Kopi raytır
Facebook’da bir tartışma sayesinde karşılaştık. Bir öğrencinin işlediği suç söz konusuydu. “Hak ettiğinden fazlasını hileyle aldığını, cezalandırılması gerektiğini” yazdım. “İsterseniz idam edin”, “Böylece özgürlükleri bastırıyorsunuz, kimse sesini çıkaramıyor” gibi cümleler yazmaya başladı.
Sınıfta bırakılma, okuldan bir dönem uzaklaştırma gibi cezalar olabileceğini, “idam etmeyi” nereden çıkardığını sordum. Bunun “özgürlükler ile ilişkisini” anlatmasını istedim. Sanırım tutarlı bir yanıt bulamadı, “Bu kafada biriyle tartışmayacağını” söyleyerek yanıtladı.
Facebook profilini inceledim.
Reklamcılık ve grafik tasarım bölümlerinde öğrenci üç arkadaş bir araya gelmiş. Girişimcilik rüzgarına kapılıp kendi reklam ajanslarını kurmuşlar. Mezun olmayı, öğrenmeyi, ustalaşmayı beklememişler.
Biri Strategy‘yi üstlenmiş, diğeri Creative olmuş, bizimki de “ASDFG ajansında Copywriter” diye yazmış. Cümle Türkçe başlamış, İngilizce bitmiş.
Neden metin yazarı değil de copywriter… Basit dilbilgisi kurallarından bile habersiz, okuduğunu anlamıyor, düşündüğünü anlatamıyor. Özgün metin yazacak değil ya, anca kopyalayabiliyor.
😛
Etiketler: facebook, kopya, öğrenci, reklam ajansı, reklamcı, yaratıcılık
Kategori: pazarlama, yaşamın içinden
18 Ocak 2013
9:00 am
Sayın Hocam,
Acaba bu aralar neden bu öğrencilerle bu kadar uğraşıyor, çekişiyorsunuz. Size önceden de demiştim. Siz kaybedersiniz.. 🙂
Şahsen bunları bırakıp kendi klasmanınızda (sınıfınızda) yazılar yazmanızı bekliyorum :). Eski günlerdeki gibi …
18 Ocak 2013
9:09 pm
İsimsiz hocam,
Anlamadım, ne kaybederim. Onu da anlatır mısınız?
Doğruyu söylemek kaybettirecekse, zaten hazırım.
http://ugurozmen.com/yasamin-icinden/yanlis-ornek
18 Ocak 2013
9:57 pm
Kıymetli Zamanınızı ve Enerjinizi Sayın hocam… 🙂
29 Ocak 2013
10:40 am
Copywriter yerine “metin yazarı” da yazabilirdi. Bunların çoğu, hatta anlı şanlı ajanslarda çalışanları bile o kadar basit Türkçe imla hataları yapıyorlar ki insan hayret ediyor. Yaratıcılıktan uzak son derece sıradan tekerleme gibi cümlelerine hiç girmeyeyim. En enteresanı ise kendilerini “sanatçı” kategorisine koyup bankacıları sıkıcı ve sıradanlıkla eleştirmeleri.
30 Ocak 2013
10:18 am
Özgür,
“En enteresanı ise kendilerini “sanatçı” kategorisine koyup bankacıları sıkıcı ve sıradanlıkla eleştirmeleri.” demişsin.
😀
Hay aklınla yaşa.