24 Ekim 2008 Cuma

Gaz’lı içecekler…

Bugünlerde, Pepsi’nin yeni logosu tartışılıyor. Pepsi’nin logosu deyince paylaşmak istediğim bir anı var…

Bir bankanın “kart hizmetleri” şirketinde çalışıyordum. Kredi kartları konusunda sektörün en saygın isimlerinden biri Genel Müdürümüz idi.

Sonra Genel Müdür değişti. Büyük patron’un yakın tanıdığı olan bir hanımı Genel Müdür yaptılar. (Torpil konularından sonraki bir yazıda bahsedeceğim.) Daha önce Pepsi’de çalışmıştı. Pazarlama değil, finansman (hatta denetim – audit) kökenli idi.

Hanımefendi, her fırsatta herkese pazarlama dersi vermeye meraklıydı. (O sıralarda banka olarak bizim pazar payımız, Pepsi’nin pazar payından fazlaydı.) Yine bir toplantıda, belki Pepsi’ye uyabilen, ama bir bankaya hiç de yakışmayan bir pazarlama yöntemini övdü. Yine dayanamadım (benden bu sözü okumaya alıştınız, değil mi?)

Bakın, sizin Pepsi’de tek bir rakibiniz vardı. Bizim piyasada 30 rakibimiz var. Sizin bir tek ürününüz vardı. Bizim Gold, Platinum, Klasik, Business kart, ATM kartı, Genç kart… Bir sürü ürünümüz var. Sizin şişenin şekli, logonuz, şişenin içindekinin formülü yıllardır değişmedi. Biz ise sürekli yenilikler yapmak zorundayız. Sizin üretim teknolojiniz basit. Biz sürekli olarak teknolojik yenilikleri izliyor ve uyguluyoruz.

Bir çok konuda bizi bağlayan yasalar ve uluslar arası Visa ve MasterCard kuralları var. Üzerinde su dolu bardakların bulunduğu bir yatağın üstünde ip atlamaya çalışıyor gibiyiz. Size gelince, odanızın pencereden baksanız. Coca Cola’nın ne yaptığını izleseniz, bir – iki gün arayla gündemi yakalarsınız. Sizin Pepsi’de yaptığınıza “pazarlama” demiyoruz, “sevkiyat kanalı yönetimi” diyoruz

Sonunda ne mi oldu? Doğru söyleyeni…

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

Kategori: İş hayatı, pazarlama

“Gaz’lı içecekler…” yazısına şu ana kadar yorum yapılmamış

  1. Uğur Üstad;
    Emeğine yüreğine sağlık, yollarımız ne çok kesişmiş 🙂 Onuncu köy bizi bekler haberin olsun.
    Sevgi ile kal…

  2. Ertuğrul Kılıç :
    24 Ekim 2008
    7:19 am

    Çok güldüm sabah sabah ,ağzınıza sağlık 🙂

  3. Tebessümle okudum, bunu da söylemiş mi diye. Çok iyiymiş.

  4. Evet, bunu da söyledim. Benim “pazarlama kuramı” düşkünlüğüm, böyle zamanlarda çenemin düşmesine neden oluyor.

    Sonuç: Kırmızı kart…

  5. @Uğur,
    sizde değil hakemde (sistemde) hata var.

  6. Soner Özsöz :
    24 Ekim 2008
    6:08 pm

    Biliyordum ama ..Bu detayı bilmiyordum:) okurken çok keyf aldım… benimde arkadaşlar az,eteğimden çekip oturtmuyorlar..haberiniz olsun.. bu gidişle köyde buluşuruz..

  7. Aman ha Soner,

    20 yıllık emeğin var. Doğal olarak iyi bir emeklilik ikramiyesi seni bekliyor. Bunu sakın yok etme…

  8. Soner Özsöz :
    26 Ekim 2008
    7:33 pm

    Yok ,Merak etmeyin uğurbey,iş hayatım boyunca üstlerimin dönüşhızı astlarımdan onlarca kat fazla olduğu için Üst yönetimi konusunda uzman sayılırım:))

  9. Sevgili Soner,
    Ne kadar haklısın. Sıkca değişen ve tutarlılık bekleyen üst yönetim… Ne yaman çelişkidir…

  10. Bunlar olurken, çoğunlukla kadınların taraf olduğu iç savaş (ecnebiler buna “kedi döğüşü” derler) sürüyordu. (O dönemdeki bir başka anıyı anlattım.)

  11. Engin Tüzün :
    14 Mart 2009
    3:23 pm

    Uğur Bey Merhaba;

    Öncelikle sizin gibi bir yöneticiyle çalışma fırsatım olmadığı için çok üzüldüğümü belirtmek isterim. İş yaşamında o kadar toy ve düşük bir seviyedeyim ki, varolan yöneticilerimi(?) izleyerek öğrenme fırsatı bulamıyorum. Üstlerimin tecrübeleri ve yaklaşımları yerine sizin yazılarınızı takip ederek bu açığı kapatmaya çalışıyorum. Hayranlığımı tekrar belirtmek isterim.
    Fakat;
    “kovulma ertesi” yazınızdan daha önce gözden kaçırdığım bu yazınıza ulaştım. Doğrusunu söylemek gerekirse biraz şaşırdım. Bu gibi fevri çıkışları sadece benim gibi acemiler yapar sanmıştım.
    Bu yazı bir “hata”dan ders çıkarma yazısı mıdır? Ya da “9 kusurlu haraket nasıl yapılır” yazısı mı?
    Benim anladığım
    http://www.ugurozmen.com/wp-content/biz_bir_ekibiz.pdf
    yazısında da anlattığınız “…koşullar sağlanmıyorsa ilk fırsatta kendinize bir is bulmak için elinizden geleni yapmalısınız…” durumlarından biri midir?

    Saygılarımla…

Yorum Yazın