O bir meşhur
İlk olarak 1984 yılında Los Angeles’da bir büyük reklam panosunda görülmeye başlamış. Çok çekici, tam anlamıyla sarışın bomba olan yarı çıplak bir kadının resmi. Neyin reklamını yaptığı belli değil. Panoda sadece ANGELYNE yazıyor.
10 küsür yıl boyunca Los Angeles‘in yüzlerce farklı yerinde bu yarı çıplak sarışın kadının resimleri sergilenmiş. Resimdeki kadın birçok değişik pozisyonda vücudunu sergilemeye devam etmiş. Hep aynı kadın ve reklam panosunda sadece ANGELYNE yazısı sabit kalmış.
Angelyne meşhur olmuş. “Pulp Fiction” filminde ANGELYNE panosu da perdeye yansımış. Encyclopedia of Pop Culture’da (Popüler Kültür Ansiklopedisi) yer almış. Hakkında 25 dakikalık belgesel bir film yapılmış.
Filmlerde rol almaya başlamış. Öyle meşhur olmuş ki, fotoğrafçılara poz vermek için günde 8000 dolar ücret alır duruma gelmiş.
😛
Angelyne bir filmde rol almadan, şarkı söylemeden, tiyatroda oynamadan, televizyon şovuna çıkmadan… Sadece meşhurmuş gibi yaparak… Panolara kendi resmini koyarak meşhur olmuş.
Gazeteciler “ne iş yaptığını” sorduğunda “Ben bir şey yapmam, ben bir şeyim” demiş.
😉
Gördüğünüz gibi 80’li yıllarda bile, sadece meşhur olma yeteneğini kullanarak meşhur olmak mümkündü.
Bugünlerde sosyal medya sayesinde daha da kolaylaştı. Siz veya firmanız da meşhur olabilir. Angelyne gibi büyük panolara yatırım yapmanıza gerek te yok. Çağırın bir Sosyal Medya Uzmanı, işe başlayın.
😀
Notlar:
- Serdar Turgut‘un 5 Aralık 1996 tarihli yazısını saklamıştım. Yazının çoğu oradan alıntıdır.
- Hakkında bilgi almak isterseniz, Wikipedia’da da Angelyne başlığı var.
😉
Etiketler: halkla ilişkiler, şöhret, sosyal mecralar, uzmanlık
Kategori: pazarlama
11 Mart 2012
9:26 am
Hocam üstelik sosyal medya ile 10 küsür yıl beklemeye de gerek yok 🙂 Gene sizden kısa ama öz bir yazı, elinize sağlık. Selamlar.
11 Mart 2012
2:32 pm
Kedilerin olduğu bir sokakta cigeri özendirecek şekilde panoya yerleştirirseniz, kediler arasında çok konuşulacak bir hikayeniz olur.
Aynı cigeri ormanda Aslanların yaşadığı yere koyduğumuzda çok başka sonuçlar doğurur.
11 Mart 2012
3:47 pm
Uğur Bey bu yazı konusunda o kadar iyi bir örnek olmuş ki yeri geldiğinde verilebilecek daha etkileyici bir örnek ne duydum ne gördüm:)