24 Aralık 2012 Pazartesi

Bloglarda Pazarlama 2

Bloglarda Pazarlama’nın 1’inci yazısında ABD’de bloglara ayrılan zamanın Tumblr veya Twitter veya LinkedIn’e harcananlardan fazla olduğundan bahsettim. Araştırmanın ilgili sayfası aşağıda:

İşte bu aşamada (maalesef yine ABD kökenli) bir örneği anlamak faydalı. Aşağıdaki şekil, ABD’de çocukların fıstık ezmesinden zehirlenmesi üzerine sosyal ağlardaki durumu yansıtıyor.

Sn.İbrahim Gökçen‘in Sosyal CRM sunumundan alınmıştır.

Sol tarafta gördüğünüz bilimsel sitelere belli sayıda ve aynı kişiler tarafından ilgi gösterilmiş. Ama haber sitelerine veya aynı deneyimi yaşayanların yorumlarını paylaştıkları sitelere çok daha fazla ziyaretçi gelmiş. Onlardan referans verenler daha fazla olmuş.

Demek ki kuru ve bilimsel bir yaklaşım yerine, ilgili konuya odaklanmış, deneyimlerin paylaşıldığı, aynı konudaki yorumların yer aldığı siteler daha çok ilgi çekiyor. İnsanlar, kendileriyle aynı dertleri yaşayanlardan okumayı tercih ediyor. Ancak bu içeriği de tek tük sunanlardan değil, bu konuya odaklanmış olanlardan takip ediyorlar. Bundan ders alıp iletişim yönetimini şekillendirmek gerekiyor.

😉

İlk yazıda, her blogger’ı aynı zannetmenin pazarlama açısından yanlış olduğunu vurguladım. Önce marka’nın topluluğunun ağ haritası çıkarılmalı dedim. Sosyal CRM ile Proaktif Pazarlama dizisinin 2’inci yazısına gitme zahmetinden kurtarmak için burada tekrarlıyorum.

Bir kurumun ağ yapısının aşağıdakilerden hangisine benzediğini bilmek çok önemli.

Sn.İbrahim Gökçen‘in Sosyal CRM sunumundan alınmıştır.

Ağ (network) yapısı rolleri, kanaat önderlerini ve büyüme fırsatlarını belirliyor. Bu nedenle yapıyı bilmek mutlaka gerekli, ancak yeterli değil. Bir de blogger’ın bu ağın neresinde olduğunun bilinmesi gerekiyor.

Her bir ağ içinde blogger’ın  nerede olduğu en az ağın şekli kadar önemli. Kırmızı çember içindeki kilit etmenlerden biri ise, ona dikkat etmeniz gerekir. Yeşil çemberdeki müşterilerden biriyse, onu incitmeyin, ama kırmızı çemberdeki kadar da önemsemeyin.  Mavi çemberin içindeki ise, şikayeti varsa yanlışınızı yine gözden geçirin. Şikayeti çok haklı olabilir. Daha sonra benzeri şikayeti diğer müşterilerin de yapmasını istemezsiniz. Ama birey müşteri veya blogger olarak çok da önemsemek gerekmez. Diğer müşterilerinizden bir farkı yoktur.

Özetle, konuda uzmanlaşmış olan ve deneyimlerini paylaşan, başkalarının izlediği ve kendi yorumlarını da paylaştığı blogger’lar önem ve değer kazanıyor.

 

Not: İlk yazının altındaki yorumları, özellikle Simto Alev’in cümlelerini iyi okuyun.

.

 

Etiketler: , , , , ,

Kategori: interaktivite, pazarlama

“Bloglarda Pazarlama 2” yazısına şu ana kadar 4 yorum yapılmış:

  1. Bloglarda Pazarlama dizisinin 3’üncü yazısı

  2. Bloglarda Pazarlama dizisinin devamı

  3. Bloglara reklam alınmasına veya bloglardan para kazanılmasına karşı değilim. Aksine uzmanlığın bir şekilde ödüllendirilmesini destekliyorum. Ne de olsa, “marifet iltifata tabiidir” derler.

  4. 2015’deki araştırmalara göre de Facebook’dan sonra en çok zaman geçirilen sosyal mecralardan biri bloglar.

Yorum Yazın