"amaç" etiketli yazılar:

11 Nisan 2019 Perşembe

Doğru Veri Nasıl Yönetilir?

Platin dergisi benden yazı istemişti. Hani şöyle “3 maddede e-ticaret’te veri yönetimi” gibi bir yazı.

Ben pek kısa yazamadığım için 3000 vuruşluk bir yazı göndermiştim.

Özetleyip yayımlamışlar.

BU MADDELERE DİKKAT!

1- İlk önce ne istediğinizi bilmelisiniz. Örneğin; müşterilerin eğilimlerini öğrenmek ve anlamsız teklifleri yapmamak gibi bir amacınız olmalı. Bu durumda ‘eğilim’ bilgisini nasıl elde edeceğinizi sorgulayarak başlarsınız. Veriyi, bilgiye dönüştüremeyenlerin gideceği yer, olası müşterinin çöp sepetinden başka bir yer değildir.

2- E-ticaret sitelerinde müşteriniz olmayanlar bile veri bırakır. Geleneksel perakendecilikte, müşteriniz olmayanı izlemeniz neredeyse imkansızken, dijital dünyada müşteriniz olmayanları bile izleyebilir, doğru zamanda doğru teklifleri yapabilirsiniz. Böylece, teklifinizin doğruluğu ve ne kadar doğru zamanda yapıldığına bağlı olarak onları kazanma şansınız olur.

3- Satın alma öncesi karşılaştırmalar, müşterinin karar verme yöntemi hakkında fikir verir. Müşteri olduğunda, bıraktıkları verileri artık bilgiye dönüştürebilirsiniz. Satın aldıkları ile inceledikleri arasındaki farklar bile müşterinin kişiliği hakkında bize fikir verir. Karşılaştırma verilerini doğru yorumlarsak popülerlik, moda, kullanım kolaylığı, fiyat, renk, marka gibi unsurların satın alma kararındaki ağırlığını bile hesaplayabiliriz.

😉

Ellerine sağlık.

.

04 Kasım 2009 Çarşamba

Kendinden kaçmak

40 yıldan beri fırsat buldukça spor yaparım. Spor yaptığım bazı yerlerde, hemen yandaki sahalarda çocukları çalıştırırlar. Onları izlerim.

😛

Basketbol hocası 3 adım (turnike) çalıştırır. Çocukların bir kısmı, düzgün şekilde çalışır. Daha iyi yapmak için çaba sarfederler. Bazıları hemen artistik hareketler yapmaya başlarlar. Bacak arasından topu geçirir, arkasından dolaştırır, vb… Çoğunlukla topu çembere sokamaz.

Hoca 3 – 4 metreden potaya şut çekmeyi öğretir. Bazı çocuklar 7 – 8  metreden iki elleriyle topu potaya atarlar.  Henüz düzgün şut çekmeyi öğrenemeden…

🙁

O gereksiz artistik hareketlerle veya çok uzaktan şut çekince top çembere girerse, kendisini kahraman hissedecek. Ama top girmezse bir sorun yok. Zaten o kadar uzaktan atınca girmemesi olağan.

Neden böyle yaparlar biliyor musunuz.

Başkalarının kendisini geçmesinden korktuğu için… Doğrusunu yaptığında, iyi yapamadığı kendisine söylenebileceği için… Başarısız olduğunu duymamak için. Hatta bu duyguyu kendisinden saklamak için…

🙁

Kendisine hesap verebilir hedefler koymayan, hep başkalarının özelliklerine ve çabalarına bağlı işleri seçip, “elimden geleni yaptım… ama…” diyenleri gördüğümde o çocukları düşünürüm.

40 yıldan beri gözlüyorum. Artistik hareketler ile başlayıp sonradan iyi sporcu olanlar istisna denecek sayıdalar. Doğru hedefe odaklanıp emek harcayanlar, çoğunlukla amaçlarına ulaşıyor.

🙁

06 Şubat 2009 Cuma

Anlamlı ayrıntı

Bir genç arkadaş ile “yapılacak işler listesi”nin nasıl oluşturulacağını tartışıyorduk.

Ben, büyük projelerin tek kalem yazılması yerine anlamlı bölümler şeklinde kurgulanmasının doğru olduğunu söyledim. O da “en ince ayrıntıyı bile yazarım” dedi. En ince ayrıntı deyince aklıma bir fıkra geldi.

Adam doktora gitmiş. Şikayetini söylemiş:

“Doktor bey… İki elimi iki yandan dizime doğru indirirken öne doğru eğilince ve bir ayağımı kaldırıp iki elimi ayak ucuna kadar getirince, sonra biraz doğrularak kalkıp o ayağımı yere basarak diğer ayağımı kaldırınca, yine ellerimi bu ayağın parmak ucuna kadar getirip de dizime kadar iki yandan elimi çekerken ikinci ayağımı da yere basıp ellerimi dizimden yukarı doğru paralel olarak kaldırıp belim hizasına getirince omurgalarım çok ağrıyor”.

Bu hareketleri dinleyen doktor “Beyefendi. Öyleyse yapmayın bu garip hareketleri” demiş

“İyi de doktor bey, bunlar insanın giyinirken yaptığı hareketler. Bunları yapmazsam pantalonumu veya pijamamı nasıl giyebilirim ki…”

Siz yine, “anlamlı bölüm” düzeyinde kalın. İnce ayrıntılar sizi amaçtan uzaklaştırabilir.

🙂