"Ahmet Bozer" etiketli yazılar:

07 Ağustos 2012 Salı

Gizli GOYA formülü

Dün Milliyet gazetesinde bir röportaj vardı. Songül Hatısaru “GİZLİ ‘GOYA’ FORMÜLÜ 385 MİLYON TL GETİRDİ” diye yazmış.  Merak ettim okudum.

GOYAGez, Oturma, Yeter, Artık” demekmiş. (Aralara virgül koyulması ve dilbilgisi düzeyi bana ait değildir. Yazıdan aynen alıntıladım.)

Biliyorsunuz, bu gibi yaklaşımların strateji zannedilmesine tepki gösteririm. Zaten yapması gerekeni yapanların “önemli birşey yapıyor” gibi davranmalarına da şaşırırım.

Ben yine Goya’yı ressam olarak hatırlayacağım.

İspanya İç Savaşı’nı anlatan “3 Mayıs 1908 idamları” resmi

🙁

Bundan 10 yıl kadar önceydi. Sınıf arkadaşımız Ahmet Bozer‘in evine gitmiştik. Erken gitmişiz, eksik bir-iki şey varmış. Alışverişe birlikte çıktık. (Ahmet Bozer hakkında  [1] , [2][3] , [4] , [5] yazılarımı okuyun. )

Dükkanlarda sorular sordu, rafların düzenini inceledi, Coca Cola ürünleri hakkıında görüşlerini aldı. Tekrarlıyorum. 10 sene önce…

Yeni başlayanlar “gizli GOYA formülü” diyorlar da… Hoşgeldiniiiiz….

  • Not: GOYA formülünü boş geçin. Yazıda süpermarket davranışları konusunda bilgiler var. Onlar önemli. Yakında bir yazıda o bilgileri kullanacağım.

😛

Ahmet Bozer şimdi ne durumda diye merak ediyorsanız… Coca Cola International’ın başına geçiyor. ABD dışındaki tüm Coca Cola faaliyetlerinden sorumlu olacak. Belki Muhtar Kent’den sonra… Kimbilir…

😀

 

 

15 Mayıs 2012 Salı

Yapıcı huzursuzluk

Şirketlerin yenilikçiliğe ve girişimciliğe verdiği önem artıyor. Dünyanın en büyük markalarından biri olmanın getirdiği rehavet, en üst yöneticiler tarafından tehdit olarak görülüyor.

😉

Muhtar Kent, 2020 yılı  geldiğinde şimdikinin 2 katı gelir elde etmek için Coca Cola’ya aşılamaya çalıştığı kültür “yapıcı huzursuzluk” (constructively discontent) kültürü. (Bu sözü giderek çok daha fazla duyacağız. Şimdiden söyleyeyim.)

10 Mayıs 2012’de Fortune yazdı. Coca Cola için “yeterinde hızlı değil, yeterinde yenilikçi değil, yeterinde girişimci değil” ve “Girişimci düşünce yapısını şirkete sokmak için, kutsal inanç gibi çalışıyorum” diyor, Muhtar Kent.

“Dünyanın geleceği 2 gruba bağlı. Büyüyebilenler ve büyüyemeyenler. Büyüyemeyenler yok olacak. Şu anda, hisse değerlerine odaklanmak sadece zaman kaybıdır.”

Coca Cola’nın 10 yıl içinde şimdiki cirosunu 2’ye katlayacağını duymak garip gelebilir. Ama bunu kafadan atmadıklarını, dünyada değişen

  • Enerji fiyatları ve ilgili unsurlar
  • Artan gıda fiyatları
  • Yükselen orta sınıf
  • Şehirleşme (2007’de dünyada şehirli nüfusu %50’yi geçti. Çin’de 1o milyonun üzerinde nüfusu olan 25 şehir var.)
  • Gelişmekte olan ülkeler şehirleşmeden daha fazla pay alıyor.

gibi birçok etmeni hesaplamaya dahil ettiklerini Ahmet Bozer’in konuşmasını anlattığım – [1] , [2][3] , [4] , [5] yazılık – dizinin 3’üncü yazısında belirtmiştim.

Muhtar Kent “Çin, Coke’un en büyük pazarı olacak. Bir zaman söyleyemem, ama olacak” diyor. Coca Cola ülkenin potansiyelini değerlendirmek için 42’nci ve en büyük fabrikasını Çin’de açtı.

🙂

Dünyada büyük şirketler rehavetten kaçmak için ciddi önlemler alırken, sizce Türkiye’deki şirketler ne yapıyorlar.

😉

05 Nisan 2011 Salı

Dinlediklerim – Ahmet Bozer (5)

Coca Cola’nın Avrasya-Afrika Bölgesinden sorumlu olan Ahmet Bozer, Bilgi Üniversitesi’nde konuşma yaptı.

Bu konuşmayı bir yazı dizisi şeklinde [1] , [2] , [3] , [4] elimden geldiğince aktarmaya çalıştım.  Öğrendiklerimden yola çıkarak, vizyon ile hayal arasındaki farkları da ayrıca yazdım. [5].

Bugün bence en önemli kısmına değineceğim. 90 ülke nasıl yönetilir.

😉

Daha önce de yazmıştım. Ahmet Bozer, 43 ülkeden sorumlu olduğunda, gazeteler “Coca-Cola’da en büyük ‘bölge’ Ahmet Bozer’in” diye yazmıştı. Bu bölgelerdeki başarılı yönetimi sayesinde 47 ülke daha onun yönetimine verildi. Rusya, Avrasya, Orta Doğu + Hindistan’a kadar uzanan bölge ve Afrika… İki kutup arası… 90 ülke…

Öğrenciler, dünya nüfusunun neredeyse yarısını kapsayan 90 ülkelik bir alanı yönetmekle ilgili birçok soru yönelttiler. Not alabildiğim kadarıyla Ahmet Bozer’in yanıtları şöyleydi:

😀

Bana sunum yapılırken rakamlardan bahsedilmesini istemem. Rakamları zaten görüyorum. Sen ne düşündün, nasıl yorumladın.

Onlarla beraber müşteri ziyareti yapar, şişeleyici ile ilişkisinin, müşteriler ile ilişkisinin, sahadaki davranışının nasıl olduğunu gözlemlerim.

Herşeyi bilmem mümkün değil. Bölgeler ve fonksiyonlar her kademede güzel çalışıyor. Sistem iyi çalışıyor. Benim görevim sorunları gidermek.

Kar mı, büyüme mi? Ya o, ya öbürü diyenleri reddettim. Her ikisinin birden olabileceği durumları araştırmalı.

“Bir üst kademede olsam neye bakardım” diye düşündüm. CFO iken Satış Bölümü ile işe çıktım. Satış Bölümü ile, onların nasıl raporlama alırlarsa daha iyi yapacaklarını konuştuk. Düzgün raporlama ihtiyacını giderdik.

Bunları da bir yukarıdaki koltuk için değil, işini iyi yapmak için yapmak gerekir. Kişisel gelişim tek amacınız olmalı. Becerilerinizi, kendinize olan yatırımınızı artırmalısınız.

  • Güven, zor inşa ediliyor ama kolay kırılıyor.
  • Okumak değil öğrenmek… Ve uygulamak.
  • Becerikli ve dürüst olmak gerekir.
  • Disiplinli çalışmak.

Kendine bakacaksın. Çok konu var. Hep hazır olmalısın.

  • Sağlıklı olacaksın. Düzenli yaşayacaksın, kendi bünyeni tanıyacaksın (Ne kadar uykuya ihtiyacın var. Ne sana dokunuyor. Vb..)
  • Spor yapacaksın. (Yormayacak ama enerji verecek sporlar.)
  • Rutinlerin olacak. (Pazar sabahları, 2 saat kadar önümüzdeki haftanın programının gözden geçirilmesi, gerekli notların alınması, planlanması.)

Kuvvetli yönlerinizin üzerine gidin. Zayıf yönleriniz sizi yolda bırakmasın yeter.

😉

Not: Ahmet Bozer’in konuşması hakkında aktaracaklarım bitti. Bazı ufak notlar daha var. Öğrenciler sormuş. Bozer yanıtlamış. Tematik bir sıra içinde olmadığından yazamadım. Onu da çeşitli sohbetlerde  aktarırım.

🙂