"Apple" etiketli yazılar:

15 Ocak 2022 Cumartesi

Deneyim Transferi – Podcast

Bilgi paylaşarak çoğalır.

(Aslında sadece bilgi değil, sevgi ve ilgi de paylaşarak çoğalır ve hepsinin -gi ile bitmesi de bir tesadüf, sanırım)

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Türkçe MBA ve e-MBA programlarında Dijital Dönüşüm dersini birlikte verdiğimiz Serhat Akkılıç ile müşteri deneyim kavramlarını sohbet konusu yapıyoruz.

Deneyim Transferini konu alan sohbetimiz çok keyifli oldu.

Dinlemek isterseniz

Yorumlarınızı da paylaşırsanız, ne iyi olur.

🙂

24 Eylül 2021 Cuma

Standart ve Sürdürülebilirlik

İstanbul Bilgi Üniversitesi MBA programının değerli katılımcılarından Kübra Engin, Linkedin’de önemli bir paylaşımda bulunmuş.

Bugün de güzel bir gelişmenin haberini aldık.
Her geçen gün giderek artan elektronik cihaz kullanımıyla birlikte, çekmelerimizde fazladan fazladan biriken şarj kablolarına artık bir standart getiriliyor. Şarj bağlantıları standart hale getirilecek ve USB-C bağlantı olacak. Hem üretimden hem de imha/bertarafından oluşan ekonomik kaybın ve çevresel zararın önüne geçilmesinin yanı sıra kullanıcılar için de büyük kolaylık olacak. Ayrıca şarj aletlerinin, elektronik aletlerden ayrı olarak satışı gerçekleşecek.

Sevgili Kübra Engin’in özetlediği Avrupa Komisyonu haberinin aslı şurada.

Resim, evdeki şarj kabloları

Avrupa Komisyonunun bu kararı çok önemli bir gelişme.

Her yeni PC veya telefon modelinin şarj girişlerinin farklılaştırılması, böylece daha fazla “aksesuar” satışının zorunlu olması engellenmeliydi.
Zaten bu “her seferinde değişiklik yaparak daha fazla tüketim özendirme“nin sanayi devrimi kavramı olduğunu ve teknoloji şirketlerine yakışmadığını nicedir söylüyordum.

Girişimcilerin Bilişim Dönemine uyum sağlaması konusundaki – 8 yıl önceki – şu yazımda

Bilişimle uğraşsalar bile, Sanayi Dönemi kültüründeki Gates, Jobs, Brandon örneklerinden öte gidemeyen Türk girişimcisi misiniz; yoksa bilişim dönemini yakalamış biri mi?

cümleme takılan yorumcuya verdiğim şu yanıtta

Apple shop’da, 2 önceki modelin şarj cihazını sorduğumda “Onu çöpe atın ve yenisini alın diye üretmiyoruz” diyorsa, her Apple markalı cihazın şarj ünitesi birbirinden farklıysa sizce Bilişim Dönemi mantığında mıdır?

Tekrarlıyorum, para kazanma biçimi Sanayi veya Bilişim Döneminde olduğunu belirliyor. Yaptıkları bağışları konuşursak, “çalıyor ama yol yapıyor” noktasına geliriz. Sanayi Dönemi’nin örneklerini aklıyor gibi de görünebiliriz.

yazmıştım.

Sevgili Kübra Engin şöyle yazmış:

Teknoloji şirketlerine yakışmadığı konusuna yüzde yüz katılıyorum. Tüketici olarak şarj aleti yüzünden yaşadığımız tatsız deneyimler de var.

Geçen hafta bilgisayarımın şarj aletini unutup şirkete gittim ve onlarca bilgisayar arasından şarjı benimkine uyan tek bir bilgisayar olmadığı için pilim bittikten sonra verimsiz (bilgisayarsız) geçen bir 3 saat yaşadım. Üstelik bir tanesi neredeyse birebir benimkiyle aynı model olmasına rağmen şarj girişi farklıydı 😅 .

Evlerde çekmeceleri dolduran tatsız kablo görüntüleri de cabası. Gereksiz olan finansal maliyeti ve çevresel zararı zaten ortada…

Dikkatinizi çekmek istiyorum: “neredeyse birebir benimkiyle aynı model olmasına rağmen şarj girişi farklıydı” diyor.

🙁

Birkaç sene önceye kadar Samsung’un tüm ürünleri birbirine uyan kablolarla bağlanabiliyordu. Cep telefonunun şarj kablosu Samsung fotoğraf makinesine de  uyumluydu. Cep telefonunu bilgisayara bağladığın kabloyla TV cihazını da bağlayabiliyordun. Sonra Samsung da bu akıma kapıldı ve -maalesef- sürekli kablo değişikliklerine başladı. Gözümde ciddi değer kaybına neden oldu.

🙁

Sizi bilişimin nimetlerinden yararlandırmak yerine, sürekli katma değersiz değişikliklerle tüketime ve kaynakların anlamsız kullanımına zorlayan kurumlar, bilişim satsalar bile Bilişim Dönemi değil Sanayi Dönemi kurumlarıdır.

İşte, sürdürülebilirlik konuşan tüm kurumlara sormamız gereken soru karşımızda…

😉

19 Kasım 2018 Pazartesi

Büyüme ve Sonrası

1990’larda “Dünyanın en büyük perakende kurumu” olan Sears geçenlerde iflasını açıkladı.

Bu konuda bir şeyler yazmayı planlamıştım.

😉

Dün, MBA katılımcılarından Fatih AL bir mesaj göndermiş:

Geçenlerde Amazon sahibi Bezos’un bir sözünü gördüm ve sizin hep derste vurguladığınız MOST®  geldi. Bezos şöyle diyor;

“Amazon’un bir gün iflas edeceğini düşünüyorum. Biz bunu geçiktirmeye çalışıyoruz. Büyük şirketlerin ortalama ömrü 30 yıl. 100 seneyi geçen de yok. Müşteri odaklı olmak başarısızlığı geçiktirecek. Müşteri yerine kendimize odaklanmak sonun başlangıcı olur”.

🙂

Jeff Bezos’un bu cümlesinden çok önceden beri, eğitimlerimde ve kurum-içi çalıştaylarda şu soruyu soruyordum:

1980 yılında “Forbes’un en iyi 500 listesinde olanların ortalama ömrü 25 yıldı. Şimdi 16 seneye inmiş. 2030’a gelindiğinde 10 yıla ineceği konuşuluyor.Sizce de giderek artan hızlanma devam eder mi?

Çoğunluk “EVET” diye yanıtlar.

Bu çerçevede, Amazon, Google, Apple, Facebook, Airbnb gibi kurumların nasıl ortadan kalkacağını düşünüyorsunuz?

Genellikle sessizlik olur, buna yanıt veremezler.

Bir yandan “Büyük kurumların bile ortalama ömrü giderek azalacak” derken, diğer yandan saydığım bu şirketlerin devam edeceğini varsaymak, size çelişkili gelmiyor mu?

Yine yanıt verilmez.

  • Sanki “O balıklar ki denizde yaşarlar ama denizi bilmezler” gbi değil mi?

😉

Bugünün büyük kurumlarının nasıl yok olacağını ve yerini ne konularda çalışan kurumların alacağını düşünmeye ve tartışmaya başlamak gerekmez mi?

.