir ürünü %80 pazar payına ulaştırabileceğinin göstergesidir. (Tüm ödülü reklama veremeyiz. Burada, dağıtım kanalı yönetiminin ustalığını da göz ardı etmeyelim.)
Benim için Efes sloganı ortaya çıkmadan önce de yazmıştım reklam filmi için düşündüklerimi.
O gün gördüğüm film, yıllarca aklımda kalmıştır. Meslek seçimim o yıllarda oluştu. İstediğim okulun istediğim bölümünü kazandım, yıllar sonra… Bazı ustalar ile meslekdaş oldum.
Pazarlama hayatımın bir aşamasında, 1989 yılında, o şahane reklamın arkasındaki usta Sn. Nazar Büyüm ile tanıştım. Benim geliştirdiğim ürünlerin reklamlarını onun ajansı yapıyordu. Katıldığım toplantılarda, dehasını gördüm, yeteneğine şahit oldum.
Yine o yıllarda… Sn. Haluk Mesci’yi ODTÜ mezunlar derneğinde sıkca görmeye başladım. Benim çömezlik yıllarımdı. Görürdüm ama pek yaklaşmazdım. ODTÜ’de aynı bölümü (ondan yıllar sonra) bitirmiştim.
Öyküsünü de okumuştum. Buraya Sn. Pelin Özkan‘ın (MediaCat) “Hayatımız Reklam” isimli kitabından alıntı yapayım:
- “Bira bu kapağın altındadır” kampanyasının TV filmlerinde o dönemin ünlü komedyenleri Nokta ile Virgül ikilisinden Virgül (Enver Demirkan) yer almaktadır. İkili TRT’de program yapmaya başlayınca Enver Demirkan’ın reklamlarda oynaması yasaklanır. Bunun üzerine Virgül’ün yerine biri araştırılır ancak uygun birisi çabucak bulunamayınca, kreatif grupta parmaklar haluk Mesci’yi gösterir: Mesci bir yandan o ünlü reklamları yazan grupta yer alırken bir yanda da dört kafadar biracıdan birini oynamaya başlar.”
2000 yılında Sn. Haluk Mesci ile şahsen tanıştım. O dönemde çalıştığım bankanın reklam ajansının patronu idi. Ben yine ürün geliştirme kanadındaydım.
“Nasılsın” sorusunun, artık sıkça kullandığım “Bomba gibi” cevabını ondan öğrendim.
Üstelik… Bir gün… Biliyordum keyifsiz olduğunu… “Abi, nasılsınız?” diye sordum. “Bomba gibi…” dedi yine… Hayretle kaşlarımı kaldırıp bakınca, bir şeyler bildiğimi anladı. “Tabi, daha güzel günlerim de olmuştu…” dedi. Bu cümle o günden beri benim de cümlemdir.
Efes Pilsen’in 40’ıncı yılı olduğunu duyunca aklıma ilk gelenler bunlar… Sırada başkaları da var…
Nasıl mıyım?… Bomba gibi…
🙂
Etiketler: bira, dağıtım kanalı, Efes Pilsen, Haluk Mesci, Nazar Büyüm
Kategori: İş hayatı, pazarlama, yaşamın içinden