Et lokantası
Et lokantalarının adı dikkatimi çekmeye başladı. Bildiğim kadarıyla Nusret Gökçe’nin lokantasına Nusr’Et adı vermesinden sonra bir furya başladı. Önce
- Hasr’et
- Hayr’et
- Gayr’et
- Sabr’et
gibi isimler görmeye başladım. Sonra da
- Et’kin
- Et’nik
- Et’men
isimleriyle karşılaştım.
- Not: Aynısı olmasın diye gördüklerimi değil, benzerlerini yazmaya çalıştım. Bu isimleri görmezseniz şaşırmayın. Görürseniz, ben yapmadım.
😉
Pazarlama yöneticisi ve akademisyeni olarak “marka uzmanı” olmadığımı söyleyeyim. Bu nedenle markalama konusuna girmeyeceğim.
Ama “et” üzerine böyle kelime oyunları aklıma şu fıkrayı getiriyor.
“Lokantada bir müşteri garsona seslenmiş.
– Bana bir pilav, üzerine de bir parça et.
Diğer müşteri de isteğini söylemiş.
– Bana da pilav. Ama üzerine etme.”
😛
EKLEME: Twitter’de yorum yapan @CocodeMedina şu sayfaya yönlendirmiş.
😀
Etiketler: lokanta, marka, marka algısı
Kategori: pazarlama, yaşamın içinden
15 Aralık 2013
9:57 am
Çok yaşa sen, sabah sabah kahkahalarla güldüm, ellerine zihnine sağlık.
15 Aralık 2013
5:21 pm
Koptum patron, ben en son Lezz-et de kalmıştım 🙂 çok çeşitleme yeteneğine sahibim ama bu beni de aştı.
16 Aralık 2013
10:27 pm
Facebook yorumlarından bazılarını buraya aldım.
.
Bugra Sofuoglu
Azerbaycan Türkçesi’nde “Cenap” Sayın anlamında kullanıldığına göre, Sayın Et demek istemişler herhalde Uğur Özmen. Daha da kötüsü olabilirdi… S….rEt gibi
.
A. Selim Tuncer
Benim gördügüm en müstesna örnek Maarif-et’ti. Hem de İstanbul’un müstesna bir semtinde.
15 Ocak 2014
10:02 am
Acaba Kitchenette de bu kategoriye girer mi? 😀