Elma şekeri
Pazarlama ile geçinen biri olarak “acaba yazmalı mıyım” diye düşündüm. Ne de olsa 30 seneye yakın süre boyunca bir çok kurumu marka yapmak için uğraştım. Neyse, tarihe gömülmeden kayıt düşmek istedim.
Yine o “marka öncesi” yıllara ait bir fıkra… Babamdan dinlemiştim…
Elma şekeri yolda giderken elma ile karşılaşmış.
Elma hemen iltifat etmiş. “Ne kadar şık olmuşsun. Hemen dikkat çekiyorsun.”
“VAXXA ve BEXXEN markalarından giyiniyorum” demiş elma şekeri…
Elma yorumlamış. “Arkandaki kazıktan belli oluyor zaten”
🙂
Etiketler: marka, marka algısı
Kategori: pazarlama, yaşamın içinden
16 Mart 2009
1:55 pm
Buna ister “marka primi” denilsin, ister “hava atma farkı”, ister “iyi ve farklı hizmetin karşılığı”
Sanırım bu net olarak özetliyor. Müşteri kendini iyi hissediyorsa ödüyordur. Yoksa farklı yaklaşımlar için. Sade yaşam grupları mevcut.
16 Mart 2009
4:06 pm
Çalışan tarafında önemli olan hangi şekilde (havalı yada ‘kazıklanıyor’) bakıldığını bırakıp gerçekten bir marka değeri yaratmaya çalışmak, nası olsa o değer yaratıldığında müşteri sayısı arttıkça, özentisi de iyi ve farklı hizmetin peşinde olanı da artacak.
Türkiye için bakıldığında, eğitim eksikliğimize şaşaalı Osmanlı kültürünü eklersek (sosyolojik olarak daha derin incelenebilir tabi), özenti sayısının daha hızlı artması şaşırtıcı olmaz heralde.:)
16 Mart 2009
5:21 pm
“Marka” konusunda başka bir yazı
19 Mart 2009
11:18 am
[…] Altın ile “marka yaratma çabaları” konusunda tartışmamız aklıma […]
20 Temmuz 2010
5:55 am
Lokantaya anlamlı bir para bırakalım. Valeye bahşiş verelim. Arabaya binince öğrenelim ki tüm radyo kanallarını değiştirmiş. Kendinizi kazıklanmış hissetmez misiniz?