Ekran sayısı
Okuldan aynı yıl mezun olduğumuz bir arkadaş yazılım şirketi kurmuştu. Genç girişimci. Deli gibi çalışıyor. Birkaç yıl sonra… İki küçük erkek çocuk oldu. Sonra eşiyle konuştuğumda hayatında 2 ekran var diyorduk:
- İşte PC ekranı
- Evde TV ekranı…
😛
Zamanla cep telefonları ilerledi, ekranları oldu. Hayatımızda 3 ekran olmak üzereydi.
Ama baktım ki bazı genç arkadaşlar TV seyretmiyor. Onun yerine PC ekranı öne çıkıyor. TV’yi de PC üzerinden seyrediyorlar.
😛
- Bu yıllar içinde yazılımcı arkadaşım sektörün önde gelenlerinden biri oldu. TV yayını PC üzerinden tepegöz cihazına bağladı. Evinde maçları, duvara yansıtılmış şekilde duvarda izliyor. (Salonda yere uzanmış seyrediyordum. Bir anda kendimi sahanın içinde yerde gibi hissettim. Ezilmeyeyim diye ayağımı topladım 🙂 )
Özetlersek, teknoloji düzeyine bağlı olarak, az bilenler 3 (PS, TV, telefon); teknolojiden anlayanlar 2 (PC ve telefon) ekranı kullanmaya başladılar.
😀
Bu noktada şunu söylemek isterim. Webrazzi Gündem’in 8’incisinde TTNet adına sunum yapan Burak Evren “geleceğimizde 3 ekran” olacağını söyledi. Katılmıyorum. “Geçmişimizde…” demeliydi.
😛
Geçenlerde ABD’ye giden bir arkadaşım, 4 kişiye iPad getirdi. Bu arkadaşlardan “tablet” deneyimlerini öğrenmeye çalıştım. PC’den çok farklı olduğunu söylediler.
😀
Ekran sayısı kesinlikle 2’ye inecek gibi görünüyor. Tablet ve telefon.
Hatta belki sadece 1 tane… Bazı yetenekler kazandırıldıktan sonra… Tablet.
En çok ben sevineceğim. Turkcell/Blackberry’den kurtulacağım için.
😀
Etiketler: Apple, Blackberry, GSM, iletişim, iPad, tablet, Turkcell
Kategori: interaktivite, pazarlama
4 Haziran 2010
10:49 am
TV ekranindan kurtulmak uzere ben de bir proje baslattim hocam. Benimki biraz radikal ama… Simdilik Digiturk’u 2 ayligina durdurdum. Bu sure zarfinda TV izlemeyecegim ve eger ellerim falan titremiyor, TV krizine girmiyorsam ve de aylardir okunmak icin sira bekleyen kitaplarin sayisini azaltabiliyorsam, TV’yi hepten hayatimdan cikartmak gibi bir niyetim var. Haberleri Internetten izliyorum, Cok az sayida sevdigim dizi de yine Internette mevcut.
Ustelik reklamlardan kurtulmus olacagim, daha ne olsun! 🙂
4 Haziran 2010
3:00 pm
Ben TV ekranı konusunda sizden farklı düşünüyorum.
Şu anda 3 boyutlu TVler piyasaya girmeye başladı. Henüz sinemada izlediğimiz 3 boyutlu filmler gibi gözlük kullanılması gereksede, gelecekte gözlüksüz de 3 boyut görme teknolojisinin gelişeceği yazılıyor.
Mevcut dağıtıcılar (kablo ve uydu sistemleri) daha yeni yeni HD yayına geçmeye başladı. 3 boyutlu yayınları vermeleri zaman alacaktır.
Bu iki sebepten, en azından bir 10 yıl daha yerleşik teknoloji olarak TV ekranları kalkmayacak gibi gözüküyor 🙂
Zaten anladığım kadarıyla sizin sorununuz bb ile :)) Belki de şimdilik Ipad’in yaratıcısının telefonunu kullanmanız sorunu geçici olarak çözebilir!? 🙂
4 Haziran 2010
3:36 pm
Başar,
Benim öngörüm şöyle: Tablet teknolojisi ilerlerse TV sadece birden çok insanın aynı anda seyretmesi durumunda kullanılır. Aksi koşulda TV cihazı’nın (yayının demiyorum, o zaten IP) yerini tutar diye düşünüyorum.
😛
Sorunuma gelince, evet Blackberry’den fevkalade şikayetçiyim. Düşünsene… Tablet’ler ile neredeyse aynı fiyat. Bir de kulaklık ekleyince telefon gibi kullanıldığı gün (ki çok bekleyeceğimizi sanmıyorum), hoşçakal Blackberry (ve benzeri cihazlar). Bu dönemde anladım ki: ufak bir telefon (acil işler için) + tablet (mesajlar için) yeterli.
5 Haziran 2010
8:47 am
T’Pol,
Uzun zamandan beri TV’yi hafta 2 – 3 saat izliyorum. O da diğer işlerden yorulunca…
IPTV ile birşeyler değişecek diye umuyorum. Beni en çok pazarlama ve reklamcılık kısmı ilgilendiriyor. Şu IPTV sayesinde TV’nin uzun süre daha egemenliğini koruyacağı söyleniyor da… Onu irdelemeye çalışıyorum.
5 Haziran 2010
8:52 am
Bende açıkçası TV’nin ölmeyeceğine inanıyorum. Sonuçta bilgisayar bir şeyi izlemek açısından çok ergonomik ve rahat olmuyorlar. Bazen “ne kadar büyük o kadar iyi” önemli oluyor. Kişisel olarak bilgisayarımdan da film izliyorum ama TV’den izlemek daha konforlu geliyor. Sonuçta PlayStation aldıktan sonrada TV alırken en büyüğünü almak için çabalıyorum. Teknolojinin bu alışkanlığımızı değiştirebileceğini düşünmüyorum.
8 Haziran 2010
10:17 am
Benim tüketici olarak merak ettiğim bir şey var. Digiplus kullanıcısıyım. Bu kutu sayesinde TV de izlemek istediğim şeyleri kaydediyorum. Böylelikle, hem reklamsız hem de istediğim zaman TV izleyebiliyorum, oldukça memnunum. Ama kafamı kurcalayan şu. TV kanalları, reklamlarla ayakta duruyorlar. Ancak bu yayınların evimize gelmesini sağlayan Digiturk gibi platformlar, biz tüketicilere, kanalları reklamsız izleme fırsatı sağlarken, aslında kanallara ihanet etmiş, onların gelir kaybına uğramasına, hatta kendilerinin de gelir kaybına uğramasına sebep olmuyorlar mı? Sizce bu durumda kendi bindikleri dalı kesmiş olmuyorlar mı? Bunları düşünürken, teknolojinin önünde durulmaz veya bu gibi servisler, tüketiciden saklanarak bir yere varılamaz gibi düşünceleri ben de düşünüyorum tabi ki. Ancak şirketler, tüketicilere bu gibi hizmetleri verirken, kendi geleceklerini etkileyecek bu tarz gelişmelerde nasıl bir davranış sergiliyorlar?