14 Mayıs 2010 Cuma

Rekabeti anlamak

Tanıştığımızda Türkiye’nin büyük tekstil firmalarının birinin Pazarlama Müdürü idi. Aradan birkaç yıl geçti. Yine karşılaştık. Benetton’un Türkiye ofisinde çalışmaya başlamıştı.

“Eski şirketine rakip olmak nasıl bir şey?” diye sordum.

“Artık onu rakip olarak görmediğini” söyledi. Türkiye’ye gelen Zara, Mango, La Coste, Polo, vb… gibi uluslar arası şirketleri izlediğini anlattı.

Düşünce yapıma katkısı oldu. Bir süre, bu bakış açısını “mutlak doğru” zannettim.

😛    Resim Doktor Mortgage blog‘dan alınmıştır.

Türkiye’nin en büyük özel bankasında çalışıyordum. Üye işyeri pazar payımız %40 üstünde, kredi kartı payımız ise %40’a yakın idi. Biz de sadece bize yakın 4 – 5 bankayı olası rakip sayıyorduk.

Sonra pazar payı binde 4 olan bir finansman şirketine geçtim. 2.5 yıl içinde pazar payının 5 katına çıkartılmasına katkım oldu. O sırada, şunu öğrendim. Sektörün küçükleri birbirlerinden değil, sektör liderlerinin payından tırtıklıyor.

O sırada büyükler, “pazar payını kimlere ve hangi nedenlerle kaybettik” diye sorgulamıyor. Sadece en büyük rakiplerini izlemeye çalışıyor.

😛

Eğer hep büyük bankalarda kalsaydım, pazar payı binde ile ifade edilen yerde çalışmasaydım, taksitli kartı çıkaramazdım.  Tüketiciyi anlamak, piyasadaki fırsatları kollamak, değişime hemen uyum sağlamak gibi işleri küçükler daha çok yapmak zorunda… Büyükler sadece konumlarını korumaya çalışıyor. “Şunlar bana rakip olamaz…” diye düşünüyor.

Küçükleri tümden gözardı eden büyükler hata yapar.

😀

Ekleme: Rekabet konusunda daha önceki yazılar:

😀

Etiketler: , , , , , , ,

Kategori: İş hayatı, pazarlama, yaşamın içinden

“Rekabeti anlamak” yazısına şu ana kadar yorum yapılmamış

  1. Can Sungur :
    17 Mayıs 2010
    2:02 pm

    Uğur hocam, yazının sonları bana Bob Dylan’ın “The Times They Are A-Changin” şarkısını anımsattı.

    “The slow one now will later be fast
    As the present now will later be past
    The order is rapidly fading
    And the first one now will later be last
    For the times they are a-changin”

  2. Murat DURAK :
    18 Mayıs 2010
    10:26 am

    Uğur Hocam,

    Bu yazınız cüceler ülkesindeki gülliveri anımsattı.Gülliver çok büyük bir insandır ama bir an uyur ve uyanırki cüceler elini kolunu bağlamış.Ve onların isteyecekleri herşeyi yaptırabilecekleri durumda:). Cüce olmak bir yerde bir yerde ayık olmayı gerektiriyor 🙂

    Teşekkürler yazınız için:)

    Murat

  3. Uçaktan aşağıya bakanların oradaki noktaların insan mı otomobil mi olduğu konusunda net fikirleri olamaz. Fakat aşağıdan bakanlar onun doğuya giden beyaz renkli bir uçak olduğunu bilirler.

Yorum Yazın